YYÜ GCRIS Basic veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Erişkinlerde Konjenital İntrakardiyak Defekt Onarımlarının Erken ve Orta Dönem Sonuçları

No Thumbnail Available

Date

2005

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

Amaç: Konjenital kardiyak defekti olup erişkin yaşa ulaşmış hastalarda hem tıbbi hem de cerrahi yaklaşım özellik ve önem arzetmektedir. Perioperatif risk faktörleri ve cerrahi sonrası erken ve orta dönem sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla konjenital intrakardiyak defekt onarımı yapılan erişkin ve pediyatrik yaş grupları karşılaştırılmıştır. Yöntem: Aralık 1999 ile Ocak 2004 tarihleri arasında toplam 77 olgu konjenital intrakardiyak defekt nedeniyle öpere edilmiş olup erişkin ve pediyatrik yaş grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Grup 1, 18 yaş üzeri 33 olgu (28 ± 6 yıl, 18-49), Grup 2 ise 16 yaş altı 44 olgu (6.7 ± 3.2 yıl, 2-15) içermektedir. Her iki grupta 15 TOF (2,13, sırasıyla), 26 VSD (5, 21), 22 sekundum ASP (17, 5), 3 parsiyel pulmoner venöz dönüş anomalisi (PPVA, 3, 0), 3 primum ASD (1,2), 6 pulmoner stenoz (PS, 4, 2), 1 subvalvuler aortik diskret membran (0, 1) ve 1 Ebstein anomalisi (1, 0) bulunmaktaydı. Bulgular: Toplam hastane moıtalitesi 1 olgu (Grup 1; Ebstein anomalisi) ile %1.3 dür. Ortalama takip süresi Grup 1 için 23 ay, Grup 2 için 19 ay olup, atriyoventriküler ritm problemi her iki grupta en sık görülen postoperatif erken dönem komplikasyondur. Atriyoventriküler tam blok, TOF onarımı yapılan 3 olguda (%20,1 ve 2, sırasıyla) ve VSD onarımı yapılan 3 olguda (%11,1 ve 2 sırasıyla) görülmüştür. Ekokardjyografi kontrollerinde, TOF onarımı yapılan 2 olguda (%13, 0 ve 2) ve VSD onarımı yapılan 3 olguda (%11, 1 ve 2) reoperasyon ihtiyacı gerektirmeyen rezidüdefekt, yine TOF onarımı yapılan 3 olguda (%20, 1 ve 2) hafif-orta şiddette pulmoner yetersizlik tespit edilmiştir. Her iki gruptaki diğer hastaların hiçbirinde ek morbidite görülmemiş olup, en son takiplerinde fonksiyonel kapasiteleri Grup 1 hastalarının %87'si, Grup 2 hastalarının %83'ü newyorle Heart Association (NYHA) Klas I olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Sınırlı sayıdaki bu çalışmamızda görüleceği üzere, ventriküler septal defektin eşlik etmediği intrakardiyak defektler, verdikleri semptomların şiddeti ile korele olarak erişkin yaşa kadar ihmal edilmektedir ancak cerrahi sonuçları, gerek morbidite ye mortalite düşüklüğü yönünden gerekse fonksiyonel kapasite ve yaşam kalitesini yükseltmesi bakımından pediyatrik yaş grubundan farklı değildir.

Description

Keywords

Patoloji, Kalp Ve Kalp Damar Sistemi, Cerrahi

Turkish CoHE Thesis Center URL

WoS Q

N/A

Scopus Q

N/A

Source

Van Tıp Dergisi

Volume

12

Issue

1

Start Page

1

End Page

6