Browsing by Author "Tütüncü, Mehmet"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Other Bir Van Kedisinde Bronşiyoloalveoler Karsinom(2001) Yüksel, Hayati; Tütüncü, Mehmet; Akkan, Hasan Altan; Yener, ZabidBu raporda; dört yaşlı, dişi bir Van kedisinde belirlenen bronşiyoloalveolar karsinom tanımlandı. Makroskobik olarak, bütün akciğer loblarında, 1-3 mm çapında ve gri renkte çok sayıda tümör odakları gözlendi. Diyaframada ve pariyetal plörada 1-5 mm çapında tümörün implantasyon odaklarına rastlandı. Bronşiyal ve mediastinal lenf düğümlerinde metastatik tümöral odaklar belirlendi. Mikroskobik olarak, neoplastik hücreler papillar ve glandular yapılar oluşturmuştu. Sitokeratin, vimentin, karsinoembriyonik antijen, alfa-1-antitripsin ve proliferative cell nuclear antigen (PCNA) gibi bazı tümör markerleri immunohistokimyasal olarak araştırıldı. Bunlardan, sitokeratin ve PCNA pozitif bulundu.Article Cytauxzoonosis in Van Cats(2007) Akkan, Hasan Altan; Tütüncü, Mehmet; Özdal, Nalan; Karaca, Mehmet; Değer, Mustafa Serdar; Ağaoğlu, Zahit T.Cytauxzoonosis; kedilerin theileriosis’i olarak da bilinen, kedilerde yüksek oranda ölümlere yol açabilen, keneler ile bulaşan ve eritrositer formları ile makrofajlarda doku şizogoni fazına sahip Cytauxzoon felis’in neden olduğu bir protozoon hastalığıdır. Çalışmada 1-7 yaş arasındaki 120 adet Van kedisinde klinik ve hematolojik muayeneler yapıldı. Kedilerde klinik olarak herhangi bir semptoma rastlanmadı. Kan örneklerinden hazırlanan frotilerin mikroskopik muayenesinde 9 (% 7,5) kedide Cytauxzoon felis etkeni belirlendi. Sonuç olarak; Türkiye’de varlığı ilk defa tespit edilen Cytauxzoon felis’e Van kedilerinde %7,5 oranında rastlandı. Ancak kedilerde muhtemelen oluşan preimmünisyon nedeniyle hastalığa ilişkin spesifik semptomlar görülmedi. Bu nedenle, özellikle yaz aylarında kediler sadece mikroskopik olarak değil aynı zamanda serolojik olarak C. felis yönünden incelenmelidir.Article Kakule (Eletteria Cardamom L.)uçucu Yağ Ekstresinin Antienflamatuvar Aktivitesinin Sıçanlar Üzerinde Araştırılması(2005) Tütüncü, Mehmet; Karaca, Mehmet; Akkan, Hasan Altan; Him, Aydın; Özbek, HanefiBu çalışmada, kakule (Eletteria cardamomum L.) uçucu yağ ekstresinin sıçanlarda carrageenan’la oluşturulmuş sağ-arka pençe ödemi modelinde antienflamatuvar etkinliğinin araştırılması amaçlanmıştır. Beş ayrı çalışma grubu (n=6) oluşturulmuş, buna göre serum fizyolojik kontrol, etil alkol kontrol, indometazin (3 mg/kg) referans grupları ile kakule (0.05 mL/kg) ve kakule (0.10 mL/kg) grupları oluşturuldu. Sıçanların sağ arka-pençeleri pletismometre aracılığı ile ilaç uygulamasından önce ölçüldü. Ardından ilaç periton içi yolla verildi. Subplantar yolla lambda-carrageenan uygulandı ve bu uygulamadan üç saat sonra sağ-arka pençe hacmi tekrar ölçüldü. Her iki ölçüm arasındaki fark gruplar arasında istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Çalışma sonunda indometazin’in % 95.70, kakule (0.05 mL/kg) ekstresinin % 73.66 ve kakule (0.10 mL/kg) ekstresinin % 84.22 oranında antienflamatuvar etkinlik gösterdiği saptanmıştır. İstatistiksel olarak her iki doz kakule ekstresinin kontrol grubuna göre anlamlı seviyede antienflamatuvar etkinlik gösterdiği, 0.10 mL/kg dozda uygulanan ekstrenin indometazin’e benzer seviyede bir aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak kakule uçucu yağ ekstresinin antienflamatuvar aktiviteye sahip olduğu kanaatine varılmıştır.Article Kedilerde Solunum Fazı ve Canlı Ağırlığın Ultrasonografik Karaciğer Boyutları Üzerine Etkisi(2003) Etlik, Ömer; Akkan, Hasan Altan; Gençcelep, Musa; Tütüncü, MehmetBu çalışmada kedilerde solunum fazı ve canlı ağırlığın ultrasonografi ile belirlenen karaciğer boyutları üzerine etkisi araştırıldı. Çalışmanın materyalini 50 adet ergin Van Kedisi oluşturdu. Kedilerin 5-6 saatlik açlığı takiben rutin klinik, hematoljik ve biyokimyasal muayeneleri yapıldı. Canlı ağırlıklarına (3-7 kg) göre kediler ikişer kg'lık aralıklarla (3-5 kg l. grup ve 5-7 kg II. grup) 2 gruba ayrıldı. Ultrasonografik muayene hazırlıklarından sonra kediler sırtüstü yatırıldı. 7,5 mHz'lik linear veya 5 mHz'lik sektör transduser ile longitudinal düzlemde karaciğer boyutları değerlendirildi. I. grupta ekspirasyonda yapılan ölçümlerde karaciğer boyutları 44-57 mm(ortalama 51.96±0.74 mm), inspirasyonda yapılan ölçümlerde ise 39-50 mm (ortalama 44.68±0.64 mm) arasında belirlenirken canlı ağırlık ortalaması 4.2 ± 0.21 kg olarak tespit edildi. II. grupta ekspirasyonda yapılan ölçümlerde karaciğer boyutları 53-68 mm (ortalama 60.68±0.85 mm), inspirasyonda ise 46-62 mm (ortalama 53.84±0.86 nün) ve canlı ağırlık ortalaması 5.9±0.16 kg olarak belirlendi. Kedilerde solunum fazlarına göre karaciğer boyutlarının ortalama değerlerde I. grupta 7.28 mm, II. grupta 6.84 mm değiştiği, I grupta inspiraxyonda belirlenen karaciğer boyutlarının II. grupta belirlenen boyutlara göre 9.16 mm, ekspirasyonda belirlenen boyutlara göre ise 8.72 mm daha kısa olduğu belirlendi. Sonuç olarak, Karaciğerin ultrasonografik değerlendirmesinde karaciğer boyutlarının solunum fazları ve canlı ağırlığa göre değişeceğinin göz önünde bulundurulması gerektiği kanısına varıldı.Article Koyunlarda Akciğer Hastalıklarının Tanısında Direkt Radyografi ve Bronkografi Bulgularının Değerlendirilmesi(2001) Aslan, Logman; Gençcelep, Musa; Karaca, Mehmet; Bakır, Bahtiyar; Tütüncü, MehmetBu çalışmada, koyunların akciğer hastalıklarının tanısında klinik, radyografik ve bronkografik bulgular değerlendirildi. Çalışma materyalini 70'i akciğer hastalıklı, 30'u sağlıklı toplam J00 hayvan oluşturdu. Klinik, radyograflk ve bronkografik muayene sonucu; bronşitis (13), pnömoni (21), bronkopnömoni (19), aspirasyon pnömonisi (4), lober pnömoni (5) ve lober bron/copnömoni (8) tablosu tespit edildi. Kontrol ve deneme grubundaki hayvanların V/D, D/V, ayakta ve yan yatırılmış pozisyonda L/L direkt radyografileri ve bronkografileri çekildi. Radyograflk çekim için 60-100 kV, 20- 60 mAs ve Bucky-Grid kullanıldı. Bronkografi için kontrol ve deneme gruplarında toplam 41 hayvana yağda çözünmüş kontrast madde (Lipiodol ultra-fluide, 480 mg/ml Guebert) uygulandı. Deneme grubunda bronkografi yapılan 11 hayvandan 5 'inde, kontrol grubunda ise 30 hayvandan 4 'ünde kontrast maddeden kaynaklanan aspirasyon pnömonisi meydana geldi. Sonuç olarak; koyunlarda akciğer hastalıklarının tanısında radyografinin yararlı olduğu, bronkografi sırasında komplikasyon riskini azaltmak amacı ile yağda eriyen kontrast maddelerin dikkatli uygulanması, entübasyon tüpü yerine trakea halkaları arasının tercih edilmesi ve atılımı kolaylaştırıcı yöntemlerin kullanılması gerektiği kanısına varıldıArticle Production of Microspore-Derived Plants by Anther Culture of Cyclamen Coum(2024) Kocak, Metin; Tütüncü, Mehmet; Khafaji, Mahdi Al; Yildiz, MehtapCyclamen is one of the most important ornamental crops sold worldwide as a potted flower for winter production. Cyclamen species take up a wide swathe of habitats across Türkiye. Ten wild Cyclamen species grow naturally in Türkiye and some of them are endemic. This study aimed to produce haploid plants of C. coum using anther culture. The microspore developmental stage was evaluated by staining anther with acetocarmine (%2), and then the stage was correlated with bud size. It was determined that the buds between 7.64 and 8.23 mm had the appropriate bud size for the late uninuclear stage. Anthers were cultured in B5 medium containing different levels of 1-Naphthaleneacetic acid (NAA) (0.1, 1, 2 mgL-1), 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) (0.1, 1, 2 mgL-1), and kinetin (0, 1 mgL-1), 90 gL-1 sucrose and 3 gL-1 gelrite for haploid embryo production. Anthers were kept at 4°C for 4 days after culture. The explants were incubated at 24°C in a completely dark condition until the embryo was formed, then embryos were transferred to hormone-free media in 16:8 hours (light (75 µmolm-2s-1): dark) photoperiod. The experiment was carried out for two years. In the first year, 12 different media were examined in view of regeneration and the experiments were continued with selected 7 media in the second year. The highest callus regeneration rates were %5.71 and 14.5% and the highest embryo induction rates varied between 8.57% and 4.0% in the first and second year respectively. Embryo/callus formation was observed in 7 of a total of 12 different media tested for haploid plant production, and the best media were kinetin (1 mgL-1) + NAA (1, 2 mgL-1) and kinetin (1 mgL-1) +2,4-D (2 mgL-1). Our findings indicated that cold pre-treated anther explants collected at appropriate flower bud size resulted in embryo production. Additionally, B5 medium supplemented with NAA and kinetin ensured successful embryo regeneration from anther explants in wild C. coum.Article The Seroprevalence of Toxoplasma Gondii in Sheep Detected by Sabin Feldman Dye Test in the Region of Van, Turkey(2001) Tütüncü, Mehmet; Akkan, Hasan Altan; Ayaz, Erol; Karaca, Mehmet; Babür, CahitBu çalışma, Van yöresinde koyunlarda toxoplasmosisin seroprevalansım belirlemek amacıyla yapıldı. Van merkez ve ilçelerinden (Erciş, Muradiye, Özalp, Edremit, Gürpınar ve Gevaş) toplanan 300 koyun serumu Sabin Feldman Dye Test (SFDT) ile anti-Toxoplasma gondii antikorları yönünden incelendi. Serumların 162 'si (% 54.00) negatif, 138' i (% 46.00) ise 1/16 ve üst litrelerde pozitif olduğu tespit edildi. Seropozitiffitrelerin 47'si (%34.05) 1/16, 64'ü (%46.37) 1/64, 21 'i (%15.21) 1/256 ve 6'sı (% 4.34) ise 1/1024 sulandırma basamaklarında pozitif bulundu. Toxoplasma gondii enfeksiyonunun Van yöresi koyunlarında yaygın olduğu görüldü.Article Van Kedilerinde Babesiosis(2005) Akkan, Hasan Altan; Ağaoğlu, T Zahid; Tütüncü, Mehmet; Özdal, Nalan; Karaca, Mehmet; Değer, Mustafa SerdarBabesiosis, kedilerde Babesia felis’in neden olduğu bir protozoon hastalığıdır. Bu çalışma ile Van kedilerinde Babesia felis’in varlığı Türkiye’de ilk kez tespit edilmiştir. Çalışmada 1-7 yaş arasındaki 120 adet Van kedisinde klinik ve hematolojik muayeneler yapıldı. Kedilerde babesiosise ilişkin klinik olarak herhangi bir semptoma rastlanmadı. Ancak kan örneklerinden hazırlanan frotilerin mikroskopik muayenesinde 13 (%10.8) kedide Babesia felis etkeni belirlendi. Sonuç olarak; Türkiye’de varlığı ilk defa tespit edilen Babesia felis’e Van kedilerinde %10.8 oranında rastlandı. Frotilerde görülen etkenlere rağmen muhtemelen daha önceden oluşan preimmünisyon nedeniyle semptomlar görülmedi. Yaz aylarında kedilerde yapılan klinik muayenelerde B. felis’e bağlı olarak meydana gelebilecek hastalığın göz önüne alınması ve klinik muayenelerin yanında mikroskopik ve serolojik muayenelerin de yapılmasının teşhis açısından önemli olduğu kanısına varıldı.Article Van ve Yöresinde Atlarda Listeriozisin Seroprevalansı(2002) Tütüncü, Mehmet; Akkan, Hasan Altan; Kutlu, İsmail; Solmaz, Hasan; Karaca, Mehmet; Ekin, İsmail HakkıBu çalışmada, Van ve yöresinde atlarda listeriosisin varlığı, tüp aglütinasyon yöntemiyle araştırıldı. Çalışmada kullanılan toplam 203 at serumunun 176 (%86.69)'sı pozitif bulundu. Bunların 37 (%18.2)'si 1/320, 72 (%35.4)'si 1/640 ve 67 (%33)'si 1/1280 dilüsyonlarmda seropozitif bulunurken, 27 serum (%13.3) ise séronégatif olarak tespit edildi. Elde edilen sonuçlardan Van yöresindeki atlarda listeriosisin seropozitiflik oranının yüksek olduğu belirlendi.Article Van Yöresi Atlarında Helmint Enfeksiyonlarının Yayılışı ve Bazı Kan Parametreleri(2005) Gül, Abdurrahman; Karaca, Mehmet; Akkan, Hasan Altan; Ayaz, Erol; Tütüncü, MehmetBu çalışma, Erciş Altındere Harasında bulunan atların dışkısında helmint enfeksiyonlarının yayılışını ve bazı kan parametrelerini belirlemek amacı ile yapıldı. Çalışma materyalini 650 at içerisinden rasgele seçilen 137 at oluşturdu. Her atın rutin klinik muayenesi yapılarak kan örnekleri ve taze dışkı numuneleri alındı. Dışkı numuneleri laboratuarda flotasyon, sedimentasyon ve Baermann-Wetzel yöntemleri ile muayene edildi. Muayeneler sonucunda; klinik olarak atlarda anoreksi, kaşeksi ve depresyon belirlendi. Kan parametrelerinden eritrosit, hematokrit ve total protein değerlerinde önemli ölçüde düşme; lökosit ve fibrinojen düzeylerinde artış belirlendi. Çalışmada kullanılan 137 atın 132’si (%96.4) çeşitli parazitlerle enfekte bulundu. Enfekte hayvanlardaki parazit türleri ve yayılışları; Strongylidae % 96.4, Parascaris equorum %35.8, Strongyloides westeri %3.7, Anaplocephalidae %2.9, Fasciola hepatica %5.8 ve Eimeria sp. %31.4 olarak tespit edildi.Other Van Yöresi Süt Sığırlarında Brusellozis' İn İnsidensi Üzerine İncelemeler(2002) Gülhanı, Timur; Taşal, İbrahim; Ekin, İsmail Hakkı; Solmaz, Hasan; Tütüncü, MehmetBu çalışmada, Van il merkezi ve köylerinde bulunan farklı çiftliklerdekl 320 adet süt sığırından alınan kan serumları Rose Bengal Plate Test (RBPT) ve Serum Aglütinasyon Testi (SAT) ile brusellozis yönünden incelendi. Serolojik incelemelerde 20 serum (%6.25) RBPT ile, 19 serum (%5.93) SA T ile pozitif bulundu.Article Van Yöresinde Atlarda Toxoplasma Gondii' Nin Seroprevalansı(2001) Akkan, Hasan Altan; Ağaoğlu, Zahid; Yuksek, Nazmi; Karaca, Mehmet; Çiftçi, İ. Hakkı; Tütüncü, MehmetBu çalışmada Van yöresndekii atlarda anti-Toxoplasma göndü antikorlarının seroprevalansı indirekt hemaglutinasyon (IHA) yöntemi ile araştırıldı. Çalışma materyalini Van ili sınır bölgesinde barındırılan 172 adet Doğu Anadolu atı oluşturdu. Anti- Toxoplasma göndü antikorlarının tespiti için ticari Toxocell IHA kili (Biokit, sa, Spain) kullanıldı. Serumların 1/64 dilüsyonunda hemaglutinasyonun varlığı veya yokluğuna göre reaksiyon pozitif yada negatif olarak değerlendirildi. Buna göre, atların üçü seropozitif(%1.74), 169'u (%98.26) seronegatif olarak belirlendi.