TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/5
Browse
Recent Submissions
Article Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenlerinin Fiziksel Aktivite Düzeyleri ile Mesleki Tükenmişlik İlişkisinin İncelenmesi(2025) Öner, Salih; Aydemir, İsa; Aydın, Savaş; Yılmaz, UmutBu çalışmanın amacı, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyleri ile mesleki tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışma, öğretmenlerin fiziksel aktivite ve tükenmişlik durumlarını farklı demografik değişkenler açısından değerlendirerek, tükenmişlik düzeylerini etkileyen faktörleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, nicel araştırma yöntemine dayalı tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemi, Hakkari ilinde Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okullarında görev yapan 80 beden eğitimi ve spor öğretmeninden oluşmaktadır. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (IPAQ) ve Maslach Tükenmişlik Envanteri-Eğitici Formu (MTE) kullanılarak toplanmış, SPSS programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Verilerin normal dağılım gösterdiği belirlendiği için analizlerde parametrik testler kullanılmıştır. Bulgular, öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin düşük olduğunu ve mesleki tükenmişlik düzeylerinin orta düzeyde seyrettiğini göstermiştir. Fiziksel aktivite düzeyi ile tükenmişliğin alt boyutlarından kişisel başarı arasında negatif yönlü bir ilişki saptanırken, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutları ile fiziksel aktivite düzeyi arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır (P >0.05). Sonuç olarak, fiziksel aktivite düzeyinin artırılmasının, öğretmenlerin kişisel başarı algılarını olumlu yönde etkileyebileceği belirlenmiştir. Bu doğrultuda, öğretmenlerin fiziksel aktivite alışkanlıklarını artıracak programlar geliştirilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi önerilmektedir. Bu tür müdahaleler, mesleki tükenmişlik düzeylerinin azaltılmasına ve öğretmenlerin motivasyonlarının artırılmasına katkı sağlayabilir.Article 3-Boyutlu Kaya Düşme Analizlerinde Geri Verme Katsayısı Etkisinin İncelenmesi(2025) Uykun, İbrahim; Akin, Mutluhan; Varol, Ogün OzanTürkiye, jeolojik, jeomorfolojik ve iklim özellikleri nedeniyle bulunduğu coğrafyada doğal afetler sık yaşanmakta ve bu afetler arasında kaya düşmeleri, ülkenin pek çok bölgesinde ciddi can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Kaya düşme modelleme çalışmalarında girdi parametresi olarak kullanılan normal (Rn) ve tanjant (Rt) arazi geri verme katsayıları, blokların kinetik enerjisi ve hızıyla birlikte yuvarlanma mesafelerini belirleyen temel parametrelerdir. Bu katsayılar, kaya düşme analizlerinde bloğun yamaç yüzeyine çarpma esnasındaki enerji ve hız kayıplarını belirler, böylece modelde bloğun nasıl bir yörünge ve hareket dinamiği izleyeceğini ortaya koymaktadır. Geri verme katsayıları, arazi deneyleri (blok düşürme) veya kaya düşmelerinin yaşandığı sahalardaki daha önce düşen blokların konumları üzerinden geriye dönük analizlerle belirlenebilmekte veya arazi deneyleri ve geriye dönük analizlerin uygulanamadığı alanlarda, benzer litolojilere sahip veya yakın bölgeler için daha önceki bilimsel çalışmalarda kullanılan verilerden yararlanılabilmektedir. Bu çalışma kapsamında, kaya düşme modellemelerinde yapılan analizlerde farklı yöntemler kullanılarak belirlenebilen ve analizler için önemli bir parametre olan arazi geri verme katsayılarının (Rn ve Rt) yuvarlanma hattı, sıçrama yüksekliği, kinetik enerji ve yanal saçılım gibi unsurlar üzerindeki etkileri incelenmiştir. Yapılan çalışmada, gerçek bir sayısal yüzey modeli kullanılarak 3-boyutlu kaya düşme simülasyonları gerçekleştirilmiş ve yapılan analizlerde Rn ve Rt katsayılarının değerleri belirli sınırlar arasında değiştirilerek parametreler üzerindeki etkisi belirlenmiştir. Yapılan çalışma sonucunda, Rn ve Rt arazi geri verme katsayılarındaki değişimlerin tüm parametrelerde farklı oranlarda değişikliğe neden olduğu ve analiz sonuçlarının karşılaştırılması ile Rt katsayısının Rn katsayısına kıyasla parametreler üzerinde daha etkili olduğu veri setleri ve dağılım grafikleri ile ortaya konmuştur. Rt katsayısının değerinin artması ile özellikle 0,5 değerinden itibaren yuvarlanma mesafesi ve yanal saçılımlar da önemli değişiklikler belirlenmiştir.Article Mustafa Kutlu’nun Sır Adlı Öyküsünde Kahramanın Yolculuğu(2025) Yavuzer, Mehmet ŞahinSon dönem Türk öykücülüğünün öne çıkan isimlerinden olan Mustafa Kutlu ve öyküleri okur ve eleştirmenler tarafından ilgiyle karşılanıp çeşitli çalışmalara konu edilmektedir. Kent ve kasaba insanının ruh hâlini, hayat yolculuğunu, halkın manevi dünyasını, kişilerin masalsı aşklarını öykülerin-de ele alan yazarın birçok eserinde mistisizmin izlerine de rastlanır. Bu öy-külerden biri olan Sır, Anadolu’nun manevi değerlerini, samimi ve erdemli insanlarını, tasavvufun Anadolu’ya has özgün tarafını; toplumun ve bireyin zayıf yönlerini, kalabalık kent hayatını, bazı çıkarlar için dinin politikaya ve kişisel menfaatlere alet edilmesini anlatır. Eserdeki kahramanın (başkişinin), sıra dışı yolculuğu Joseph Campbell’ın monomit kuramıyla paralellik taşı-maktadır. Campbell’ın kuramındaki yola çıkış, erginlenme ve dönüş eylem-leri karakteristik yönleriyle kahramanın hayatında görülür. Onun sürpriz-lerle dolu yolculuğu Anadolu insanının samimi değerleriyle harmanlanarak okura sunulur. Doğaüstü güçlerin yardımıyla planlanan yolculuk, ergin-lenme döneminde kahramanın önüne birçok engel çıkarır. Dinî liderliğin verdiği sorumluluk, farklı gruplardaki insanların beklentileri ve bozulanı onarma çabası, onun erginlenme dönemindeki sınavlar yolunu oluşturur. Kahramanın rüyalarında aldığı mesajlar ve kendini izlemesi neticesinde öze dönüşü gerçekleştirir. Öykünün dönüş kısmı doğaya ve tefekküredir. Sırra ermenin mekânı doğa, yöntemi ise inzivadır. Çalışma, Anadolu’nun semavi ve kültürel kodları, Campbell'ın monomit kuramıyla incelenerek eleştirmen-lere farklı bir okuma sunar.Article Bağımsız Denetçilerin Hile Eğilimi Algısı ve Etik Değerlerinin Hile Beşgeni Bağlamında Test Edilmesi(2025) Kurt, Yusuf; Dedeoğlu, MuratAraştırmada bağımsız denetçilerin hile eğilimi algısı üzerinde baskı, fırsat, haklı gösterme, beceri ve kibir boyutlarını oluşturan hile beşgeninin etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Türkiye’de faaliyet gösteren bağımsız denetçilerden kartopu örneklemi yöntemi ve online anket yoluyla veriler toplanmıştır. Çalışma toplam üç değişken üzerinden gerçekleşmiştir. Araştırmada bağımsız denetçilerin hile eğilim algısı bağımlı değişken iken hile beşgeni olarak bilinen baskı, fırsat, haklı gösterme, beceri ve kibir boyutları bağımsız değişkenleri oluşturmaktadır. Araştırmada kullanılan etik değerler ise çalışmanın düzenleyici değişkenidir. Araştırmadan toplanılan veriler çoklu regresyon analizi ile test edilmiştir. Araştırma iki model üzerinden kurgulanmıştır. Birinci modelde bağımsız denetçilerin hile eğilimi algıları üzerinde baskı, fırsat, haklı gösterme, beceri ve kibir bileşenlerinin etkisi analiz edilmiştir. İkinci modelde ise bağımsız denetçilerin hile eğilimi algıları üzerinde hile beşgeni boyutları etik değerlerle etkileşimli olarak ele alınmıştır. Birinci modelden elde edilen sonuçlara göre bağımsız denetçilerin hile eğilimi algıları üzerinde baskı ve fırsat boyutlarının bir etkisi olmadığı; haklı gösterme, beceri ve kibir boyutlarının ise anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. İkinci modelden elde edilen sonuçlara göre düzenleyici değişkenin hile beşgeni boyutlarının tamamında anlamlı bir etkisi olduğu gözlemlenmiştir.Article Abdülfettah Rauf’un “Ey Yurdum” Şiir Kitabından Hareketle Şairin Düşünce Dünyasına Dair Bir Değerlendirme(2025) Koç, RaşitAbdülfettah Rauf, yetiştiği kültür itibariyle daha çok dinî tasavvufi edebiyata dair eserler vermekle birlikte insani olan her konuda şiirler yazmıştır. Halk arasında Fettah Efendi diye bilinen şairin şiirlerinde, Üsküp’ün güzelliklerini, Vardar’ın coşkun akışının şairde uyandırdığı hissiyatı, köyleri, dağları ya da Üsküp güzellerinin salınarak gezişini anlatan mısralara ve tasvirlere rastlanmaktadır. Şekil yönünden divan şiirini örnek alan şair üslup olarak da divan şiiri tarzını benimsemiştir. Şiirlerinde divan şiirinde geçen bazı mazmunları kullanması da bu nedenledir. Divan şiiri geleneğine kendine göre farklı temaları da katan şairin şiirlerinde zaman zaman Mehmet Akif’in sesini duyar, izini görürüz. Abdülfettah Rauf şiirlerinde dinî veya la-dinî konuları işlerken benzetmelerden, divan edebiyatına ait mazmunlardan sıkça yararlanır. Bununla birlikte Fettah Efendi şiirlerinde küfür (sövgü), hakaret ve aşağılama içeren kelime ve benzetmeleri kullanmaktan da çekinmez. Özellikle millî ve dinî konularda yaşanan bozulmaları, vatana ve dine karşı kabul edemediği tutum ve davranışları eleştirirken Fettah Efendi hislerini ve öfkesini anlatmada galiz ifadeler kullanmaktan kaçınmaz. Bu çalışmada Abdülfettah Rauf’un şiirlerinde sık kullanılan kelimelerden hareketle şairin düşünce dünyasını irdeleyeceğiz.Article Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Harcının Hak Arama Hürriyeti Bağlamında Değerlendirilmesi(2025) Yazıcıoğlu, İsmail; Uçar, Gamze NurBu çalışmada, bireysel başvuru yolunun şekli şartlarından biri olan bireysel başvuru harcı, hak arama hürriyeti bağlamında incelenmiş ve bireysel başvuru yolunun harca tabi kılınmasının hak arama hürriyetine ihlal teşkil edip etmeyeceği hususu aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bireysel başvuru yolunun 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin 2. fıkrası ile başvuru harcına tabi kılınması, Anayasa Mahkemesinin dayanaksız veya kötü niyetli başvurular ile meşgul edilmemesi, yoğun iş yükünün Anayasa Mahkemesinin etkinliğini zedelememesi ve gerçekten hakkı ihlal edilen bireylerin hukuki süreçlerinin zamanında ve nitelikli kararlarla sonuçlanmasına araç olacağından bahisle gerekli görülmektedir. Diğer yandan ise bireysel başvuru harcı, bireysel başvuru yolunun temel hak ve özgürlükleri koruma amacıyla çelişme ve hak arama hürriyetini sınırlama yönleriyle eleştirilmektedir. Bireysel başvuru yolunun ve Türk hukukunda düzenlenen yargı harçlarının anlam ve kapsamına yönelik kısa bir inceleme sonrasında ele alınan hak arama hürriyeti ve bireysel başvuru harcı ilişkisi değerlendirmesi; bu ilişkinin hassas bir dengeye muhtaç olması tespitini beraberinde getirmektedir. Bu dengenin tesisinde devletin bir kamu geliri olarak bireysel başvuru harcını elde etmedeki menfaatine karşılık, bireyin temel hak ve özgürlüğüne ulaşmadaki menfaati dikkate alınmalıdır. Çalışmada, Anayasa’nın benimsediği sosyal hukuk devleti ve eşitlik ilkeleri gereği bireyin temel hak ve özgürlüğüne ulaşmadaki menfaatinin öncelenmesi ya da temel hak ve özgürlüğüne ulaşmadaki menfaat için kamu geliri alınmasının geciktirilmesi önerilmektedir. Bu çözümün mümkün olmaması halinde ise etkisi kuvvetlendirilmiş adli yardım kurumu ile her iki tarafın menfaatleri arasında denge kurulmalıdır.Article Histopathological Evaluation of the Anti-Obesity Effects of the Plant Kenger (Gundelia Tournefortii L.) in an Experimental Model of Obesity Induced in Rats(2024) Bati, Bedia; Keles, Omer FarukBu çalışmada, yüksek kalorili diyet ile deneysel obezite oluşturulan ratlarda, kenger (Gundelia tournefortii) bitki ektresinin antiobezite etkisinin histopatolojik olarak araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla Wistar-Albino ırkı erkek ratlar, her grupta 10 rat olacak şekilde toplam 4 gruba Kontrol (K), Yüksek Kalorili Diyet (YK), Yüksek Kalorili Diyet + Gundelia tournefortii 200mg/kg (YKG1), Yüksek Kalorili Diyet + Gundelia tournefortii 400 mg/kg (YKG2) ayrıldı ve çalışma 3 ay süre ile yürütüldü. Elde edilen sonuçlara göre, karaciğerlerden alınan doku örneklerinden yapılan histopatolojik analizler sonucunda; YK grubunda yağlanma ile hepatositlerin bazısında ise koagulasyon nekrozu izlenmiştir. Ayrıca YKG1 grubundaki ratların karaciğerlerinde YK grubunda olduğu gibi lopçukların periasiner bölgelerindeki hepatositlerde makro-mikroveziküler yağ vakuollerinin bulunduğu, ancak bu birikimlerin YK grubuna göre çok daha hafif olduğu gözlenmiştir. Diğer yandan, YKG2 grubunda histolojik görünümün kontrol grubuna yakın olmakla birlikte hepatositlerde çok seyrek olarak mikroveziküler yağ vakuollerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; ratlarda yüksek kalorili diyet ile birlikte verilen kenger bitki ekstresinin, hepatoprotektif etkisinin olduğu değerlendirilmektedir.Article Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde İktisadi ve İdari Bilimler Alanında Yayınlanmış Makalelerin Bibliyometrik Analizi(2025) Aygün, Mehmet; Teğin, Serhat; Kaya, MelekBu çalışmanın temel amacı, uluslararası hakemli bir dergi olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde yayınlanmış olan İktisadi ve İdari Bilimler alanındaki makalelerin bibliyometrik analizini yapmaktır. Çalışma, dergideki makalelerin sayısal ve niteliksel özelliklerini inceleyerek, derginin akademik etkisini ve önemini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada 2018-2024 yıllarında yayınlanmış 101 makale incelenmiştir. Çalışma amacı kapsamında; yayın yılına, unvanlara, yazar sayılarına, yazar cinsiyetlerine, çalışılan kuruma, kullanılan dile, alana, çalışma türüne, sayfa sayılarına ve kaynak sayısına göre inceleme yapılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda ilgili yıllarda ağırlıklı olarak işletme alanında çalışmaların yapıldığı, makalelerin çoğunlukla tek ve iki yazarlı, erkek yazarların çoğunlukta olduğu, makalelerin % 90’nın yazım dilinin Türkçe olduğu ve Doktor Öğretim Üyesi ünvanlı akademisyenlerin yayınlarının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra ilgili yıllarda yayınlanmış olan makalelerin ağırlıklı olarak ampirik olduğu, toplam 3979 kaynaktan yararlanıldığı ve makalelerin sayfa sayılarının da 11-20 ve 21-30 aralığında olduğu belirlenmiştir. En fazla yayın yapan yazarların çalıştıkları kurumlar arasında sırasıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Düzce Üniversitesi ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yer alırken, toplamda 47 kurum katkıda bulunmuştur. Ayrıca, bu analiz, gelecekteki araştırmacılara disiplin içindeki boşlukları belirleme ve potansiyel araştırma alanlarını tanımlama konusunda rehberlik edebilir. Bu çalışmanın sonuçları, derginin akademik katkısını ve etkisini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.Article Vector Valued Multipliers of Invariant Means and Compact Summing Operators(2025) Karakuş, MahmutÇarpan yakınsaklık gösterimiyle, bir dizi uzayının genelleştirilmiş Köthe-Toeplitz duali kavramı yeniden tanımlanabilir. Bir dizi uzayı N nin (e^n) ile verilen bazı (v_n)∈N^β dizisini domine ettiğinden, N nin β-(genelleştirilmiş Köthe-Toeplitz) duali N^β={(v_n )│(e^n ) > ̃(v_n ) } şeklinde temsil edilebilir. Alışılmış terminoloji ve kavramları kullanarak, bu makalede, sınırlı (sürekli) lineer operatörler dizisinin yanı sıra σ -toplanabilirlik yöntemi aracılığıyla yeni vektör değerli çarpan uzaylarını tanıtıyoruz. Bu alt uzaylar sup norm topolojisi ile donatılmışlardır. Normlu uzayların tamlığı esasına dayanarak, çarpan uzayları ve genel normlu uzaylar arasında verilen S toplam operatörünün bazı özelliklerini ayrıntılı bir şekilde inceliyoruz. Bu araştırma, operatörün çeşitli özelliklerinin detaylı bir karakterizasyonunu gerektirir. Bu özellikleri bazı tip çarpan serileri çerçevesinde inceleyerek, operatörün davranışının kapsamlı ve rafine bir analizini sunarak, işlevsel özelliklerine ilişkin daha geniş ve zenginleştirilmiş bir bakış açısı sağlıyoruz.Article A Research on Digital Nomad’s Opinions on Destination Selection and Co-Working Spaces(2025) Eban, FatmaTeknolojik gelişmeler ve tüm Dünya’yı etkisi altına alan koronavirüs salgını insanların çalışma düzeni ve seyahat etme alışkanlıklarında değişikliklere neden olmuş ve dijital göçebe kavramını gündeme getirmiştir. Dijital göçebe kavramının temelinde, bireylerin dünyanın farklı bölgelerine seyahat ederken işlerini dijital olarak uzaktan yürütmeleri yer almaktadır. Kendilerine özgü yaşam ve iş tarzını dünyanın farklı çekicilik unsurlarına sahip turizm destinasyonlarında devam ettirmeye çalışan ve yeni bir turist profili olarak ifade edilen göçebelere yönelik bilgilerin turizm alanyazının da araştırılması gerekmektedir. Buradan hareketle araştırmanın amacını, dijital göçebelerin destinasyon seçimi ve ortak çalışma alanlarına yönelik görüşlerini belirlemek oluşturmaktadır. Araştırma verileri 10.06.2024–25.06.2024 tarihleri arasında 10 dijital göçebe ile telefon ve elektronik posta aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Yapılan analizler neticesinde, dijital göçebelerin ucuz, sakin, sıcak, saat farkı fazla olmayan ve vize zorunluluğu bulunmayan destinasyonları seçtikleri belirlenmiştir. Yaşadıkları destinasyona olumlu etkilerinin bölge ekonomisine sağlanan katkı olduğu saptanmıştır. Göçebeler için ortak çalışma alanlarının gerekli materyallere sahip olması, güçlü internet altyapısı ve konumu önem arz etmektedir. İş yoğunluğu fazla olan göçebelerin kafe, sahil, otel gibi sakin alanlarda çalıştığı belirlenirken, yoğunluğu az olanların ortak çalışma alanlarında çalıştığı saptanmıştır. Ayrıca ortak çalışma alanlarının bireylerin yaratıcılığına katkı sağladığı ve sonraki seyahat rotasının belirlenmesine yardımcı olduğu bilgisine ulaşılmıştır.Article Metinlerarası İlişkiler Bağlamında Salâmân U Absâl Mesnevisi(2025) Erzen, Mehmet HalilHiçbir metin kendinden önce yazılmış metinlerden tam olarak bağımsız değildir. Her yazar, önceki metinlerden bazı parçaları yeni bir görüş ve anlayış ekseninde bir araya getirerek kendi metnini inşa etmiş olur. Dolayısıyla yazılan her eser eski olanı kendi içinde barındırırken metinlerarası bir özellik taşır. Metinlerarasılık, açık ve kapalı yöntemler şeklinde temayüz eder. Alıntı ve göndergeler açık; anıştırma ve aşırma ise daha ziyade kapalı metinlerarası ilişki biçimleridir. Metinlerarası ilişkiler her ne kadar postmodern edebiyatla anılsa da her metnin önceki metinlerle bir paylaşım içerisinde olduğu gerçeği eski ve klasik metinlerin de metinlerarası görünümler yönünden oldukça zengin olduğunu ortaya koyar. Klasik edebiyatımızda belirli bir olay üzerine tesis edilmiş hikâyelerden oluşan mesneviler, metinlerarasılık görünümleri açısından dikkate değer bir muhtevaya sahiptirler. Mesneviler; ayet ve hadis iktibasları, Klasik Osmanlı ve İran yapıtlarından alıntılar, daha önce işlenmiş konuların yeni bir düzlemde tekrardan işlenmesine dayalı gizli alıntılamalar, tarihi-efsanevi kişiliklere ve unsurlara yönelik göndergeler, açık ve kapalı anıştırmalar açısından zengin bir görünüm sergilerler. 16. asır divan şairlerinden Lâmi‘î Çelebi’nin Salâmân u Absâl adlı alegorik mesnevisi bu bağlamda incelemeye değer bir içerik arz eder. Eserde metinlerarasılık yöntemlerinden alıntı, gizli alıntı, gönderge, açık ve örtük anıştırmaların çeşitliliği yoğun anlam katmanlarının ortaya çıkmasını sağlar.Article Hersekli Dedepaşazâde Osmân Mazhar’ın Banaluka Sahrâsı Muhârebesi Adlı Eseri(2024) Aslan, Murat1736-37 Osmanlı-Rusya ve Avusturya Savaşı pek çok cepheye yayılmış bir muhârebeler serisidir. Avusturya ordusu üç kol üzerinden Vidin’e, Tuna’nın batı tarafına ve Bosna’ya saldırmıştır. Bosna cephesi kumandanı General Joseph Friedrich Hildburghausen (1702-1787), Osmanlı İmparatorluğu’nun Ruslarla savaşmak üzere Bosna ve Arnavutluk’tan yaklaşık 20.000 asker toplamasını ve böylece bu bölgenin askerî açıdan zayıflamasını fırsat bilmiş ve harekete geçmiştir. Bosna Beylerbeyi Hekimoğlu Ali Paşa’nın emrinde bulunan az sayıdaki asker, Bosna halkının yardımıyla Avusturyalılara karşı mücadele etmiş ve bu destansı muhârebe sonunda büyük bir zafer kazanmıştır. İlk olarak Ömer Bosnavî bu mücadeleyi anlatan bir eser yazmış ve bu eseri İbrahim Müteferrika Ahvâl-i Gazâvât-ı der Diyâr-ı Bosna adıyla yayımlamıştır. Ömer Bosnavî’nin eserinden ilham alan başka bir müellif Tevârîh-i Banaluka der Diyâr-ı Bosna adlı bir metin kaleme almıştır. Söz konusu mücadeleye dair diğer bir eser ise Hersekli Dedepaşazâde Osmân Mazhar tarafından tercüme edilen Banaluka Sahrâsı Muhârebesi’dir. Mütercimin tercümeye dair hiçbir bilgi vermemesi dolayısıyla Banaluka Sahrâsı Muhârebesi’nin orijinal hâline ulaşmak mümkün olmamıştır. Bu çalışma Osmân Mazhar’ın Banaluka Sahrâsı Muhârebesi adlı tercümesini edebî ve tarihî açıdan incelemeyi, ayrıca eserin transkripsiyon alfabesine aktarılmış hâlini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Söz konusu eserin incelenmesi için nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıştır.Article Dijital Liderliğe Yönelik Algılamanın İş Performansı ile İşe Yabancılaşma Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi(2025) Çoban, Mehmet Sadık; Yılmaz, Ahmet BaranBu çalışmanın amacı dijital liderliğin iş performansı ile işe yabancılaşma üzerindeki etkisini ortaya koyarak çalışanların dijital liderlik algılamalarının demografik faktörlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymaktır. Çalışmanın örneklemi Van ilinde mevduat ve katılım bankalarının farklı şubelerinde çalışan 374 kişiden oluşmaktadır. Anket yönteminin tercih edildiği çalışmada veri toplama aracı olarak ‘’Dijital Liderlik Ölçeği, İş performansı Ölçeği ve İşe Yabancılaşma Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veri SPSS 27 programı ve AMOS yapısal eşitlik modeli ile analiz edilmiştir. Çalışmada geçerlilik, güvenilirlik analizleri, faktör analizi, normallik testi, T Testi ile ANOVA yapılmıştır. Ayrıca değişkenlerin birbiri üzerindeki etkisini ortaya koyabilmek için regresyon analizinden faydalanılmıştır. Veri analizi sonucunda banka çalışanlarının dijital liderlik algılamalarının cinsiyet, medeni durum, yaş, öğrenim durumu, gelir, unvan ve çalışılan banka türüne göre anlamlı bir farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte çalışanların yöneticisi hakkındaki dijital liderlik algılamalarının iş performansları üzerinde anlamlı pozitif yönlü bir etkisine karşın; işe yabancılaşma üzerinde anlamlı negatif yönlü bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir.Article İttihatçıların Yurda Geri Dönme Çabaları ve Türk Kamuoyunda Yarattığı Etki(2025) Koçlar, Bekir; Ertürk, Ömer30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen isimleri olan Enver, Talât, Cemal Paşalar 2 Kasım’ı 3 Kasım’a bağlayan gece bir Alman dretnotuyla ülkeden ayrılmışlardır. Bu isimler Kırım’a vardıktan sonra, Talât ve Cemal Paşalar Almanya’ya giderken Enver Paşa Kırım’da kalarak Kafkasya’ya geçmeyi planlamıştır. Yapmış olduğu girişimler başarısız olunca 1919 yılında Almanya’ya giden Enver Paşa, birkaç girişimden sonra Ağustos 1920’de Moskova’ya gidebilmiştir. Bu sırada Anadolu’da işgallere tepki olarak doğan Millî Mücadele hareketi de İttihatçılar tarafından takip edilmiştir. 1920 yılının sonlarına doğru Enver Paşa ve yanındaki diğer bazı İttihatçıların Türkiye’ye dönme girişimleri gündeme gelmiştir. Millî Mücadele’nin lider kadrosu bu girişimi engellemek üzere birtakım kararlar almanın yanı sıra Enver Paşa hakkında da bazı yayınlar yapmaya başlamıştır. Aynı zamanda Enver Paşa hakkında gerek yurtiçi gerek yurtdışı kanallarından da istihbarat toplama faaliyetleri yürütülmüştür. Birinci Dünya Savaşı’nda Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olan Enver Paşa, hakkında yürütülen bu faaliyetler karşısında Mustafa Kemal Paşa’ya bazı mektuplar gönderdiği gibi, Anadolu’da bulunan İttihatçılarla da yurda geri dönme çalışmaları üzerinden haberleşmeye devam etmiştir. Bu çalışmada, İttihatçıların yurda giriş çabalarının yurtdışındaki İttihatçı kadrolar ile Millî Mücadele kadroları açısından nasıl ele alındığını ve Türk kamuoyunda doğurduğu etkileri irdelemeye çalışacağız.Article Orta Asya Şamanizm’inde Evrenin Tezahürü(2025) Demırel, Sengül; Ender, Kübra NurBu makalede, Orta Asya Şamanizm’in evren görüşü, şaman davulu temel alınarak incelenmiştir. Şaman davulu, yalnızca bir ritüel enstrümanı değil, aynı zamanda şamanların evrene dair kozmolojik görüşlerinin somutlaştıran bir sembol olarak kabul edilmektedir. Davulun fiziksel yapısı, işlevi ve üzerindeki semboller, evrenin katmanlı yapısını ve şamanın bu yapıyla kurduğu ilişkiyi yansıtır. Şamanizm’in temelinde, evrenin üç katmandan oluştuğuna inanılır: “Gökyüzü” (tanrılar ve ruhların mekânı), “Yeryüzü” (insan yaşamının merkezi) ve “Yeraltı” (ataların ruhları ve bilinmeyenin diyarı). Şaman davulunun yüzeyi, genellikle yeryüzünü ve bu katmanların birleşim noktasını temsil eder. Çerçevesi ise, evrenin döngüselliğini, sürekli hareket eden bir zaman ve mekân anlayışını ifade eder. Davulun üzerindeki semboller, hayvan figürleri, yıldızlar veya ruhlar gibi öğeler, bu kozmik düzenin parçalarını simgeler. Şaman, davulun ritmik sesi aracılığıyla transa geçer ve ruhani bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk sırasında, davul sesi evrenin ritmini temsil eder ve şaman kozmik katmanlar arasında bir köprü görevi görür. Şaman davulunun sesinin, ruhlarla iletişim kurmada ve birey ya da toplum için denge sağlamada merkezi bir rol oynadığı, bilim insanlarınca vurgulanmaktadır. Bu çalışmada; şaman davulunun, bir mikro kozmos olarak evrenin işleyişini yansıttığı ve şamanların dünya görüşünü anlamak için bir anahtar olduğu sonucuna varılmıştır. Şaman davulunun evrenin tezahürünü ifade eden bir araç olarak hem fiziksel hem de metafiziksel bir anlam taşıdığı görüşü savunulmaktadır. Böylece, şaman davulu, hem doğanın hem de insanın evrendeki yerini bir bütünlük içinde kavramamızı sağlayan bir sembol olarak ele alınmıştır.Article Sosyal Medyada Dezenformasyonla Mücadelede Yapay Zekâ: Olanaklar ve Sınırlılıklar(2025) Sarı, ErginBu çalışma, sosyal medyada yalan haberlerin önlenmesinde yapay zekâ destekli sistemlerin rolünü, sunduğu olanakları ve sınırlılıklarını kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Dijitalleşme ve sosyal medya platformlarının yaygınlaşması, bilgiye erişimi kolaylaştırırken aynı zamanda yanıltıcı ve manipülatif içeriklerin geniş kitlelere hızla ulaşmasına da zemin hazırlamaktadır. Yapay zekâ tabanlı makine öğrenimi (ML) ve doğal dil işleme (NLP) teknikleri, dezenformatif içeriklerin tespiti ve yayılmasının engellenmesi için güçlü araçlar sunmaktadır. Ancak, bu sistemlerin uygulanmasında etik, tarafsızlık, şeffaflık eksiklikleri ve yanlış pozitifler gibi önemli sınırlılıklar da öne çıkmaktadır. Çalışmamız, yapay zekâ tabanlı dezenformasyon tespit sistemlerinin sunduğu olanakları ve karşılaştığı etik, sosyal ve teknik zorlukları ele almakta; toplumsal güvenin sağlanması ve bilgi ekosisteminin sürdürülebilirliği için daha şeffaf ve hesap verebilir yapılar geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Çalışmanın bulguları, yapay zekânın toplumsal bilgi güvenliği ve doğru bilgiye erişim sağlama açısından önemini ortaya koymakta ve bu teknolojilerin daha sorumlu ve etik bir şekilde geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktadır.Article Horozibiği (Amaranthus Albus L.) Bitkisinde Putresin Uygulamasının Bazı Fizyolojik ve Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi(2025) Toprak, Tülay; Tunçtürk, Rüveyde; Tunçtürk, MuratBu çalışma; insan gıdası, kaba yem ve yağı için yetiştirilen ve son yıllarda üzerinde yoğun araştırmalar yapılan horoz ibiği (Amaranthus albus L.) bitkisinde putresin uygulamalarının bazı fizyolojik parametreler üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma 2022 yılında Van YYÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’ ne ait tam kontrollü iklim odasında Tesadüf Parselleri Deneme Deseni’ ne göre faktöriyel düzende kurulmuştur. Dört tekerrürlü olarak kurulan denemede horoz ibiği bitkisi ve 4 farklı putresin dozu (0, 50, 100 ve 150 mM) kullanılmıştır. Araştırmada, toplam antioksidan aktivite, toplam fenolik madde, toplam flavonoid madde, askorbik asit, toplam karotenoid, malonildialdehit (MDA), klorofil a, b ve toplam klorofil içeriği gibi parametreler incelenmiştir. Araştırma sonucunda; putresin dozlarının klorofil a ve toplam klorofil miktarları hariç incelenen diğer parametreler üzerindeki etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada, en yüksek antioksidan aktivite miktarı (19.66 µmol TE/ gTA), toplam fenolik madde miktarı (108.0 mg GAE /gTA), toplam flavonoid madde miktarı (130.37 mg QE /100gTA), askorbik asit içeriği (22.58 mg LAA /100gTA) ve toplam karotenoid içeriği (5.35 μg/g TA) 50 mM putresin uygulamalarından, en yüksek MDA içeriği kontrol parsellerinden ve en yüksek klorofil b içeriği (13.76 μg/g TA) 100 mM putresin uygulamalarından tespit edilmiştir. En düşük değerler ise genel olarak kontrol parsellerinden belirlenmiştir. Putresin uygulamaları kontrole kıyasla incelenen parametreler üzerinde olumlu ve etkili olmuştur. Bitki üzerinde kullanılan dozların herhangi bir strese neden olmadığı, MDA miktarının, kontrole göre doz arttıkça azaldığı belirlenmiştir.Article Evaluation of Nutritional Status of Fibromialgia Patients(2024) Toprak, Murat; Toğuç, HakanAmaç: Fibromiyalji sendromu, sıklıkla iskelet ve kas sistemlerinde gözlenen yaygın ağrı ile gelişen multifaktöriyel bir sağlık sorunudur. Hastalığa ilişkin kullanılan tedavi yöntemleri ile beraber beslenme ve diyet tedavisinin etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu araştır - mada fibromiyalji sendromuna sahip hasta bireylerin besin tüketim- lerinin ve antropometrik ölçümlerinin (vücut ağırlığı, boy uzunluğu, beden kütle endeksi) değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Metot: Bu araştırma Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Romatoloji Bölümü Poliklinikleri’ne başvuran fibromi - yalji tanısı almış, 33,7±6,4 yıl yaş ortalamalarına sahip olan 100 kadın birey ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmayı kabul eden katılımcılara anket formu (sosyo-demografik bilgiler, beslenme alışkanlıkları ve antro - pometrik ölçümlerine ilişkin veriler içeren) araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Bulgular: Katılımcıların büyük çoğunluğu ev hanımı (%72) iken, katılımcıların %93’ünde yorgunluk ve kas ağrısı, %91’inde uyku bozuklukları olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların %59’unda be - den kütle endeksi (BKİ) 25,0–29,9 kg/m² ve %8’inde 30,0–39,9 kg/ m² olduğu bulunmuştur. Bireylerin BKİ’lerinin fibromiyalji hastalık sempromlarından depresyon (p<0,001), anksiyete (p<0,001) ve yor- gunluk (p=0,011) ile arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Sonuç: Fibromiyalji tedavi aşamasında hastalık semptomların - da azalma ve yaşam kalitesinde artış sağlayabilmek amacıyla bi- reylerin diyetisyenlere yönlendirilmesi ve beslenme durumlarının değerlendirilirken antropometrik ölçümerin de dikkate alınması gerekmektedir.Article Evaluation of the Chemotherapeutic Potential of Medicinal Plant Mespilus germanica Fruit Extract: Cell Death Pathways and DNA Damage Mechanism(2024) Yüksek, Veysel; Görmez, GülBitki ekstarktları antikanser dahil olmak üzere çeşitli biyolojik aktiviteler içeren doğal kompleks bileşiklerin bir karışımıdır. Sentetik ilaçlara göre daha az yan etkiye sahip olmaları, bitki ekstraktlarını kanser tedavisinde önemli bir strateji haline getirmiştir. Bu çalışmanın amacı, Mespilus germanica (Muşmula) meyve ekstraktın kemoterapötik potansiyelinin araştırılmasıdır. Elde edilen ekstraktın bileşik içeriği HPLC ile tespit edildi. MTT canlılık testi yoluyla proliferatif konsantrasyon (PRO) ve hücrelerin yarısının çoğalmasını inhibe eden konsantrasyon (IC50) belirlendi. PRO ve IC50 konsantrasyonlar 48 saat boyunca A549 akciğer kanser hücresine uygulandı. Çalışma grupları kontrol, PRO ve IC50 olmak üzere 3 grup olarak belirlendi. Elde edilen hücrelerden Trizol reagent-kloroform yöntemi kullanılarak toplam mRNA elde edildi. Toplam mRNA'dan cDNA sentezi yapıldı. Programlanmış hücre ölümü belirteçlerinin mRNA gen ekspresyon seviyeleri RT-qPCR ile tespit edildi. Tüm grup çalışmaları için p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Ekstrakt içeriği analizinde klorojenik asit, elajik asit, kuersetin ve gallik asit polifenolik birleşikler tespit edildi. MTT sonucu IC50 540 μg/ml ve PRO 100 μg/ml olarak tespit edildi. IC50 konsantrasyonunun, ATG5 (otofajik) ve RIPK1 (nekrotik) genlerin ekspresyonunu önemli ölçüde arttırdığı (p<0.05) ortaya konuldu. Ayrıca Kaspaz-8, BAX, Apaf-1, Kaspaz-9, Kaspaz-3 ve Kaspaz-7 proteazlarının yanı sıra, genotoksik hasarla ilişkili genler olan PARP-1 ve P53'ün ekspresyonunun da önemli ölçüde arttığı gözlendi (p<0.05). Sonuç olarak Mespilus germenica A549 kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması için istenilen programlanmış hücre ölüm yollaklarını tetiklediği tespit edildi. Mespilus germenica meyvesinin yeterli oranda tüketilmesinin kanser hücre çoğalmasını azaltabileceğini veya tamamen ortadan kaldırabileceği kanaatine varıldı. Elde edilen bu sonuçların kesin olarak ortaya konması için in vivo fazlı deneysel bir uygulamanın yapılması gerekeceği düşünülmektedir.Article Öğretmen Eğitimi Programları için Lisansüstü Akreditasyon Standartlarının Belirlenmesi: Uluslararasılaşma ve İşbirliği Standart Alanı(2024) Elçiçeği, Büşra; Yılmaz, KayaBu araştırma, Türkiye'de lisansüstü programların akreditasyon faaliyeti olmadığı için, lisansüstü öğretmen yetiştirme programlarına yönelik uluslararasılaşma ve iş birliği standart alanı kalite güvence standartlarının geliştirmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemini temel alan bu çalışmada, araştırma verilerinin toplanmasında doküman analizi ve Delphi tekniği kullanılmıştır. Doküman analizi kullanılarak 12 ülkeden 23 akreditasyon kuruluşunun lisans ve lisansüstü standartları incelenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Bu incelemeler sonucunda Türkiye'deki lisansüstü öğretmen yetiştirme programları için lisansüstü akreditasyon standartları geliştirilmiştir. Araştırmaya toplam 47 katılımcı katıldı. 19 akademisyen, 6 araştırma görevlisi, 12 doktora öğrencisi. Çalışmaya 10 yüksek lisans öğrencisi katılmıştır. Hazırlanan standartlar Delphi tekniği ile araştırma katılımcılarının değerlendirmesine sunulmuş ve onlardan gelen geri bildirimler doğrultusunda standartlar revize edilmiştir. Uluslararasılaşma ve işbirliği standart alanı kapsamında 10 alt standart, alt standartlara bağlı 15 gösterge ve 51 kanıt belirlenmiştir.