Başkalaşım ve Orhan Pamuk’un Romanları
No Thumbnail Available
Date
2021
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Abstract
Başkalaşım, sözlüklerde bir kütlenin fiziksel ve kimyasal değişimini karşılamak için kullanılsa da zamanla kullanım alanı genişleyerek yabancılaşma, kimlik çatışması, bunalım, ikizleşme kavramlarını karşılayacak şekilde de kullanılmaya başlanır. Başkalaşım kavramı, fiziksel ve kimyasal bir değişimi öngörür. Bu değişim, dünya edebiyatında ilk örneklerini mitlerle verir. Mitlerde bir canlının fiziksel veya kimyasal olarak başkalaşımına tanık oluruz. Söz konusu değişimler, Ovidius’un Başkalaşımlar adlı eseriyle yazılı hale gelir. Başkalaşımlar, Fransız şiirinde dekadanlık görüşüyle bir ivme kazanır. Modernist ve postmodernist sanatçıların eserlerinde de başkalaşım kavramı kullanılır. Kafka ve Joyce gibi sanatçıların eserlerinde başkalaşım örnekleri görülür. Türk edebiyatında, Edebiyat-ı Cedide döneminde etkili olan dekadanlık, başkalaşımı önerdiğinden tepkilere yol açar. Bu dönem sanatçılarından Halit Ziya Uşaklıgil, Tevfik Fikret eserlerinde başkalaşıma yer verirler. Daha sonra Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Orhan Pamuk gibi sanatçılar, eserlerinde başkalaşım kavramının izleklerine rastlanır. Günümüz Türk edebiyatının önemli yazarlarından Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonra dikkatleri üzerine çeker. Pamuk, eserlerinde başkalaşım kavramını; yabancılaşma, kimlik çatışması, kimlik bunalımı, arayış yolculukları, ikizleşme gibi izlek ve imgelerle aktarır. Bu makalede, Orhan Pamuk’un başkalaşım kavramına yer verdiği Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat ve Benim Adım Kırmızı romanlarını; yabancılaşma, kimlik bunalımı, kimlik çatışması, ikizleşme, yaşadığı mekânlara yabancılaşıp yolculuklara çıkma izlekleri çerçevesinde ele alınmıştır.
Description
Keywords
Edebiyat
Turkish CoHE Thesis Center URL
WoS Q
N/A
Scopus Q
N/A
Source
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Volume
0
Issue
54
Start Page
165
End Page
194