Browsing by Author "Sancak, Sema"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis This Study Which We Carried Out on the Effects of Socio-Cultural Changes on Women Between the Years 1950-1970 in Van(2008) Sancak, Sema; Koçlar, BekirTürkiye'nin Doğu illerinden biri olan ?Van'da 1950-1970 Yılları ArasındaMeydana Gelen Sosyo Kültürel Dönüşümlerin Kadın Olgusu Üzerine Etkileri? adlıaraştırmamız; giriş ve üç bölümden oluşmaktadır.Birinci bölümde, Van ilinin ?Aile Yapısı? ele alınmıştır. Doğu Anadoluillerine özgü olan daha çok geleneksel geniş aile yapısının karakteristik özelliklerigörülmüştür. Aile içi ilişkilerden, evlenme, boşanma, çok eşlilik gibi konuları elealınmıştır.İkinci bölümde, ?Kadın Eğitimi? erkek eğitimi ile karşılaştırılmıştır. 1950-1970 yılları arasında kadın eğitiminde ilkokul, ortaokul, lise, mesleki ve teknikliselerdeki okulda okuyanlar ve diploma alanların durumları tablolar haline getirilmişve kadın eğitiminde belirgin bir artışın olduğu görülmüştür.Üçüncü Bölümde ise ?Kadın İş Gücüne Katılım? konusu ele alınmış vedetaylı olarak açıklanmıştır. 1950 yılından 1970 yılına kadar geçen zamanda yıllaragöre kadın işgücüne katılımda bir azalma görülmüştür. Kadının çalışma hayatındakizorlukları, koşulları ve nedenleri üzerinde durulmuştur.Yapılan bütün bu taramalar 5 yıllık verileri yansıtan tablolar halindedüzenlenerek tezin içinde yer alması sağlanmıştır.Bu araştırmada Cumhuriyet'in kurulması ile birlikte meydana gelenreformların yansımalarını gözler önüne sermek amaçlanmıştır.Article Türkiye'de Uzun Süredir Göz Ardı Edilen Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Sorunu(2021) Gür, Özgür; Yenilmez, Meltem Ince; Şenol, Sabri; Sancak, SemaCinsiyet eşitsizliği sorunu sosyal ve yasal normlarla izlenebilir. Eşit olmayan ekonomik şartlar, eğitime erişim ve ayrıca karar alma süreci olarak şekillenebilir. Roller cinsiyete göre farklılaştığında kadın ve erkeklerin kaynaklara nasıl erişebileceklerini belirlemektedir. Bunlar balıkçılık, su ve tarım gibi kaynaklar olabilir. Kanıtlar, GBV'nın bu tür bir güç dengesizliğinin sürdürülmesini sağlamak için her zaman kullanıldığını göstermiştir. Sosyokültürel beklentiler ve normlar ciddi bir şekilde güçlenmektedir. Bunlar yalnızca cinsiyet eşitsizliği sorununu daha da kötüleştirmekte başarılı olmaktadırlar. Bu makale Türkiye'deki cinsiyete dayalı şiddetin sınırlarını çizecektir. 1980'lerden beri bu durum devletin ve sivil toplum kuruluşlarının gündemine dahil edilmektedir. Cinsiyet politikası da odaklanılması gereken bir durumdur. Kadına yönelik şiddet konusu ciddiye alınması gereken bir konudur. Bunun nedeni, sadece bir suç eylemi olmaması, aynı zamanda bazı ekonomik ve sosyal sonuçları olabilmesidir. Bir toplum katı olduğu düşünülen toplumsal cinsiyet rollerini benimsemeye başladığında her zaman kadınlar ve erkekler arasında bariz eşitsizlik sorunu doğar. Türkiye'de aile içi şiddetin nasıl analiz edildiğini engelleyen önemli bir sorun veya zorluk vardır ve bu istatistiksel materyallerin bulunmamasıdır. Bu bakımdan bu çalışma konu üzerine eleştirisel yaklaşmaktadır. Türkiye’de bu problemin ihmal edilmişliğine ek olarak kadınların eğitim, istihdamda geri bırakılmışlığı, kadına yönelik şiddetin medyadaki dili, hukukun yeterli olmaması Türkiye'de de aile içi şiddet sorununda hem etkilidir hem de endişe verici hale getirmektedir.Article Van’da 2000-2003 Yılları Arasında Meydana Gelen İntihar ve İntihar Girişimleri: Çeşitli Değişkenler Açısından Bir Karşılaştırma(2007) Sancak, SemaBu araştırma, durum saptamasına yönelik bir çalışmadır. Bu amaçla teorik çerçevede intihar ve intihar girişimi kavramının çeşitli disiplinlerle ilişkisi incelenmeye çalışılmıştır. Bu araştırmada, Van merkez ile ilçe ve köylerinde 2000–2003 yılları arasındaki intihar ve intihar girişimi olaylarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu araştırmada kadın ve erkek intiharlarının karşılaştırması yapılarak, yaş, cinsiyet, intihar nedenleri, intihar türü, intihar şekli, medeni durum ve mesleki durum gibi değişkenler incelenmiştir. Van’da 2000–2003 yılları arasında 268 kadın, intihar ve intihar girişimi tespit edilmiş, bu vakaların 80’i intihar, 188’i intihar girişimi olarak kayıtlara geçmiştir. Aynı tarihler arasında 163 erkek, intihar ve intihar girişimi tespit edilmiş, bu vakaların 71’i intihar, 92’si ise intihar girişimi olarak tespit edilmiştir. İntihar ve intihar girişimlerinin, sosyal bir sorun olarak varlığını sürdürdüğü görülmektedir.