Browsing by Author "Sakman, Abdullah"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Aile Sağlığı Merkezine Başvuran Hastalarda Helicobacter Pylori Sıklığı(2021) Guducuoglu, Huseyin; Bayram, Yasemın; Sakman, Abdullah; Parlak, MehmetGiriş: H. pylori’nin görülme sıklığı, özellikle düşük sosyo-ekonomik durum, sağlık önlemlerinin yetersizliği, toplu yaşam koşulları ve su kaynaklarındakisorunlarla ilişkili olarak artış göstermektedir. H. pylori ile enfekte ve aşırı asit salgılanması olan kişiler mide ülseri, mide kanseri ve duodenum ülseri açısındanbüyük risk taşırlar. Çalışmada, Aile Sağlığı Merkezine başvuran erişkin hastaların dışkı örneklerinde H. pylori antijen varlığı araştırılmıştır. H. pylori tespitedilen kişilerin, Gastroenteroloji Kliniğine yönlendirilmesi ve ileri tetkikler uygulanması neticesinde, teşhisin kesinleştirilmesi ve erken teşhis konulmasısuretiyle, tedavi planına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma, Kasım 2016-2017 tarihleri arasında Van il merkezinde bulunan Aile SağlığıMerkezimize başvuran hastalardan, rastgele seçilen 189’u kadın ve 129’u erkek olmak üzere 17-83 yaş aralığındaki (yaş ort. 45) toplam 318 kişi üzerindeyürütülmüştür. Dışkıda H. pylori antijenlerini tespit etmek için, H. pylori hızlı antijen test (One Step Rapid Test, Çin) kullanılmıştır. Çalışma sonunda hastalarıngastrik şikâyetlerinin olup/olmadığı, H. pylori mikrobuna etki eden ilaç kullanımının olup-olmadığı cinsiyet, yaş ve test sonucu bilgilerinin SPSS programıyardımı ile istatistik çalışması yapılarak sonuçlar değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmamızda, 75’i (%58) kadın ve 54’ü (%42) erkek olmak üzere 129 (%41)kişinin dışkısında H. pylori pozitif olarak tespit edilmiştir. Cinsiyetlerin kendi içindeki test sonucu, pozitifliği oranı açısından; kadınların %40’ında veerkeklerin %42’sinde H. pylori pozitif olarak tespit edilmiştir. Cinsiyetler arasında farklılık, istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. H. pylori’nin her yaştagörülebileceği, H. pylori antijen pozitifliğinde yaş ilerlemesine paralel olarak artış gösterdiği tespit edilmiştir. Test sonucu pozitif olanların 91’inde (%70,5)gastrik şikâyetlerin olduğu gözlenmiştir Proton pompa inhibitörü kullanımının (PPI), kadınlarda erkeklere göre daha fazla olduğu görülmüştür. Sonuç:Ülkemizde yapılmış diğer çalışmalar ile kıyas edildiğinde, bu çalışmamızda H. pylori pozitifliğinin düşük olması önemlidir. Gastrik şikâyeti olan kişilerde,test pozitiflik oranı daha yüksektir ve PPI kullanımının H. pylori eradikasyonu üzerinde etkisi açıktır.Master Thesis The Frequency of Helicobacter Pylori in Patients Admitted To Family Health Center(2019) Sakman, Abdullah; Bayram, YaseminHelicobacter pylori (H. pylori) infeksiyonu dünyada oldukça sık görülmektedir. H. pylori'nin görülme sıklığı, özellikle düşük sosyo-ekonomik durum, sağlık önlemlerinin yetersizliği, toplu yaşam koşulları ve su kaynaklarındaki sorunlarla ilişkili olarak artış göstermektedir. H. pylori ile infekte ve aşırı asit salgılanması olan kişiler mide ülseri, mide kanseri ve duodenum ülseri açısından büyük risk taşırlar. Özellikle mide kanseri açısından H. pylori tanısı konup antimikrobiyal tedavi ile eradike edilen hastalarda kanser riski büyük oranda azalmaktadır. Çalışmada H. pylori tespit edilen kişilerin Gastroenteroloji Kliniğine yönlendirilmesi ve ileri tetkikler uygulanması neticesinde, teşhisin kesinleştirilmesi ve erken teşhis konulması suretiyle, tedavi planına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Van il merkezinde bulunan Aile Sağlığı Merkezimize başvuran hastalardan rastgele seçilen 189'u kadın, 129'u erkek, 17-83 yaş aralığındaki (yaş ortalaması 45.24) 318 kişi üzerinde yapılan bu çalışmamızda; girişimsel olmayan (non-invaziv) testlerden özgüllüğü %100, duyarlılığı %98.8, doğruluğu %98.9 olan gaita hızlı antijen kaset testi kullanıldı. Çalışma sonunda hastaların gastrik şikâyetlerinin olup/olmadığı, H. pylori mikrobuna etki eden ilaç kullanımının olup-olmadığı cinsiyet, yaş ve test sonucu bilgilerinin SPSS programı yardımı ile istatistik çalışması yapılarak sonuçlar değerlendirildi. Çalışmamızda 75'i(%58.1) kadın ve 54'ü (%41.9) erkek olmak üzere 129 (%40.6) kişinin dışkısında H. pylori pozitif olarak tespit edildi. Cinsiyetlerin kendi içindeki test sonucu pozitifliği oranı açısından; kadınların %39.7'sinde ve erkeklerin %41.9'unda H. pylori pozitif olarak tespit edildi. H. pylori pozitif olanların yaş aralığının 17-74 ve yaş ortalamasının 45.90 olduğu ve yaşın ilerlemesine paralel olarak H. pylori pozitifliğinin de artış gösterdiği, 17-25 yaş grubunda % 36.6, 26-45 yaş grubunda % 38.4, 46-65 yaş grubunda %43.3 ve 65-83 yaş grubunda ise %41.4 olduğu; bu durumda en yüksek oranın 46-65 yaş grubunda (%43.3) olduğu sonraki yaş gruplarında ise biraz azaldığı tespit edildi. Test sonucu pozitif olanların 91'inde (%70.5) gastrik şikâyetlerin olduğu gözlendi. H. pylori antijen pozitifliği oranının erkek ve kadınlarda birbirine yakın olması nedeniyle herhangi bir cins lehine H. pylori'ye yatkınlık durumundan söz edilemez. H. pylori her yaşta görülebilir ve yaş ilerlemesine paralel olarak artış gösterir. Ülkemizde yapılmış diğer çalışmalar ile kıyas edildiğinde bu çalışmamızda H. pylori pozitifliğinin düşük olması önemlidir. Gastrik şikâyeti olan kişilerde test pozitiflik oranı daha yüksektir. PPI kullanımının H. pylori eradikasyonu üzerinde etkisi açıktır. Toplumumuzda genel olarak ilaç kullanımı özelde de antimikrobiyal ve PPI (Proton Pompa İnhibitörü) grubu ilaç kullanımı çok yaygındır ve bu sebeple H. pylori'nin farkında olmadan istem dışı olarak tedavi edilmiş olması muhtemeldir.Article Serum Cystatin C Measurement in Differential Diagnosis of Intra and Extrahepatic Cholestatic Diseases(Mexican Assoc Hepatology, 2010) Buyukberber, Mehmet; Koruk, Irfan; Cykman, Oztekin; Koruk, Mehmet; Kucukoglu, Mehmet Emin; Sakman, Abdullah; Sahinoz, SaimeObjective. Cystatin C is a very potent inhibitor of cysteine proteinases and, it has been clinically applied as a sensitive marker in monitoring of renal and liver functions. The aim of this study was to reveal whether cystatin C may be a useful marker for distinguishing intra- versus extrahepatic cholestasis. Materials and methods. Serum cystatin C concentrations were determined by nephelometric immunoassay using N latex cystatin C kit in 53 patients with cholestatic disorder that included 18 patients with intrahepatic cholestasis, 17 patients with malignant extrahepatic cholestasis, 18 patients with benign extrahepatic cholestasis. Serum cystatin C concentration was also determined in 20 healthy volunteers. Results. Mean serum cystatin C concentration was 2.82 +/- 0.24 mg/l (SD) in patients with intrahepatic cholestasis, 2.05 +/- 0.15 mg/l in patients with extrahepatic malignant cholestasis, 1.37 +/- 0.13 mg/l in extrahepatic benign cholestatic patients and 0.93 +/- 0.24 mg/l in control group. Serum cystatin C concentrations in patients with cholestatic disease were significantly higher than those in the healthy controls (p < 0.001). Moreover, mean serum cystatin C concentration in patients with intrahepatic cholestasis was higher than those in extrahepatic cholestasis groups (p < 0.001). Serum cystatin C concentrations were significantly higher in patients with malignant extrahepatic cholestasis than in patients with benign extrahepatic cholestasis (p < 0.001). There were no correlations patients among serum cystatin C concentrations and serum levels of AST, ALT, ALP, GGT, total and conjugated bilirubin. Conclusion. Our results suggested that serum cystatin C level may be a potential biochemical marker both to point out an intrahepatic origin by excluding an extrahepatic source of cholestasis in patients with jaundice and to possibly differentiate bening and malignant extrahepatic cholestatic disorders.