Yeni-aristotelesçi Bir Bakış Açısıyla Hayvanlar ve Hayvanlığımız
Abstract
Çağdaş felsefe alanında hayvanlar, haklı olarak önemli bir tartışmanın konusu olmuştur. Peter Singer bu süreci başlatmış, sonrasında bu tartışmaya birçok önemli filozof da katılmıştır. Richard Sorabji, şu tezi ileri sürmüştür: Batıfelsefesi hayvanlara yönelik yaklaşımı ile özellikle ahlak felsefesi ve zihin felsefesi alanında önemli bir krize yol açmıştır. Bu krizin, ahlak felsefesi alanında ortaya çıkması, hayvanlara yönelik ahlaki sorumluluklarımızı bilemememize dayanır.İnsan kendini değer olarak canlılar hiyerarşisinin en tepesine koymuş, bununneticesinde de hayvanlara istediğini yapabilme hakkını kendinde bulmuş; hayvanları türlü nedenlerle kolaylıkla öldürebilmiş, katledebilmiştir. Sorabji bu krizi Aristoteles ile başlatır, çünkü Aristoteles “insan”ın salt kendine özgü bir yetiolan “akıl/rasyonalite” ile hayvanlardan ayrıldığını, hayvanların doğa gereği insanlar için var olduğunu belirtir. Birçok filozof benzer açıklamalar ile “insan” ve“insan olmayan hayvan” ayrımını güçlü bir felsefe geleneği haline getirmiştir.Ancak bu ayrıma yönelik başkaldırılar, itirazlar giderek artmaktadır. Bu konudaçevre etikçileri, Faydacılar, Kantçılar ve Aristotelesçiler çalışmalar kaleme almışlardır. Biz bu çalışmamızda Aristotelesçi filozoflar olan Alasdair MacIntyre,Rosalind Hursthouse ve Martha Nussbaum üzerinde duracağız. Bu filozoflarınokumasına dikkatle, Sorabji’nin krizi Aristoteles’e dayandırsa da krizin ivme kazanmasının, Aristotelesçilikten uzaklaşmakla da ilgili olduğunu, ilk biyolog olanAristoteles’in Descartes gibi filozoflarla aynı çizgide okunamayacağını vurgulayacağız.
Description
Keywords
Antropoloji, Felsefe, Zooloji
Turkish CoHE Thesis Center URL
WoS Q
N/A
Scopus Q
N/A
Source
Beytulhikme An International Journal of Philosophy
Volume
10
Issue
2
Start Page
511
End Page
580