1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Yüksel, Ayşe"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 14 of 14
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Temizlik Personelinin Hijyen Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Değerlendirilmesi
    (2016) Gümüş, Abdurrahman; Yüksel, Ayşe; Dağlı, Sinemis Çetin; Aydın, Tuba
    Amaç: Bu araştırma, YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi'nde temizlik işinde çalışan personelin hijyen ve sağlık alışkanlıklarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu çalışma 2014 Mayıs-Haziran aylarında Üniversite Hastanesinde çalışan 315 temizlik personelinden 118'inde yapılmıştır. 44 sorudan oluşan anket formu uygulanmış, araştırmanın veri girişi ve analizleri SPSS 13.0'te yapılmış, niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılanların %7.6'sı kadın, %92.4'ü erkek olup yaş ortalaması 37.73±7.84'tür. Araştırma grubunun %5.1'i okur yazar, %32.2'si ilkokul mezunu, %28.8'si ortaokul mezunu, %28.0'ı lise mezunu, %5.9'u yüksekokul ve üniversite mezunu olup, %63.6'sının bu işyerinde çalışma süresi 6 yılın üzerindedir. Temizlik personelinin %49.2'si işe başlamadan önce, %81.4'ü işe başladıktan sonra eğitim aldığını ifade etmiştir. Çalışanların %42.4'ü tuvaletten önce, %27.1'i hastaya temastan önce, %11.1'i hastaya temastan sonra ellerini yıkamadığını belirtmiştir. Araştırmaya katılanların %24.5'i en az bir doz hepatit aşısı, %12.7'si tetanoz aşısı, %14.4'ü grip aşısı olmuştur. Sonuç: Çalışmamızda hastalık bulaşması konusundaki sorulara doğru cevap verme oranı yüksektir. Ancak temizlik davranışlarına bakıldığında uygun davranışta bulunma oranı düşüktür. Enfeksiyonlardan korunma ve yayılımını azaltmak için düzenli eğitimlerin verilmesi yararlı olacaktır. El yıkama alışkanlıklarının gözlem altında değerlendirildiği çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca hızlı bir aşılama programının başlatılması risklerin azaltılması açısından faydalı olacaktır
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Edremit Primary Health Center, Evaluating How Women Living Their Gender and the Effect of This Condition To Their Poverty
    (2009) Emir, İlkay; Yüksel, Ayşe
    Emir, İ. Van İli, Edremit Merkez Sağlık Ocağı bölgesinde, kadınların toplumsal cinsiyeti nasıl yaşadığının ve bu durumun kadın yoksulluğuna etkisinin değerlendirilmesi, Y.Y.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Van, 2009. Yoksulluk ve toplumsal cinsiyet insanoğlunun tarihinin her döneminde mevcuttur. Ama içinde bulunduğumuz çağda biçim değiştirmiş ve çağdaş dünyanın büyük bir sorunu haline gelmiştir. Kadın erkek eşitsizliğinin varlığı genellikle görmezden gelinmektedir. Bu çalışmanın amacı, toplumsal cinsiyetin nasıl algılandığını değerlendirilmek ve bunun kadınların yoksulluğu üzerine etkisini araştırmaktır. Çalışma konu üzerinde öneriler geliştirmek üzere, kesitsel tipte bir araştırma olarak planlanmıştır. Çalışma evreni Edremit Merkez Sağlık Ocağı bölgesinde 11 köy ve ilçe merkezinde ETF (Evhalkı Tepit Fişi) kayıtları bulunan en az bir kez evlenmiş 2633 kadından oluşmaktadır. Örneklem büyüklüğü 260 olarak belirlenmiş ve rastlantısal örnekleme ile seçilerek görüşülen 255 kadın araştırma örneklemini oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak kullanılan görüşme formu sosyo-demografik özellikler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk, yoksulluktan etkilenme ve yoksullukla baş etme başlıklarında toplam 81 sorudan oluşmaktadır. Veriler Mart ? Temmuz 2008 tarihleri arasında toplanmıştır. Verilerin analizi SPSS 15.0 istatistik paket programı kullanılarak yapıldı. Araştırmada kadınların % 48.6'sı okur-yazar değil, % 59.6'sı yeşil kartlı, % 49.0'ı `kendini mutsuz hissediyor', % 14.1'i `eşinin ve aile büyüklerinin izni olmadan çarşıya çıkamıyor', % 33.7'si `ailesinin düzenli bir geliri yok' olarak tespit edildi. Çalışmada yer alan kadınların büyük çoğunluğunun ev kadını olması ve eğitim düzeylerinin düşük olması ile ilişkili olarak, toplumsal cinsiyet ve yoksulluk konumları açısından oldukça dezavantajlı durumda oldukları saptanmıştır. Bu sonuçlar ışığında, biz toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ve kadın yoksulluğu sorunlarının çözümü için kadının öğrenim düzeyinin yükseltilmesi ve istihdam alanında yer alması konularına öncelik verilmesini önermekteyiz.Anahtar sözcükler: Kadın yoksulluğu, toplumsal cinsiyet, yoksulluk
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Specialist Thesis
    Evaluation of Medical and Socio-Economics Aspects of 'Person Affected Leprosy' Whom Are Living in Van Province
    (2014) Çeleğen, İzzet; Yüksel, Ayşe
    Bu çalışmada, Van ilinde yaşayan Lepradan Etkilenmiş Kişilerin ve aile bireylerinin tıbbi, sosyal ve ekonomik sorunlarının belirlenmesi, bu sorunların çözümü için program yapılması, ilgili tüm kamu ve tüzel kurumlarla işbirliği yapılarak sorunların çözümünde danışmanlık, rehberlik yapılması amaçlanmıştır. Bu çalışma tanımlayıcı ve kesitsel tipte bir araştırmadır. 24 Haziran 2013 ile 24 Aralık 2013 tarihleri arasında Van il merkezi ve bağlı olan 10 ilçe ile 62 köyde yaşayan lepradan etkilenmiş 154 kişi evlerinde ziyaret edilerek gerçekleştirilmiştir. Göç ve ölüm nedeni ile ulaşılamayanların dışında 102 kişi çalışmaya katılmıştır. Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 62,02±12,35'dir. Kadınların % 59 (n=13)'u erkeklerin % 50 (n=40)'si 61-80 yaş grubundadır. Kadınların % 86,4 (n=19)'ü, erkeklerin de % 63,8 (n=51)'i okuma yazma bilmemektedir. Her iki cinsiyette de 7-10 arası çocuğu olanların sayısı daha yüksektir. Araştırmaya katılanların % 39,2 (n=40)'sinin ailesinde lepradan etkilenmiş kişi bulunmaktadır. İkinci derece akrabalarının lepradan daha çok etkilendiği görülmektedir. GSS sonrası sosyal sigorta durumu incelendiğinde, bireylerin % 85,3 (n=87)'ü prim ödememektedir. Bireylerin % 19,6 (n=20)'sının yaşadıkları evin durumu yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Kişilerin % 81,4 (n=83)'ü her hangi bir işte çalışmamaktadır. Çalışanların % 52,4 (n=10)'ü kendi işlerinden gelir elde etmektedir. Hane halkı ortanca gelir durumu erkeklerde aylık 300 lira, kadınlarda 230 liradır. Araştırmaya katılanların % 75,6 (n=65)'sının aylık geliri asgari ücretin altındadır. Erkeklerin % 61,3 (n=49)'ü, kadınların % 59,1 (n=13)'i devletten yardım almaktadır. Bireylerin % 58,8 (n=60)'inin hastalık tipi Lepromatöz lepra'dır. Bireylerin % 75,5 (n=75)'i BCG aşısı olmamıştır. Her iki cinsiyette de sakatlığı bulunanların çoğunluğunun ikinci derece sakatlığı bulunmaktadır. 40 yaş altı grupta sakatlığı olmayanların, 41-60 yaş grubunda 2.derece engeli olanların, 61-80 yaş grubunda 3. derece sakatlığı olanların sayısı daha fazladır. Eğitim düzeyi yükseldikçe sakatlık derecesi azalmaktadır. Stigma(damgalanma) yaşama durumu ile sakatlık arasında ters ilişki vardır. Sakatlık derecesi artıkça stigma yaşayanların sayısı azalmaktadır. Sakatlık derecesi artıkça bireylerin çalışma durumu azalmaktadır. Sakatlık derecesi artıkça devletten destek alma sayısı artmaktadır. Sakatlık derecesi azaldıkça kendi emeği ile gelir elde edenlerin sayısı artmaktadır. Asgari ücretin altında geliri olanların sakatlık derecesi daha fazla, asgari ücretin üstünde aylık geliri olanların sakatlık derecesi daha azdır. Sonuç olarak; Geçmişte yapılan çalışmalar sayesinde Lepra prevelansı 10,000'de birin altına düşürülmüş ve Lepra önemli bir sağlık sorunu olmaktan çıkmıştır. Lepradan Etkilenmiş Kişilerin önemli bir kısmı Van ilinde yaşamaktadır. Bu kişilerin birçoğunun eğitim düzeyi düşük, sosyo-ekonomik durumunun kötü olması ve önemli bir kısmının ikinci derece ya da üzeri sakatlığı bulunması nedeniyle çalışamamakta ve devlet yardımıyla geçinmektedirler. Anahtar kelimeler: Van ili, Lepra, Sosyo-ekonomik
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Evaluation of the Architectural Arrangements That Have Been Disabled for Public Buildings in the Van Province Center
    (2010) Orakcı, Hakan; Yüksel, Ayşe
    VAN İL MERKEZİNDEKİ KAMU BİNALARINDA ÖZÜRLÜ İNSANLAR İÇİN VAR OLAN MİMARİ DÜZENLEMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Giriş ve Amaç Toplumsal hayatın insanlara sunduğu olanak ve hizmetlerden bireyin yararlanabilmesi ve kendi hizmetini sunabilmesi ancak bireyin söz konusu faaliyetlerin gerçekleştiği mekanlara erişebilmesi ile mümkündür. Özürlülerin, olumsuz fiziksel çevreden ve binaların mimari yetersizliğinden kaynaklanan erişimsel sorunlar yaşadığı ve kamu hizmetlerinden yeterli ölçüde yararlanamadığı bilinen bir gerçektir. Bu çalışmanın amacı; kamu binalarının, özürlü bireylerin erişimi ve kullanımı açısından evrensel standartlara uygunluğunu saptamaktır. Gereç ve Yöntem Çalışma, özürlülerin kamu binalarında yaşadığı mimari sorunlara yönelik öneriler geliştirmek üzere, tanımlayıcı tipte bir araştırma olarak planlandı. Çalışmanın evrenini, Van il merkezinde bulunan tüm kamu binaları oluşturmaktadır. Çalışmada örneklem grubunu, özürlülerin kullanım, ulaşım, yararlılık, verimlilik ve de gereklilik gibi özelliklerin değerlendirmesi yapılarak seçilen, şehir merkezindeki 51 kamu biriminin hizmet verdiği, 79 kamu binası oluşturdu. Veri toplama aracı olarak, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) 9111/ Nisan 1991 'Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlemesi Kuralları' standartlarının yer aldığı, standartlara göre yetersizlik ve uygunsuzlukları tespit içerikli hazırladığımız Bina Değerlendirme Formu kullanıldı. Veriler, Mayıs - Kasım 2009 tarihleri arasında toplandı. Verilerin analizi SPSS 11.0 istatistik paket programı kullanılarak yapıldı. Bulgular Çalışmada; özürlü bireylerin kullanımı açısından, bina girişlerinin %20.3 (n:16)'nün, sirkülasyon alanları ve koridorların %19 (n:15)'nun, odaların %48.1 (n:38)'nin, tuvalet bölmelerinin %68.4 (n:54)'nün, banyoların %50 (n:2)'sinin, duş bölmelerinin ise %72.2 (n:13)'sinin standartlara göre hiç uygun olmadığı, aynı zamanda bina yapı elamanlarından rampaların %22.8 (n:18)'inin, merdivenlerin %26.6 (n:21)'sının, yer kaplamaların %22.8 (n:18)'inin, iç kapıların %22.8 (n:18)'inin, pencerelerin %32.9 (n:26)'unun, asansörlerin %10.1 (n:8)'inin, elektrik tesisatların %54.4 (n:43)'nün standartlara göre hiç uygun olmadığı, bu alanlarda gerekli tasarım ve düzenlenmelerin uygulamaya geçirilmediği tespit edildi. Sonuç Çalışmada; Van ilindeki kamu binalarının, özürlü bireylerin gereksinimlerini karşılayacak ölçüde kullanıma uygun olmadığı saptanmıştır. Bu sonuçlar ışığında, kamu binalarında özürlü kullanımı için gerekli düzenlemelerin ve iyileştirmelerin en kısa sürede yapılmasını önermekteyiz. Anahtar Kelimeler: Özürlü, mimari düzenlemeler, kamu binaları, erişilebilirlik, Van
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    How Mothers Feed Their 0-12 Children in Turkey's Eastern Province of Van
    (2015) Yüksel, Ayşe; Çeleğen, İzzet; Turan, Aktan; Dolgun, Gülümser
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, Van ilinde bulunan yedi sağlık ocağı bölgesinde yaşayan annelerin, 0-12 aylık bebeklerini nasıl beslediklerini değerlendirmektir. Yöntem: Bu tanımlayıcı araştırmanın verileri yüz yüze görüşme tekniği ile 635 anneden elde edilmiştir. Veriler Ki-Kare ve Lojistik Regresyon Analizleri ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Bebeklerin sadece anne sütü ile beslenme süresi ortalaması dört aydır. 1-6 aylık bebeklerin, %47.9'u sadece anne sütü ile beslenirken, 7-12 aylık bebeklerin %53.5'i anne sütü ile birlikte ek gıdalar da alıyordu. Bebeklerin 6 ay ve altında olanları, 7 ay ve üstü olanlara göre 4 kat, ilk 1 saatte emzirilenler 1 saatten sonra emzirenlere göre 1.6 kat, emzik kullanmayanlar kullananlara göre 2 kat daha doğru beslenmektedir. Sonuç: İlk altı ayda yalnız anne sütü alımının ülkemiz ortalamalarının üstünde olduğu, ilk bir saate anne sütü verilmesi ve emzik kullanılmamasının anne sütü ile beslenme oranlarını artırdığı saptanmıştır. Çalışmamızın sonuçları değerlendirildiğinde; DSÖ ve UNICEF'in, ilk 6 ay sadece anne sütü, sonraki aylarda iki yıl boyunca anne sütü ve ek gıdalarla beslenme konusundaki hedefe ulaşılamadığı ama yine de 2008 ve 2013 TNSA verilerinden daha iyi olduğu görülmüştür.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Lepradan Etkilenen Kişilerin Sosyo-ekonomik ve Engellilik Durumlarının Değerlendirilmesi
    (2019) Yüksel, Ayşe; Çeleğen, İzzet
    Amaç: Çalışmanın amacı, Van ilinde yaşayanlepradan etkilenen insanların engelliliği, sosyal veekonomik durumunun değerlendirilmesidir.Materya Metod: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte birçalışmadır. 24 Haziran 2013 ile 24 Aralık 2013tarihleri arasında Van ilinde lepradan etkilenmiş 102kişi çalışmaya katılmıştır. Çalışmaya katılanlarınsosyo-ekonomik durumunu değerlendirmek içinliteratürden derlenen anket formu ve sakatlıkdurumlarını değerlendirmek için Wagner sakatlıkderecelendirmesi kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmaya katılanların yaş ortalaması62,02±12,35’dir. Kadınların %86,4 (n=19)’ü,erkeklerin de %63,8 (n=51)’i okuma yazmabilmemektedir. Yüzde 19,6 (n=20)’sının yaşadıklarıevin durumu yetersiz olarak değerlendirilmiştir.Yüzde 81,4 (n=83)’ü her hangi bir işteçalışmamaktadır. Hane halkı ortanca gelir durumu,erkeklerde aylık 300 TL, kadınlarda 230 TL’dir. Yüzde75,6 (n=65)’sının aylık geliri asgari ücretin altındadır.Erkeklerin %61,3 (n=49)’ü, kadınların %59,1(n=13)’i devletten yardım almaktadır. En sık görülenhastalık tipi Lepromatöz lepra’dır. Her iki cinste deikinci derece sakatlığı bulunanların sayısı dahafazladır. Yaşla birlikte sakatlık derecesi artmaktadır.Eğitim düzeyi yükseldikçe sakatlık derecesiazalmaktadır. Sakatlık derecesi artıkçastigma(damgalanma) sayısı azalmaktadır. Sakatlıkderecesi arttıkça, aylık gelir miktarı ve çalışanlarınsayısı azalmakta, devletten destek alanların sayısıartmaktadır.Tartışma Sonuç: Lepranın erken tanıkonulmadığında sakatlık, deformite, psikolojikrahatsızlıklar, ekonomik bağımlılık ve sosyaldışlanmaya neden olabileceği unutulmamalıdır. Herhekimin lepra semptomlarını bilmesi gerekmektedir.Sakatlıkları nedeniyle çalışamayan kişileringereksinimleri belirlenmeli, yaşam koşullarıiyileştirilmelidir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Research Project
    Radyoaktivitenin Van Gölü Havzası Yüzey Sularında Jeokimyasal Dağılımını Belirleyerek Halk Sağlığı Açısından İncelenmesi
    (2005) Türközü, Alkım; Tolluoğlu, Ümit; Köse, Onur; Eral, Meral; Yüksel, Ayşe; Akyıl, Sema; Işık, Mehmet Akif
    Bu çalışma Van Gölü Havzasında yüksek oranda görülen mide ve barsak kanseri vakalarıyla doğal radyoaktivite arasındaki olası ilişkileri araştırma amacıyla yürütülmüştür. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü ve Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü tarafından ortaklaşa yürütülen program çerçevesinde Van Gölü Havzasındaki egemen olan kayaç tipleri, doğal radyoaktivite ve radyoaktif elementlerin yüzey sularındaki dağılımı irdeleyen saha ve laborutuvar çalışmalarını kapsayan bir program yürütülmüştür. Doğal radyoaktivitenin sulardaki dağılımı doğrudan akarsu yatağını oluşturan kayaç tipleriyle ilişkili olduğundan saha çalışmalarında, öncelikle volkanik ve metamorfîk kayaçlar olmak üzere havzada mevcut kayaç tiplerinin jeolojilerinin, yapısal ilişkilerinin, mineralojik ve petrografik özelliklerinin doğal radyoaktiviteleriyle olan ilişkilerinin konması saha çalışmalarının ana hedefi olmuştur. Laboratuvar çalışmaları ise akarsulardan toplanan örneklerin başlıca U, toplam Ra izotopları ve toplam alfa aktivitelerini ortaya koyan analizleri kapsamaktadır. Van Gölü Havzası son derece karmaşık bir jeolojik yapıya sahiptir. Kayaç birimleri dört ayrı grup altında toplanılabilir. 1-Paleozoyik-Alt Mezozoyik yaşlı metamorfik kayaçlar (Bitlis Masifi). 2-Üst Kretase yaşlı ofiyolitik kayaçlar. 3- Kireç taşlarının egemen olduğu Oligo-Miyosen yaşlı çökel kayaçlar. 4- Pliyosen-Kuvaterner yaşlı volkanikler. Saha çalışmaları sırasında yürütülen yüzey gama ve doz hızı ölçümlerinde en yüksek değerler Bitlis Masifinin metamorfik kay açlarından (11-13 p-R/h doz hızı ve 136 cps yüzey-y) ve Genç Volkanitlerden elde edilmiştir (15 jj,R/h doz hızı ve 198 cps yüzey-y). Laboratuvar çalışmaları halk sağlı bakımından araştırmanın en önemli safhasını teşkil eder. Saha çalışmalarında yüksek değerler belirlenmiş olmakla birlikte su örneklerinin analizi sonucu örneklerde U konsantrasyonunun 0.29 to 8.57 ppb. arasında değiştiği görülmektedir. Yüzey sularında U konsantrasyonunun yer küre ortalamasının 10\"2 - 10\"1 ppb arasında değiştiği gözönüne alınırsa bu değerler yüksek görülmektedir. Ancak radyoaktivitenin Uluslar arası kuruluşlar tarafından belirlenen sınır değerleri aşmadığı görülmüştür. Yapılan petrografik incelemelerde yüksek yüzey-y ve doz hızı radyoaktivite değerleri sunan metamorfiklerin ve volkanik kayaçların yüksek oranda zirkon minerali içerdiği belirlenmiştir. Zirkon kristal yapısında U elementi barındırabilir. Zirkon mineralinin fiziksel ve kimyasal bozunmalara karşı çok yüksek dirence sahip olması nedeniyle ayrışmaya uğramadığı ve yüzey sularının büyük ölçüde çevre kayaçlardan kaynaklan bir bozulmaya maruz kalmadığı görülmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Attitudes and Behaviours of Young Adults Towards Smoking During Their Military Service in and Around Van
    (2007) Urgun, Nalan; Yüksel, Ayşe
    Sigara kullanımı günümüzün en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Hiyerarşik oluşumu ve disiplini nedeniyle, askerlik dönemi sigaraya başlama açısından riskli bir dönemdir. Bu çalışma askerlik görevini er veya erbaş olarak yapmakta olan kişilerin sigara içme sıklığını ve sigarayla ilgili davranış biçimlerini saptamak, askerlik sürecinde, sigara içme davranışı ile ilgili değişiklikleri incelemek, askerlik sürecindeki, sigara içme davranışındaki değişiklikleri, askerlik öncesi çalışma yaşamının, sigara içme davranışı ile ilişkisini irdelemek, askerlik sürecinde sigaraya karşı yapılan ve planlanan faaliyetler konusunda öneriler geliştirmek, askerlik sürecinde yaşanan anksiyete ile sigara içme davranışı arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla kesitsel tipte bir araştırma olarak planlanmıştır. Araştırma evrenini 2 Ocak 2006 ile 6 Şubat 2006 tarihleri arasında izin, vizite, teskere, askere geliş gibi sebeplerle; Van ili Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Kabul Toplanma Merkezi birliğinde bulunan askerlik görevini er veya erbaş olarak yapmakta olan kişiler oluşturmaktadır. Örneklem kapsamına ise, basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen.945 kişi alınmıştır. Veriler araştırmacı tarafından literatür incelemesi sonucu hazırlanan 30 sorudan oluşan soru formu ve Beck Anksiyete Ölçeği kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Sonuçların yorumlanmasında ?t testi?, ?Ki Kare? ve ?ANOVA? kullanıldı. Çalışma kapsamına alınan genç erişkinler arasında sigara içme prevalansı %68.8 olarak belirlenmiştir. Askerin yaşının, sigarayı ilk deneme yaşının, öğrenim düzeyinin, çalışmaya başlama yaşının, askerlik süresinin, anksiyete düzeyinin sigara içme sıklığı ile ilişkili olduğu görülmüştür. Yaşanılan coğrafi bölge, yaşanılan bölgenin büyüklüğü, askerden önce çalışma durumu, yapılan iş, anne-baba eğitim durumu gibi değişkenlerin sigara içme bakımından risk faktörü olmadığı tesbit edilmiştir. Sonuç olarak askerlik döneminde planlanacak sigara karşıtı çalışmalarda; askerleri stresten uzak tutacak yöntemler geliştirilmesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezlerinin sayılarının arttırılması ve bu merkezlerde sigarayla ilgili çalışmalar yapılıp; bu konuda eğitim programları düzenlenmesi gerekmektedir. Anahtar sözcükler: Askerlik dönemi, sigara içme, anksiyete
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Evaluation of Architectural Arrangements for Disable People in Public Buildings Present in Van City Centre
    (2010) Orakcı, Hakan; Yüksel, Ayşe
    Toplumsal hayatın insanlara sunduğu olanak ve hizmetlerden bireyin yararlanabilmesi ve kendi hizmetini sunabilmesi ancak bireyin söz konusu faaliyetlerin gerçekleştiği mekanlara erişebilmesi ile mümkündür. Özürlülerin, olumsuz fiziksel çevreden ve binaların mimari yetersizliğinden kaynaklanan erişimsel sorunlar yaşadığı ve kamu hizmetlerinden yeterli ölçüde yararlanamadığı bilinen bir gerçektir. Bu çalışmanın amacı; kamu binalarının, özürlü bireylerin erişimi ve kullanımı açısından evrensel standartlara uygunluğunu saptamaktır. Çalışma, özürlülerin kamu binalarında yaşadığı mimari sorunlara yönelik öneriler geliştirmek üzere, tanımlayıcı tipte bir araştırma olarak planlandı. Çalışmanın evrenini, Van il merkezinde bulunan tüm kamu binaları oluşturmaktadır. Çalışmada örneklem grubunu, özürlülerin kullanım, ulaşım, yararlılık, verimlilik ve de gereklilik gibi özelliklerin değerlendirmesi yapılarak seçilen, şehir merkezindeki 51 kamu biriminin hizmet verdiği, 79 kamu binası oluşturdu. Veri toplama aracı olarak, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) 9111/ Nisan 1991 ?Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlemesi Kuralları? standartlarının yer aldığı, standartlara göre yetersizlik ve uygunsuzlukları tespit içerikli hazırladığımız Bina Değerlendirme Formu kullanıldı. Veriler, Mayıs - Kasım 2009 tarihleri arasında toplandı. Verilerin analizi SPSS 11.0 istatistik paket programı kullanılarak yapıldı. Çalışmada; özürlü bireylerin kullanımı açısından, bina girişlerinin %20.3 (n:16)'nün, sirkülasyon alanları ve koridorların %19 (n:15)'nun, odaların %48.1 (n:38)'nin, tuvalet bölmelerinin %68.4 (n:54)'nün, banyoların %50 (n:2)'sinin, duş bölmelerinin ise %72.2 (n:13)'sinin standartlara göre hiç uygun olmadığı, aynı zamanda bina yapı elamanlarından rampaların %22.8 (n:18)'inin, merdivenlerin %26.6 (n:21)'sının, yer kaplamaların %22.8 (n:18)'inin, iç kapıların %22.8 (n:18)'inin, pencerelerin %32.9 (n:26)'unun, asansörlerin %10.1 (n:8)'inin, elektrik tesisatların %54.4 (n:43)'nün standartlara göre hiç uygun olmadığı, bu alanlarda gerekli tasarım ve düzenlenmelerin uygulamaya geçirilmediği tespit edildi. Çalışmada;Van ilindeki kamu binalarının, özürlü bireylerin gereksinimlerini karşılayacak ölçüde kullanıma uygun olmadığı saptanmıştır. Bu sonuçlar ışığında, kamu binalarında özürlü kullanımı için gerekli düzenlemelerin ve iyileştirmelerin en kısa sürede yapılmasını önermekteyiz. Anahtar sözcükler: Özürlü, mimari düzenlemeler, kamu binaları, erişilebilirlik, Van
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Evaluation of the Essentials of Conditional Cash Transfer and Medico Social Aspects of Women Who Take Conditional Cash Transfer Within the Scope of the Project of Social Risk Reduction in Erciş
    (2013) Bülez, Aysel; Yüksel, Ayşe
    Yoksulluk, günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerin yüz yüze olduğu en önemli ekonomik ve sosyal sorunların başında gelmektedir. Bu araştırmanın amacı; Dünya Bankası kredi desteğiyle 2001 yılında uygulamaya konulan Sosyal Riski Azaltma Projesi (SRAP) Şartlı Nakit Transferi (ŞNT) bileşeni Van İli Erciş ilçesi uygulamasının etkisini değerlendirmektir. Çalışmada, bu kapsamda yapılan sağlık yardımlarının 0-6 yaş çocuklar ve gebe kadınlar üzerinde sonuçlarını değerlendirmek amacıyla, yararlanıcılar üzerinde bir anket yapılmıştır. Anket sonuçları öncelikle katılımcıların betimsel özellikleri itibariyle değerlendirilmiş, daha sonra da kişi başına gelir ve yoksulluk açığı değişkenlerinin bağımlı değişken olarak kullanıldığı çok değişkenli analizlere geçilmiştir. Yapılan analizlere göre, SRAP ŞNT'nin çocuk yoksulluğunu azaltmada, özellikle, sağlık göstergelerinin iyileşmesinde ve kadının aile içindeki konumunun güçlenmesinde katkıda bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Kelimler: Çocuk Yoksulluğu, Yoksullukla Mücadele, Şartlı Nakit Transferleri (ŞNT).
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Van Depremini Yaşayan Tıp Fakültesi Öğrencileri Üzerinde Depremin Uzun Dönem Etkileri
    (2018) Çokluk, Selin Tunalı; Sert, Abdullah; Dağlı, Sinemis Çetin; Yüksel, Ayşe
    Amaç: Bu çalıĢmanın amacı, 2011 Van depreminiyaĢayan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesiöğrencilerinde depremin yol açtığı eğitim ve sağlıksorunlarını belirlemektir.Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tiptedir. ÇalıĢma Vandepremini yaĢayan 210 öğrenciye yapılmıĢtır. 23 sorulukanket uygulanmıĢtır. Veri analizleri SPSS 22.0’da yapılmıĢ,istatistiksel analizlerde tanımlayıcı istatistikler, ki-kare veFisher’in kesin testi kullanılmıĢ, p değerinin 0,05’inaltında olması anlamlı kabul ed ilmiĢtir.Bulgular: ÇalıĢmaya katılanların %70,6’sı erkek, %29,4’ükadındır. Katılımcıların %50,5’i oturduğu yerin az hasar,%30,4’ü ağır hasar gördüğünü belirtmiĢtir. Katılımcıların%2,8’i depremden sonra psikolojik problemler yaĢadığını,%18,3’ü herhangi bir bağımlılık ve %36,5’inde herhangibir korku geliĢtirdiğini belirtmiĢtir. Öğrencilerin %76,9’udeprem nedenli eğitimlerinde aksama yaĢamıĢ, %10,6’sıeğitimine ara vermiĢ, %3,8’i eğitimine baĢka bir tıpfakültesinde devam etmiĢ, %27,3’ü okul baĢarısında düĢüĢolduğunu belirtmiĢtir. Kız öğrencilerin eğitimlerindeaksama ve okul baĢarısında düĢüĢ erkek öğrencilere göreanlamlı olarak fazla bulunmuĢtur (sırası ile p=0,01,p=0,04). Deprem sonrası maddi sıkıntı yaĢayanöğrencilerin okul baĢarısındaki düĢüĢ, maddi sıkıntıyaĢamayanlara göre anlamlı olarak daha fazladır (p=0,02).Sonuç: ÇalıĢmamızda depremin yarattığı en önemli sonuçeğitimin aksamasıdır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesikampüsündeki öğrencilerde yapılacak kesitsel bir çalıĢmaolağandıĢı durumların uzun dönem etkileri konusundadaha aydınlatıcı bilgiler verebilir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Van Gölü Çevresi Atık Su Arıtma Tesislerinin Mevcut Durumlarının Değerlendirilmesi
    (2015) Ulu, Emine Botan; Yüksel, Ayşe; Çetin, Sinemis Dağlı
    Giriş: Bu çalışma, Van Gölü çevresinde var olan atık su arıtma tesislerinin mevcut durumunu değerlendirmek, halk sağlığına etkisini, bağlı oldukları Halk Sağlığı Müdürlükleri aracılığıyla incelemek, mevcut sorunları belirlemek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmada, öncelikle Van Gölü çevresindeki Belediyelerden atık su arıtma tesislerinin durumu hakkında bilgi alınmıştır. Arıtma tesisleri 4 Haziran 2014 tarihinde yerinde incelenmiştir. Yetkililerden sözlü onam alındıktan sonra yüz yüze görüşmeler yapılarak bilgi toplanmıştır. Van ve Bitlis Halk Sağlığı Müdürlüğü Çevre ve Çalışan Sağlığı Şubelerinden Van Gölü suyunun geriye dönük analiz sonuçları istenmiştir. Bulgular: Van İline bağlı üç, Bitlis İline bağlı iki olmak üzere, Van Gölü çevresinde beş atık su arıtma tesisi faaliyet göstermektedir. Tesislerde biyolojik arıtma-klasik aktif çamur sistemiyle arıtılan su göle boşaltılırken, elde edilen arıtma çamuru susuzlaştırılarak depolanmaktadır. Van Halk Sağlığı Müdürlüğünün analizlerine göre; 2013 yılında Van Gölü suyunda kirlilik önceki yıllardan (2010-2012) anlamlı olarak yüksektir (p<0.001). Tatvanda alınan 3 örnekte pH ortalama değerden yüksek olup, diğer değerler mevzuata uygundur. Sonuç: Van Gölü çevresinde atık su arıtma tesisleri kurma konusunda çalışmalar son yıllarda hızlanmıştır. Mevcut atık su arıtma tesislerinin bazıları etkin çalışamazken, bazılarında insan gücü yetersizdir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Van İl Merkezindeki Bazıilköğretim Okullarının Yaşanan Deprem Sonrasında Yeniden Değerlendirilmesi
    (2016) Sert, Abdullah; Yüksel, Ayşe; Gümüş, Abdurrahman; Çeleğen, İzzet; Dağlı, Sinemis Çetin
    Amaç: Bu çalışma ile Mayıs-Haziran 2010 döneminde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı tarafından yapılan çalışmada değerlendirilen ilköğretim okulları deprem sonrası dönemde; yıkılan okulların yerine yapılan yeni binalar, hasar gören binalarda yapılan güçlendirme çalışmaları ve depremle ilişkili olsun veya olmasın çevre sağlığı açısından mevcut durumun değerlendirilmesi ve depremden önceki durumuyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Bu çalışma daha önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı tarafından yapılan çalışmanın devamı niteliğinde olup, daha önce değerlendirilen 18 okuldan 17'sine deprem sonrası tekrar gidilmiştir. Okullar, Türk Standartları Enstitüsü (TSE)'nün TS 9518 İlköğretim Okulları-Fiziki YerleşimGenel Kurallar ve TS 12014 Çevre Sağlığı-Okullar standartlarından yararlanılarak ve literatür taranarak oluşturulan 99 soruluk anket formu ile çevre sağlığı açısından değerlendirilmiştir. Verilerin istatistik analizi SPSS (ver:15) programıyla yapılmıştır. Bulgular: Derslikteki ortalama öğrenci sayısı, erkek öğrenci tuvalet sayısı, kız öğrenci tuvalet sayısı, erkek öğretmen tuvalet sayısı, kadın öğretmen tuvalet sayısı ve depreme dayanıklılık raporu sayısında deprem öncesi ile deprem sonrası arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Sonuç: Depremle birlikte ortaya çıkan eksiklikler ve deprem öncesi mevcut eksikliklerin önemli bir kısmı giderilememiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'ndeki İşyerlerinin Halk Sağlığı Açısından Değerlendirilmesi
    (2016) Gümüş, Abdurrahman; Kale, Umahan; Ulu, Emine Botan; Yüksel, Ayşe; Sert, Abdullah; Dağlı, Sinemis Çetin; Aydın, Tuba
    Amaç: Van OSB'nde yer alan işletmeleri halk sağlığı açısından değerlendirerek, elde edilen sonuçlar doğrultusunda iyileştirmeye yönelik öneriler geliştirmektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Çalışma, 23-30 Haziran 2014 tarihleri arasında OSB'de yapıldı. OSB'de kayıtlı olan 111 işletmeden aktif çalışan 59 işletmeye gidildi, çalışmayı kabul eden 55 işletmede bu çalışma gerçekleşti. İşletmelerde, işletme yetkilileri ile 32 soruluk anket formu yüzyüze görüşme tekniği ile uygulandı. Elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 11.0 ile analiz edildi. Bulgular: İşyerlerinin çoğu, %40 (n=22)'ı ile inşaat, %27.3 (n=15)'ü ile gıda, geri kalanı diğer sektörlerde çalışıyordu. Görüşme yapılan yetkili kişilerin %49.1 (n=27)'i yüksekokul, %36.4 (n=20)'ü lise, %14.6 (n=8)'sı ilkokul ya da ortaokul mezunu idi. Görüşme yapılan kişilere göre, işyerlerinin %76.4 (n=42)'ü çevre analizi yapıyordu, bu işyerlerinin %92.9 (n=39)'u çevre analizi sonuçlarını değerlendirmekteydi. İşyerlerinin %81.8 (n=45)'inde çalışanlara çevre konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor idi. İşletmelerin %92.7(n=51)'sinde ''Risk Değerlendirme ve Analizi'' çalışmalarının yapıldığı ifade edildi. Sonuç: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği OSB'nde bulunan işletmelerin büyük çoğunluğunun kendilerini iyileştirme, geliştirme gayreti içinde olduğu görüldü