Browsing by Author "Soylu, Aysel"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Autobiographical Reflections and Self-Representations in the Works of Atti̇lâ İlhan(2019) Soylu, Aysel; Canatak, AbdulmecitOtobiyografi, temel anlamda, öz yaşam öyküsü olarak adlandırılır. Bu anlamda otobiyografi; yaşayan ve gerçek bir özne olarak yazarın hayatına ilişkin bir yazınsal deneyimdir. Modern bir anlatı olarak otobiyografi, aydınlanma çağı ile birlikte yoğunluk düzeyi kazanır; zira aydınlanma düşüncesi ile birlikte benlik olgusu üzerinde hâkim olan metafizik örtü kalkar ve birey, yaşamsal deneyimini araştırmaya koyulur. Benlik temsili, bireyin kendisine yönelik araştırması neticesinde edindiği deneyimlerin ve sosyal yapının onda yarattığı etkilerin toplamı olarak tanımlanabilir. Birey, sosyal yapılanmalardan ve öznel deneyimlerden hareketle benliğini meydana getirir. Benlik olgusu ayrıca, bireyin ruhsal ve zihinsel devinimlerini yönlendiren bilinçaltı ve bilinçdışı unsurlardan da etkilenir. Bu nedenle, psikanaliz literatüründe benlik, ego ile ilişkisi içerisinde ele alınır. Attilâ İlhan, Türk edebiyatında çok yönlü kimliği ve kişisel tarihi ile yazarlık kimliğine ve yapıtlarına farklı ve özgün deneyimler aktaran en önemli isimlerden biridir. Onun yapıtlarında hem öz yaşam öyküsünden hem de entelektüel kimliğinin imkân tanıdığı farklı benlik temsillerinden izler bulmak mümkündür. İlhan'ın özellikle edebi yapıtları, bilinç unsurlarının tesiri altında ortaya çıkan benlik temsillerini işaret etmesi açısından zengin bir yapıdadır. Tez çalışmanın amacı, Attilâ İlhan'ın eserlerini, 'Benlik Temsilleri' ve 'Otobiyografik Yansımalar' başlıkları etrafında incelemeye tabi tutmak ve otobiyografi ve edebiyat yapıtı; benlik ve edebiyat yapıtı arasındaki metinsel mesafeyi kuramsal açıdan aydınlatmaya çalışmaktır.Article Demir Özlü’nün Eserlerinde Sürgünlük(2022) Soylu, AyselToplumsal bir özne olarak dünya ile temasta bulunan insanoğlunun, muhtelif nedenlerle mekânsal değişime maruz kalması olarak tanımlanabilecek sürgünlük kavramı, tarihsel süreç içerisinde kazandığı anlam çeşitliliği ile edebiyat metinlerinin tematik bir unsuru haline gelmiştir. Özellikle yüzyılımızın başında küresel çapta yaşanan kitlesel göçler ve bu göçlere bağlı olarak yaşanan toplumsal sorunlar, sürgünlük üzerine çok sayıda metnin yazılmasına neden olmuştur. Dünya edebiyatında olduğu gibi Türk edebiyatında da sürgünlüğün edebi bir metin olarak üretiminin örneklerini görmek mümkündür. Nitekim yazın hayatında kendini bireye ve topluma karşı sorumlu hissettiği için bunu eserlerinde çeşitli temalarla inceleyen yazarlardan birisi de Demir Özlü ‘dür. Yazar, 1979-1980 yılları arasında yaşadığı sürgün yıllarını eserlerinde belirgin bir şekilde işlemiştir. Bu yıllarda yaşadığı zorlukları yabancılaşma, yalnızlık, kültürel farklılıklar ve karmaşa, varoluşsal kimlik krizi, geçmişe özlem ve umut gibi çeşitli konular etrafında şekillendirmiştir. Bu çalışmada, sürgünlük kavramının dünya edebiyatındaki tarihsel ve toplumsal yansımaları; Demir Özlü’nün hikâyelerinde sürgünlüğün nasıl ve hangi açılardan ele alındığı üzerinde durulacaktır.