1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Polat, Mustafa"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 2 of 2
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde Bulunan XII. ve XV. Yüzyıllara Ait Beylikler Dönemi Sikkeleri
    (2010) Polat, Mustafa; Kılavuz, Bülent Nuri
    Bu çalışmamızda Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde bulunan XII. ve XV. yy. ait Beylikler Dönemi sikkeleri incelemeye tabi tutulmuştur. Sikkeler müzeye değişik tarihlerde gelmiş olup tamamı satın alınarak müzeye kazandırılmıştır. 130 sikke arasından 49'u ele alınarak incelenmiştir. Bu sikkelerden 12'si figürlü sikkelerdir.Figürlü sikkelerde en çok insan tasviri kullanılmıştır. Birçoğu yarım portre olup cepheden ya da profildendir. Büyük çoğunluğu Grek, Roma, Bizans sikkelerinin kopyasıdır. Dolayısıyla orijinallerine göre kalitesiz bir işçilik görülmektedir.Sikkelerde insan portresi dışında binici tasviri de görülmektedir. Bu figürler 12-13. yüzyıllarda Selçuklu bölgesinde yaygındır.Figürlerden diğer bir grubu oluşturan burç ve gezegen figürlü sikkeler en güzel örnek Artuklu hükümdarı Hüsameddin Yoluk Arslan'ın bir sikkesidir. Bu sikkede elinde kılıç ve kesik baş tutan mars gezegeni figürünün diğer sikkelerde bir başka örneği yoktur.Fantastik figürlerden yalnızca melek ve çift başlı kartal figürleri sikkeler üzerinde bulunmaktadır. Artuklu hükümdarı Nasuriddin Mahmud'un bir sikkesinde bulunan çift başlı kartal figürü, Güneydoğu Anadolu örnekleriyle aynı üslupta resmedilmiştir.Sikke basımı hükümranlık alameti olduğu için sikkelerdeki insan figürlerinin hepsi hükümdar tasvirleridir. Fantastik figürler, hayvan figürleri, burç ve gezegen figürleri ise gerçek anlamlarının dışında hükümdarların sembolleri olarak kullanılmış olmalıdır.Bezeme olarak kullanılan en yaygın eleman, rozetlerdir. Bu tür bezemelerin en karmaşık olanlarına İlhanlı ve Eretna sikkelerinde rastlamak mümkündür. Bitkisel bezemeler birbirine dolanan, simetrik olarak iki yana doğru uzanan ve uçları rumi ve palmetlerle sonlanan basit bezemeler şeklindedir.Yazı açısından sikkeler dini yazılar, isim ve unvanlar, darp yeri ve tarih olarak incelenmiştir. 11. yüzyıldan itibaren unvan ve isimler ağırlık kazanmaya başlamıştır.Sikkelerde hâkim olan yazı türü kufidir. 10. yüzyıldan itibaren çiçekli kufi yazı türü kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı döneminde II. Murad devrinden itibaren sülüs yazı türü kullanılmaya başlar ve Osmanlı Devletinin yıkılışına kadar kullanılır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Wüzburglu John'un Kutsal Topraklar Tanımıadlı Eserinin Tercüme ve Tanıtımı
    (2025) Polat, Mustafa; Öntürk, Vural
    Kudüs, dört bin yıllık tarihi boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şehir, bu medeniyetlerin sosyal, dini ve mimari izlerini günümüze taşıyarak, geçmişin derinliklerinden gelen zengin bir kültüre sahiptir. Kudüs'ün büyük bir öneme sahip olmasının bir nedeni de, semavi dinler tarafından kutsal kabul edilmesidir. Kudüs Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için önemli bir konuma sahip olmuştur. Kudüs'ün tarihsel gelişimi Kenanilerle başlamıştır. Hz. Dâvud döneminde krallık olmuş ve merkezi Kudüs'tür. Hz. Süleyman tarafından tapınağın inşa edilmesi ve şehrin Babiller tarafından ele geçirilmesi ile Yahudilerin ilk sürgünü başlamıştır. Daha sonra, sırasıyla Persler ve Romalılar şehre hâkim olmuşlardır. Konstantin'in Bizans İmparatorluğu tahtına geçmesiyle birlikte, Hristiyanlık devlet içinde serbest bırakılmış; bu gelişme, Kudüs'ün Yahudi kimliğinden uzaklaşarak Hristiyanlık kimliğiyle ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu dönemde Kudüs, Hristiyan mimarisiyle donatılmış ve dünyanın dört bir yanından Hristiyan hacıların ziyaret ettiği önemli bir merkez hâline gelmiştir. Kudüs, VII. yüzyıl boyunca Roma-Bizans egemenliğinde kaldıktan sonra, 638 yılında Müslümanlar tarafından fethedilerek yeni bir dönemin başlangıcına sahne olmuştur. Bu tarihten 1097 tarihine kadar İslâm ve Türk İslâm devletlerinin hüküm sürmüştür. Sırasıyla Emevîler, Abbasiler, Tolunoğulları, İhşîdler, Fatımîler ve Selçuklularn hâkimiyetine girmiştir. Haçlı Seferleri 1095'te başlamış ve 1099 yılında Kudüs Haçlılar tarafından hâkimiyet altına alınmıştır. Würzburglu John betimlemesinde hac ziyareti için Kudüs'e gitmiştir. Takip edilen güzergâh Akka, Nasıra, Cenin, Nablus, Kudüs şeklindedir. Würzburglu John, Beytüllahim'i ziyaret etmiş ve Yafâ üzerinden geri dönmüştür. Kudüs'teki tasvirine şehirdeki kutsal yerleri, Kutsal Kabir Kilisesinden başlayarak betimlemiştir. Dâvûd Kapısından geçtikten sonra başladığı yere dönmüştür. Diğer milletlerin bıraktığı birçok tapınağı ve küçük kiliseleri anlatmamıştır. Şehirde yaşayan topluluklar hakkında pek bir bilgi vermemiştir. Çeviride değinilen noktaların, bahsedilen yerlerin, gezdiği gördüğü yerlerin yanında görmediği yerlerden de yüzeysel olarak bahsetmiştir. Çeviride sırasında metinde geçen kişi, mekân ve kavramları açıklamaya özen gösterdik. Bu sayede çalışmayı dipnotlarla destekleyerek daha zengin ve anlaşılır hâle getirmek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kudüs, Tapınak, Roma, Bizans, Konstantin, Gerçek Haç, Kutsal Mezar Kilisesi, İsa, Havari. Sayfa Sayısı: xıv+ 97 Tez Danışmanı: Doç. Dr. Vural ÖNTÜRK