YYÜ GCRIS Basic veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Evaluation of Urinary Tract Infections in Haemodialysis Patients

No Thumbnail Available

Date

2012

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

Kronik böbrek yetmezliği hastalarında, üremi ile ilişkili lenfosit ve granülosit fonksiyonlarında bir çok bozukluk görülmektedir. Bu bozukluklar böbrek yetmezlikli hastaların infeksiyonlara duyarlılığını arttırır. Diyaliz hastalarında tedavi ile ilgili ve altta yatan hastalıklar nedeni ile de infeksiyonlara bir yatkınlık söz konusudur. Üremik hastalarda bakteriyel infeksiyonların sıklığının yanı sıra şiddeti de artmıştır. İdrar yolu infeksiyonları hemodiyaliz hastalarında saptanan enfeksiyonların miksiyon ile bağlantılı semptomların ve idrar yolu enfeksiyonu semptomlarının önemli bir kısmını oluşturur. Hemodiyaliz hastalarının çoğu oligürik olduğundan dolayı görülme sıklığı azalmaktadır. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonu tanısı gözden kaçabilmektedir.Çalışmaya alınan 81 hemodiyaliz hastasının 41'i (%50,6) erkek, 40'ı (%49,4) kadın olup yaş ortalaması 52,04±14,99 yıl idi. Hastaların KBY ve hemodiyaliz (HD) süreleri 6 ile 150 ay arasında değişmekteydi. Ortalama KBY süresi 77,0±33,6 ay ve ortalama hemodiyaliz süresi 56,3±33,3 ay idi. Çalışmaya en az 6 ay süreyle haftada 3 kez hemodiyalize giren 18 yaşından büyük KBY'li hastalar alındı. Malignite tanısı olan ve idrar yolu enfeksiyonu dışında tanılı başka enfeksiyon tablosu olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi.İdrar yolu enfeksiyonu varlığı açısından değerlendirilmek üzere toplam 81 hastadan tam idrar tetkiki (TİT) çalışıldı. İdrar yolu enfeksiyonu semptomu (dizüri, ateş, piyüri vb.), lökositüri ve /veya idrar kültürü pozitif olan 23 hastaya kültür antibiyogram sonucuna uygun antibiyotik tedavisi verildi. İYE olan grubun 15'i (%65,2) erkek, 8'i (%34,8) kadın olup yaş ortalaması 58,2±12,2 yıl idi.İdrar yolu enfeksiyonu olan grup ile İdrar yolu enfeksiyonu olmayan grubun demografik özellikleri yaş, sistolik KB (mmHg), diyastolik KB (mmHg), KBY Süresi (ay), rezidü idrar miktarı (cc), hemodiyaliz Süresi (ay), cinsiyet, SDBY nedeni, eşlik eden ek hastalık durumu açısından, hemogram, biyokimyasal ve hormonal tetkikleri (Hemoglobin, MCV, Lökosit, Nötrofil, Trombosit, Üre, Kreatinin, Glukoz, Sodyum, Potasyum, Kalsiyum, Fosfor, Total protein, Albümin, ALT, ALP, CRP, PTH, Ferritin) parametreleri karşılaştırıldı.Sonuç olarak çalışmaya alınan hastalardan İYE saptanan grup ile İYE saptanmayan grup arasında demografik özellikleri karşılaştırıldığında yaş, KBY süresi ve rezidü idrar miktarı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı(p<0,05). Yaşlılarda, KBY süresi uzun olanlarda ve rezidü idrar miktarı az olanlarda İYE insidansı yüksek idi. Gruplar arasında cinsiyet, sistolik ve diyastolik kan basınçları açısından anlamlı fark bulunmadı. İnflamasyon belirteçleri olarak kullandığımız CRP, WBC ve nötrofil İYE saptanan gruptaki hastalarda anlamlı yüksekti (p<0,05). İYE saptanmayan grup ile lökositüri ve hematüri açısından anlamlı fark bulundu (p<0,05). İdrarda lökosit ve eritrosit sayısı İYE saptanan grupta daha yüksek idi. Fakat her iki grubun plazma kreatinin, PTH, ferritin ve glukoz seviyeleri arasında anlamlı bir fark yoktu.Sonuç olarak; HD hastalarında İYE değerlendirdiğimiz bu çalışmada yaşlılarda, KBY süresi uzun olanlarda ve rezidü idrar miktarı az olanlarda İYE insidansı yüksek bulundu. İnflamasyon belirteçleri olarak kullanılan CRP, WBC ve nötrofil İYE saptanan gruptaki hastalarda anlamlı yüksekti. Tedaviye cevap vermeyen 4 hastada pyosistis saptanarak tedavi edildi.Bu sonuçların ışığında hemodiyaliz hastalarında idrar yolu enfeksiyonun tanısının gözden kaçabileceği unutulmamalıdır. Hastaya yaklaşımda normal populasyonda İYE semptomları olan ateş, dizüri gibi klinik semptomların ve idrar bulgularının HD hastalarında daha az sıklıkta görülebileceği ve semptomatik hastalarda şiddetli İYE tablosunun olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle oligürik HD hastaları nedeni açıklanamayan sepsis,inflamasyon ve enfeksiyon durumlarında İYE ve pyosistis yönünden değerlendirilmelidir.İdrar bulgularının HD hastalarında İYE'nu predikte etmedeki rolünün açığa kavuşması için geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç vardır
A lot of disorders of lymphocyte and granulocyte functions, associated with uremia are seen in chronic renal failure. These disorders increase the susceptibility for infections in chronic renal failure patients. In dialysis patients, there is also susceptibility for infections due to therapy and underlying diseases. In uremic patients, not only the frequencies of bacterial infections but also their severity are increased. Urinary tract infections account for the majority of micturition associated symptoms and urinary tract infection symptoms in haemodialysis patients. Prevalence decreases due to oliguria of haemodialysis patients. So urinary tract infection diagnosis can be overlooked.Among 81 haemodialysis patients included in present study, 41 (50.6%) were male, 40( 49.4%) were female, and mean age was 52,04±14,99 years. CRF and haemodialysis durations of the patients ranged between 6 to 150 months. Mean CRF and mean haemodialysis durations were 77,0±33,6 months and 56,3±33,3 months respectively. Patients with at least 6 months duration of 3 per week haemodialysis and greater than 18 years old age were included to the study. Patients with diagnosis of malignancy and other infections out of urinary tract infections were excluded.Urine examination for presence of urinary tract infection was performed for all 81 patients. 23 patients with symptoms of urinary tract infection(dysuria, fever, pyuria etc.), leucocyturia and/or positive urine culture, were given antibiotic therapy consequent with antibiogram results. In UTI group 15 (65.2%) were male and 8 (34.8%) were female and mean age was 58,2±12,2 years.Patients of urinary tract infection group and not having uinary tract infection group was compared with regard to demographic characteristics of age, systolic blood pressure (mmHg), diastolic blood pressure(mm Hg), CRF duration(month), residual urine volume (cc), haemodialysis duration( month), gender, ESRD cause, comorbidities, parameters of complete blood count, biochemical and hormon examinations (Haemoglobin, MCV, Leucocyte, Neutrophil, Platelet, Urea, Creatinine, Glucose, Sodium, Potassium, Calcium, Phosphorus, Total protein, Albumin,ALT,CRP, PTH, Ferritin).As a result, in comparison of UTI group with not having UTI group, there was statistically significant difference with regard to age, CRF duration, and residual urine volüme (p<0.05). Incidence of UTI was high among elderly age, long duration of haemodialysis, and low residual urine volume patients. There was no significant difference between groups with regard to gender, systolic and diastlic blood pressure. Inflammation markers of CRP, WBC, and neutrophils were significantly high in UTI group patients(p<0.05). With regard to leucocyturia and hematuria, there was significant difference between groups(p<0.05). Urine leucocyte and erytrocyte counts were higher in the UTI group. But plasma creatinine, PTH, ferritin and glucose levels of two groups was statistically not different.In conclusion; in the present study that we investigated UTI in HD patients, UTI incidence was found to be high, among long CRH duration and low residual urine volüme patients. Inflammation markers of CRP, WBC, and neutrophils were significantly high in the UTI group. Four patients not responding to therapy were diagnosed to be pyocystitis and were treated accordingly.In light of these results, the fact that urinary tract infection can be overlooked in haemodialysis patients should not be forgotten. In approaching patients, it should be taken into account that, clinical symptoms of fever and dysuria, and urinary findings of UTI in normal population can be lower in frequency in HD patients, and there can be severe UTI among symtomatic patients. Especially in cases of unexplained sepsis, inflmmation and infections of oliguric HD patients, UTI and pyocystitis should be evaluated. There is need for large scale studies to clarify the role of the predictivity of urinary findings in UTI of HD patients.

Description

Keywords

Nefroloji, Böbrek Yetmezliği-Kronik, Renal Diyaliz, Sistit, Üriner Sistem Enfeksiyonları, Nephrology, Kidney Failure-Chronic, Renal Dialysis, Cystitis, Urinary Tract Infections

Turkish CoHE Thesis Center URL

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

End Page

75