1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Eren, Metin"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 20 of 25
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Ali Ekber Çiçek'in Hayatı, Sanatı ve Mirası
    (2025) Bulut, Ümit; Eren, Metin
    Halk müziği, toplumun kolektif kimliğini şekillendiren, geleneksel değerleri muhafaza eden ve kültürel sürekliliği sağlayan en önemli bileşenlerdendir. Halk müziği temsilcileri ise yalnızca sanatçı kimlikleriyle değil, aynı zamanda toplumun kültürel simgeleri ve taşıyıcıları olarak da önem arz etmektedir. Bu çalışmada, 20. yüzyılda Türk halk müziğinin önde gelen temsilcilerinden biri olan Ali Ekber Çiçek'in yaşam öyküsü, sanatsal üretimi ve kültürel mirası bütüncül bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Çalışmanın temel amacı, Ali Ekber Çiçek'in müzik pratiğini şekillendiren kültürel, tarihsel ve kurumsal dinamikleri incelemek ve sanatçının Türk halk müziği geleneğine yaptığı katkıları analitik bir çerçevede değerlendirmektir. Bu doğrultuda, öncelikle sanatçının biyografik bilgileri detaylı bir şekilde ortaya konulmuş, ardından besteleri, derlemeleri ve yorumladığı eserler ışığında müzikal çalışmaları incelenmiştir. Çiçek'in yetişme sürecinde etkili olan toplumsal ve kültürel faktörler bağlamsal olarak analiz edilmiş; özellikle Alevi-Bektaşi müzik geleneği, Âşıklık geleneği, Halkevleri'nin kültürel işlevi ve sanatçının yaklaşık kırk yıl boyunca görev yaptığı TRT radyolarının müzik alanındaki kurumsal rolü üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır. Bu bağlamda, söz konusu kurumların Çiçek'in müzikal gelişimi üzerindeki etkileri ve bu kurumlar aracılığıyla şekillenen kültürel yapılar da ayrıntılı biçimde tartışılmıştır. Ayrıca, Ali Ekber Çiçek'in halk müziği derlemeciliği ekseninde Türkiye'deki halk müziği derleme çalışmaları da ele alınmış; bu bağlamda özellikle Muzaffer Sarısözen ve Ankara Radyosu'nun yürüttüğü derleme faaliyetleriyle Çiçek'in çalışmaları ile karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirilmiştir. Sanatçının müzik dili, icra teknikleri ve repertuvar seçimleri üzerinden dört örnek eser analiz edilerek, onun Türk halk müziğine kazandırdığı yenilikçi yaklaşımları çözümlenmiştir. Çiçek'in müziksel tavrı, hem geleneksel hem de çağdaş unsurları bir araya getirerek özgün bir üslup oluşturması bakımından incelenmiş, bu yönüyle onun Türk halk müziği içerisindeki konumu teorik ve metodolojik açıdan değerlendirilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Anadolu Sahası Türk Masallarında Dua Motifi
    (2017) Eren, Metin
    Sözlü kültür ürünleri hayatın bütün yönlerini kuşatan bir yaygınlığa sahiptir. Bu ürünler farklı alt başlıklar altında incelenirler. Anlatmaya dayanan bir tür olan masal, Türk sözlü kültürünün en önemli geleneksel türlerindendir. Masalların temel özellikleri olağanüstü unsurların varlığı, gerçekle ilginin zayıflığı, kalıplaşmış ifadeler barındırmasıdır. Masal, gerçek olanla hayali olanın kolayca iç içe geçtiği bir türdür. Bu kolaylık masalın reel olanla çok yönlü temasını gözlerden kaçıran bir özelliktir aynı zamanda. Dualar dinî bilincin düzenli yansıması olan ibadet hayatının değişmez bir parçasıdır. Dualar, insanoğlunun ulaşamadığı isteklerin ve güç yetiremediği engellerin varlığının verdiği çaresizliği yansıtan inanç alanına ait kavramlardır. Aynı zamanda dualar sözlü kültür ürünlerinin konuşmalık türlerindendir. Bu yönleriyle hayatın her aşamasında gündelik konuşmanın bilinçli/bilinçsiz bir parçasıdırlar. Dil/kültür alanına ait unsurlar masal gibi anlatmaya dayanan türlere de farklı şekillerde yansır. Dualar da bu olgunun bir parçasıdır. İnanç alanına ait görülen bu tür ve ifadelere, dinsel olanla ilgisiz görülen masallarda da sıklıkla rastlanır. Anadolu sahası Türk masallarında dualar hem dinsel alanın özelliklerini sergiler hem de Türk halkının gündelik yaşamında onları kullanım özellikleri ile var olur. Dil, kültür ve inanç alanları bu örneklerde iç içe geçer. Çalışmada bu geçişlilik Anadolu sahası Türk masalları örneklemi çerçevesinde incelenecektir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Appraisal and Classification of Folk Songs With Woman's Discourse
    (2014) Eren, Şule; Eren, Metin
    Bu çalışmada çeşitli kaynaklardan yararlanarak tezin çerçevesi dört aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşama 'Türkü Geleneği'ni oluşturmaktadır. Bu bölümde türkünün tanımı, özellikleri, konusu üzerinde durulmuştur. İkinci aşamada 'Türk Halk Kültüründe Kadın' konusuna yer verilmiştir. İçeriğini'Dünya Tarihinde Kadın', 'Türk Kültüründe Kadın', 'Türk Halk Edebiyatında Kadın' ve 'Kadın Söylemli Ürünler' oluşturmaktadır. Bu bölümde kadına verilen değer dönem dönem incelenmiştir. Üçüncü aşama 'Kadın Söylemli Türkülerin Biçim Bakımından Değerlendirilmesi'dir. Türküler; 'şekil', 'hece', 'kafiye' özelliklerine göre incelenmiş ve türkülerde sık karşılaşılan 'kalıp ifadeler' bulunmuştur. Dördüncü aşama ise 'Kadın Söylemli Türkülerin Konulara Göre Tasnifi' dir. Bu bölüm 'Genç Kızlık Dönemi', 'Evlilik Hazırlığı Dönemi' ve 'Evlilik Sonrası'ndan oluşmaktadır. Yapılan bu çalışmanın asıl önemli olan kısmını 'Türk Halk Kültüründe Kadın' ve Kadın Söylemli Türkülerin Konulara Göre Tasnifi' adlı kısım oluşturmaktadır. Kadının konumunun dünya tarihindeki çeşitli uluslardan, dinlerden, halk edebiyatına yansıması araştırılmış. Hayatı boyunca bastırılmış duygularının özellikle türkülere nasıl yansıdığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. İncelenen türküler aracılığıyla kadınların kendilerini rahat ve özgür şekilde ifade ettikleri görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Türkü, Kadın, Halk Edebiyatı, Halk kültürü
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Bandit (eşkiya) a Movie by Yavuz Turgul: Transformation of the Hero, From a Social Bandit, To Mafia
    (2019) Yağız, Adnan; Eren, Metin
    Eşkıya, taşra toplumunun bir kesiminin çeşitli nedenlerle sempati duyarak kahramanlaştırdığı, geriye kalan kesim ve yöneticilerin ise zorbalar olarak nitelendirdiği kişilerdi. Bu çalışmanın amacı, Sözlü kültür içindeki anlatı gruplarından olan ve uzun bir süre yaşam alanı bulmuş ancak günümüzde yok olmuş kırsal bir olgu olan Eşkıyalığı; kavramsal, tarihsel ve kültürel bağlamda irdelemek, değişen toplumsal yapı ile birlikte biten bu olgunun sonrasında, dolaylı olarak onun yerini alan ve kentsel bir olgu olan mafya arasındaki ilişkiyi Yavuz Turgul'un Eşkıya (1996) filmi özelinde ele almaktır. Çalışmada, eşkıya ve mafya olguları arasındaki geçişkenlikte, iki olgunun ortaya çıkış ve yayılma nedenlerinin benzerlikleri ve farkları ortaya konulmuştur. Bir kahraman modeli olarak eşkıya, Hobsbawm'ın 'sosyal eşkıya' kavramı bağlamında ele alınmıştır. Yavuz Turgul'un Eşkıya filminin, ana kahramanı Eşkıya'nın (Baran) kahramanlık serüveni, Joseph Campbell'ın 'Kahramanın Sonsuz Yolculuğu' eserindeki, Yola Çıkış, Erginlenme ve Dönüş evreleri çerçevesinde incelenirken, filmdeki diğer kahramanların, zamanın, mekânın ve toplumsal değişimlerin de etkisiyle, eşkıyanın şehirde uğradığı dönüşümler analiz edilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Bir Halk Bilimi Kavramı ve Çalışma Alanı Olarak Halk Dini
    (2018) Eren, Metin
    Halk bilimi inceleme konularından biri de dindir. Halk bilimi çalışmalarının başlangıç dönemi olan on dokuzuncu yüzyılda din, asıl olarak, ilahiyat ve antropoloji/sosyoloji disiplinlerinin konusuydu. İlahiyat alanında çalışan bilim insanları için din incelemelerinin çerçevesi yazılı gelenek ve kurumsal yapılarla sınırlıydı. Antropoloji ise sözlü geleneğe sahip ve ilkel olarak nitelendirilen toplulukların dinsel geleneklerini incelemekteydi. Halk bilimi, bu iki disiplinin ilgi odağının dışında kalan insanların inançlarını inceleme konusu edinmişti. Bu çalışmalar, çoğunlukla, yazılı ve kurumsal dinsel geleneğin içerisinde yer edinen arkaik inançları tespit etmeyi amaçlamaktaydı. Bunun en önemli kısmını da halk inançları oluşturmuştur. Yirminci yüzyılın başında Alman rahip Paul Drews, kilisenin dinsel öğretisi ile, halkın dinsel yaşantısı arasındaki farkı vurgulayan bir kavram olarak halk dini kavramını önermiştir.Don Yoder’in 1970’li yıllardaki halk dini analizi ve tanımlama çabası önemli dönüm noktalarından birisini oluşturmuştur. Yoder’in halk dini ile ilgili önerileri konuyla ilgili tartışmaları sona erdirmemiştir. Bu tartışmalara ciddi bir katkı 1990’lı yılların başında Leonard Norman Primiano tarafından yapıldı. Leonard Norman Primiano, halk dini kavramının hem semantik olarak yetersiz olduğunu hem de konunun incelenmesinin yöntemsel yenilikleri gerekli kıldığını iddia etmiştir. Bu kapsamda halk dini kavramının yerine, anlam içeriği yargı yüklü olmayan ve yöntemsel ve kuramsal yenilikler sunduğunu iddia ettiği verneküler kavramını önermiştir. Bu incelemede halk dini kavramının geçirdiği anlam değişmeleri incelenecektir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Bir Masal Anası: Muhsine Ekinci (Biyografi ve İcra)
    (2025) Ekinci, Leyla; Eren, Metin
    Bu çalışma, Siirt'in kırsal sözlü kültür ortamında anlatıcılığı biçimlenen Muhsine Ekinci'nin yaşam öyküsü, masal repertuarı ve anlatı pratiğini; kültürel bellek, performans, aile folkloru ve anlatı aktarımı bağlamında çok katmanlı biçimde ele almaktadır. Siirt'in bir köyünde dünyaya gelen Muhsine Ekinci, erken yaşta çalışmaya başlamış ve yoksunluklarla örülü yaşamında güçlü bir anlatı belleği geliştirmiştir. Kadınlar ve çocuklarla birlikte geçirilen uzun kış gecelerinde şekillenen anlatıcılığı, hem toplumsal dayanışmayı pekiştiren hem de kültürel aktarımı sürdüren bir sözlü gelenek olarak ortaya çıkmıştır. Doğaüstü unsurlar, yerel motifler, kadın kahramanlar ve gündelik yaşam öğeleriyle örülü masalları, eğlendirici olduğu kadar öğretici nitelikler de taşır. Masal anlatımı Muhsine Ekinci için yalnızca kültürel bir aktarım değil; aynı zamanda, yaşamın zorluklarına karşı bir hafıza pratiğidir. Performansında öne çıkan mimik, ses tonu ve tekrarlar, dinleyiciyle kurduğu güçlü ilişkiyi görünür kılar. Siirt'ten Mersin'e göç sonrası daralan anlatı çevresine rağmen, geçmişe duyulan özlem ve kültürel direnç anlatılarında yaşamaya devam etmiş; oğulları Necmettin ve Cemal'in destekleyici konumları sayesinde bu anlatılar canlı tutulmuştur. Kızı Leyla'nın çevirmenlik süreciyle yazıya aktarılan masallar, aile içindeki kolektif hafıza üretiminin bir parçası hâline gelmiştir. Muhsine Ekinci'nin anlatıcılığı, bireysel hafıza ile toplumsal bellek arasında bir köprü kurarken, kadınlık deneyimini söz aracılığıyla görünür kılmış ve kuşaklar arası sürekliliği mümkün kılan bir kültürel üretim alanı yaratmıştır. Bir 'masal anası' olarak yalnızca anlatmamış; aynı zamanda aile içi hafızayı biçimlendirmiş, kadınların söz hakkını ve anlatı mekânını var etmiştir. Bu yönüyle anlatıcılığı, bireysel bir ifade değil; kolektif belleğin, kültürel direncin ve sözlü geleneğin yaşayan bir tanıklığı olarak değerlendirilmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Doctoral Thesis
    Death Traditions of Van Lake Basin and Place in the Turkish Culture Ecology
    (2010) Eren, Metin; Çobanoğlu, Özkul
    Bu çalışma Van Gölü Havzası olarak adlandırdığımız Van, Bitlis, Hakkari, Ağrı ve Muş illerini kapsayan bir çalışmadır. Çalışmada Van Gölü Havzası'nın ölüm etrafında şekillenen inanış ve ritüelleri ?gelenek? kavramı etrafında ele alınmış ve elde edilen veriler Türk dünyasını oluşturan topluluklarla karşılaştırılmıştır. Çalışma giriş ve onu takip eden üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın sonuna çalışmada yararlanılan yazılı kaynaklar, bilgilerinden yararlanılan sözlü kaynak kişiler, alan araştırması sırasında kullanılan soru listesi ve fotoğraflar eklenmiştir.Çalışmanın giriş bölümünde çalışmanın konu, amaç ve yöntemi ile ilgili bilgi ve temel verilere değinilmiş; çalışmanın dayandığı temel kavramlar ele alınmış ve çalışma alanının tarih, coğrafya ve demografik özellikleri ile ilgili sınırlı bilgi verilmiştir.Çalışmanın Birinci Bölümünü, saha araştırmasına dayanan ve ölüm belirtisi olarak kabul edilen inanış, ritüellerin açıklanması oluşturmaktadır. Alan araştırması ile elde edilen veriler Türk kültür ekolojisi bütünlüğü içerisinde değerlendirilmiştir. Ölümle irtibatlandırılan unsurların beliren etkisini ortadan kaldırmaya dönük bir kısmı ?dinsel? bir kısmı da ?büyüsel? karakterli kaçınma ritüelleri de bu bölümde ele alınmıştır.Çalışmanın İkinci Bölümünü, ölüm olayının gerçekleşmesinden önceki hasta veya yaşlı kişi için gerçekleştirilen uygulamalar ve ölümün ardından yerine getirilen ritüel ve gelenekler ele alınmıştır. Bu bölümde, hastanın yanında bekleme, vasiyetin tespiti, dinî uygulamalar, ölüm olayının duyurulması, ölünün yıkanma ve kefenlenme işlemleri, cenaze namazı, ölünün taşınması ve defin ritüelleri işlenmiştir. Alan araştırması ile elde edilen veriler Türk kültür ekolojisi bütünlüğü içerisinde değerlendirilmiştir.Çalışmanın Üçüncü Bölümünde, ölünün defninin ardından gerçekleştirilen ve toplumsal karakteri belirgin olan taziye, yas, ölünün anılması ve mezar ziyaretleri konuları işlenmiştir. Alan araştırması ile elde edilen veriler Türk kültür ekolojisi bütünlüğü içerisinde değerlendirilmiştir.Çalışmada elde edilen veriler değerlendirildiğinde Van Gölü Havzası'nın ölüm etrafında şekillenen inanış, ritüel ve bunların toplamı olan geleneklerin Türk kültür ekolojisi bütünlüğü içerisinde yer aldığı görülmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Doctoral Thesis
    Digitalization Process of Culture and Transformation of Folk Narratives in Cyberspace: Youtube Case
    (2023) Oğur, Ümit; Eren, Metin
    Kültür, özellikle halkbilim ve sosyal antropoloji disiplinleri için üretim, dönüşüm ve aktarım süreçleriyle her zaman önemli bir çalışma alanı olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca yaşanan teknolojik gelişmeler kültürün bağlamını değiştirmiştir. Bunun yanında günümüzde iletişim teknolojileri sosyal hayatı büyük oranda dönüştürmüştür. Fakat bağlamı ne olursa olsun ortak kabule dayalı kültürel yaratımlar her dönemde varlığını sürdürmektedir. Dijital çağ olarak adlandırılan dönemde kültürel üretimler ve folklor yaratımları internet ortamında kendisini göstermektedir. Bu üretimlerden biri de halk anlatılarıdır. Halk bilimsel açıdan bakıldığında siber uzamda anlatının dikkate değer üretimleri görülmektedir. Bu sahadaki anlatıların toplum tarafından benimsendikleri düşünüldüğünde incelenecek verilerin somut olmayan kültürel miras anlamında da değerli olduğu anlaşılacaktır. Nitekim UNESCO, kültürel mirasın statik olarak saklanmasını değil süreçteki dinamizminin ortaya çıkarılmasını ve farklı yönlerden canlandırılıp sürdürülebilir yapısının geliştirilmesini önermektedir. Bu anlamda çalışma, geleneksel Türk halk anlatılarının bahsedilen dijital kültür ortamındaki varlıklarına odaklanmaktadır. Problem, yöntem, sınır ve literatür hakkında bilgilerin sunulduğu giriş bölümüyle başlayan çalışma, üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde dijital kültür kavramı tüm alt değişkenleriyle açıklanmaya ve dijitalleşme süreci kavramsal bir zemine oturtulmaya çalışılmıştır. Bu bölümde endüstri- kültür ilişkisi, yazı öncesi ve sonrası kültür dönemleri ve folklorun dijitalleşme aşamaları önemli teknolojik gelişmeler ışığında tartışılmıştır. İkinci bölümde anlatı; bilimsel yorum olarak anlatıbilim, Türk sözlü geleneği ve onun dijitalleşme bağlantılarını içeren katmanlarıyla birlikte ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise YouTube platformuna yüklenen halk anlatıları; temsil, yeniden üretim ve dönüşüm örnekleriyle analiz edilmiştir. Araştırma süresince YouTube sitesinde paylaşılan videoların konuyla ilgili olanları gözlemlenmiştir. Örnek videoların seçiminde, genele uygulanabilirlik, etkileşim oranları, anlatıcı performansı gibi ölçütler kullanılmıştır. Seçilen videolar; anlatıcı, dinleyici ve zaman-mekân kavramları yönünden ayrıntılı olarak tahlil edilerek dijitalleşme teorileriyle yorumlanmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Folk Law (the Example of Van-Erciş City)
    (2020) Arli, Alim; Eren, Metin
    Sözlü kültür ortamında yaratılan, nesilden nesile sözle aktarılan, coğrafya, inanç öğeleri, sosyal, kültürel ve ekonomik yapı gibi unsurlardan etkilenilerek topluluklar arasında değişiklik gösteren, kuralları dönemin şartlarına göre değişebilen kolektif bir hafızanın ürünü olan ve toplumun iç dinamiklerini düzene oturtmak amacıyla oluşturulan kurallar bütünü, halk hukuku olarak tanımlanmaktadır. Çalışmada Van Erciş ilçesinde geçerliliğini sürdüren halk hukuku uygulamaları incelenmiştir. Çalışmanın amacı modern hukukun kaynağı olarak kabul edilen halk hukuku uygulamalarının, araştırma sahasındaki görünümlerini ortaya çıkarmak ve incelemektir. Van Erciş ilçesindeki halk hukuku uygulamaları ve bu uygulamaların işleyişi çalışma kapsamı olarak belirlenmiştir. Çalışmada araştırma sahasında uygulanmakta olan hukuki uygulamaları gözlem yöntemi kullanılarak, bu uygulamaların muhatapları, tanıkları ve uygulayıcılarından otuz ve seksen dört yaş aralığındaki kaynak kişilerle yönlendirilmiş-yönlendirilmemiş mülakat metot yöntemleri kullanılarak derlemeler yapılmıştır. Çalışmada, araştırma sahasında elde edilen bulgular Erciş halkının, toplumsal sorunlarının geleneksel hukuk içerisinde çözüme kavuşturma yöntemleri, yaptırım türleri, cezai müeyyideleri derlenmiş ve değerlendirilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Folk Life in the Van Postası Newspaper (1953-1974)
    (2021) Aykaç, Mehmet Sait; Eren, Metin
    Yerel gazeteler, halk yaşamını çeşitli yönleriyle yansıtan ve toplumsal yaşama birçok yönden tanıklık eden tarihi vesikalardır. Haber, köşe yazısı, reklam ve ilanlara yansıyan içeriklerde halk yaşamında yer alan maddi ve manevi değerlerle ilgili çeşitli veriler barındırmaktadır. Gazeteler, bir yönüyle toplumun yansımasıdır. Sadece toplumun sosyal boyutunu, kültürünü yansıtmaz. Halk yaşamına dair kültür boyutunda geçirdiği evreleri, değişimleri anlatan olguları da yansıtır. Bu bağlamda çalışma, Van'da faaliyet gösteren, ilk sayısı Haziran 1953'te çıkan, Van Postası Gazetesi'nin 1953'ten 1974'e kadar çıkan sayıları taranarak halk yaşamına dair yansımaları tespit edip, analizini yapmayı amaçlamaktadır. Çalışmada, halk yaşamının her safhasında belirgin bir yeri olan ve gazeteye yansıyan, halk sağlığı, halk eğlenceleri, halk edebiyatı, kent yaşamı, bayramlar, halk inanışları, sosyal ve ekonomik yaşam, halk giyimi gibi toplumsal ve kültürel değerler tespit edilmiş ve tespit edilen bu veriler halk bilimi çerçevesinde ele alınarak irdelenmiştir. Van Postası gazetesinin 1953-1974 yılları sayılarının haber, köşe yazısı, ilan ve reklam içeriklerinde karşılaşılan bilgi ve veriler Van'ın sosyal, ekonomik, kültürel ve kentsel yaşamı ile ilgili bir kesit sunmaktadır. Bu veriler, halkın kültürel yaşamı, gelenekleri, inançları, giyimi gibi kent yaşamının farklı yönleriyle ilgili fikir vererek halk bilimine katkı sunduğu gibi Van ve yerel basın tarihine de ışık tutmaktadır. Bir bütün şeklinde ele alınan halk yaşamıyla ilgili, sosyal gerçeklikle örtüşen önemli bilgiler elde edilmiştir. Van Postası Gazetesi'ne yansıyan verilerden hareketle Van halk yaşamı, bütün yönleriyle anlamaya yetmeyecektir. Bütüncül bir yaklaşım daha sağlıklı sonuçlar verecektir. Tespit ettiğimiz değerler üzerinde sözlü tarih çalışmaları, alan derlemeleri gibi çalışma teknikleriyle sondaj yapılması kentin, halkın bugünkü yaşamının daha iyi okunmasını sağlayacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Hizan Folk Architecture
    (2022) Çetin, İlamettin; Eren, Metin
    Hizan halk mimarisi, halkın yaşayış ve kültürünü öne çıkaran kendine ait halk kültürüne sahiptir. Bu mimarinin taş malzemeyle yapılan evleri; iklimin ve coğrafi koşulların belirleyiciliğinde ve tipolojisinde olduğu kadar halkın kültürünü yansıtmasıyla da dikkat çekmektedir. Son yıllarda basına ve sosyal medyaya da yansıyan Hizan taş evleri ilgi odağı haline gelmiştir. Bu çalışmada halk mimarisi bağlamında, Bitlis'in Hizan ilçesinin mimarisinde halkın kültürü, gelenekleri, görenekleri, yaşam tarzı ve aile içi ilişkileri ile sosyal, ekonomik özellikleri incelenecektir. Bunun ile geçmişte sıkça kullanılan ve halen de kullanılan Hizan mimari tarzın; halkın yaşam tarzı, geleneği, göreneği, geçimi, inancı ve ilişkileri üzerindeki etkisi verilmek istenmiştir. Alan yazın taraması ve saha çalışması bu incelemenin temel bilgi edinme çerçevesini oluşturacaktır. Analizle ve estetik modellemeyle bu anlamda değişmeye yüz tutan üç köy ve Hizan ilçe merkezi değerlendirmeye alınmıştır. İlçe merkezindeki ve bu köylerdeki yapılar seçilirken mimarisinin belirleyici olmasına ve farklı özellikteki yapıların ele alınmasına dikkat edilmiştir. Çalışmada sadece ev esas alınmayıp cami, çeşme, su bendi, ark, tandır, değirmen, ayla gibi mimariler de incelenmiştir. Çalışmaya yararı bulunacağı düşüncesiyle bazı yapıların ve yapı bölümlerinin fotoğrafları eklenmiştir. Hizan'ın mimarisinin büyük oranda halkın yaşam tarzını, geçmişini, kültürünü yansıttığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma, halk mimarisinde halk kültürünü, sosyal ve ekonomik özelliklerini göstermesi ile halkbilim çalışmalarına katkı sunacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Doctoral Thesis
    Humour Performers and Their Performances in Van Culture
    (2024) Hasanveli, Mustafa; Eren, Metin
    ÖZET Mizah bir toplumun kültürel hafızasını temsil etmektedir. Toplumlar kültürel birikimlerini mizahla yeniden işlevsel hale getirir. Tarihte mizah çoğu zaman toplumun düzeltici ve düzenleyiciliğine öncülük etmiştir. İnsanlar doğrudan eleştiremediği kimseleri mizah yoluyla eleştirebilmişlerdir. Mizahın koruyucu olması yönünden faydalanarak bunu gerçekleştirebilmişlerdir. Bir toplum için mizah ne kadar önemli ise mizahı icra eden kimseler de o kadar önemlidir. Dolayısıyla bu çalışmada mizahla beraber mizahı icra eden kimseler üzerinde durulmuştur. Her kültürün önemli mizah icracıları bulunmaktadır. Toplum içerisinde önemli bir kimlik ve statüye konumlandırılan mizah icracılarının icraları çoğu zaman doğaçlama olarak gerçekleşmektedir. Birçok meslek erbabı içerisinde görülebilen mizah icracıları Türk halkının zihnen rahatlamak ve eğlenmek için ortamlarında bulunup sohbet etmek istedikleri kimseler olarak karşımıza çıkmaktadır. Van Kültüründe Mizah İcracıları ve İcraları adlı bu çalışma, Van merkez ve ilçelerinde bulunan mizah icracılarının gösterimlerini birçok yönden ele almaktadır. Başta mizah icralarının mizah kuramlarındaki yerine odaklanarak, mizah icralarının temel mizah kuramlarının üstünlük, uyuşmazlık ve rahatlama kuramlarının birçok işlevleri açısından değerlendirilmeye tabi tutmaktadır. Ayrıca mizah icra ortamlarındaki katılımcılar da mercek altına alarak gösterimdeki yerlerinin önemine ve rollerine değinilmiştir. Mizahta bazen bir harf veya ekin ne kadar önem arz ettiği icraların işlevsel çözümlemesinde görülmektedir. Bu yönüyle, icralar metin çözümleme tekniğine tabi tutularak, yerel kültürel kodlamaların anlaşılmasına olanak sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Mizah, Mizah İcracısı, Performans Teori, Bağlam, İşlev
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    In Discourse of Border Poet Ali Mullah Musa: His Life and Poems
    (2021) Naim, Sümeyra; Eren, Metin
    Âşıklık geleneği geçmişten günümüze kültürümüzde önemli bir rol oynamıştır. Âşık; sazlı veya sazsız, doğaçlama yoluyla, kalemle yazarak veya bu özelliklerin birkaçını birden taşıyan ve âşıklık geleneğine bağlı olarak şiir söyleyen halk sanatçısıdır. Âşık tarzı şiir geleneği, Orta Asya'dan IV. yüzyıldan başlayan ve XIV. yüzyıla kadar devam eden göçlerle Türk nüfuz ve nüfusunun bulunduğu yerlere taşınmıştır. Bu yerlerden biri de Bayır Bucak'tır. Bayır-Bucak bölgesi Türkiye-Suriye sınırında bulunan bir yerdir. Genellikle Türkmenlerin yaşadığı bölge sözlü kültür ürünleri açısından zengin bir geçmişe sahiptir. Bu bölgede yaşayan ve daha sonra Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan insanlardan biri de Molla Musa'dır. Molla Musa şiirlerini yazarken bulunduğu coğrafyadan etkilenmiştir. Âşıklık geleneğinde kesin olarak bir sınır çizememekle beraber bu geleneğin kültürel sınırları siyasi ve coğrafi sınırlardan çok daha ileriye gitmiştir. Sınırlar toplumlar için belirli etkilere sahiptir. Bu etkiler insanların günlük yaşantılarına, dillerine, kültürlerine ve edebiyatlarına yansımaktadır. Bu çalışmada Performans Teori kullanılarak derlenen şiirler yapı ve biçim bakımından incelenecek ve sınır bağlamında ele alınacaktır. Sınırda yaşayan insanlar için bellek, sözlü, tarih, kimlik, aidiyet gibi kavramların sınır kapsamında değerlendirilmesi yapılacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Kültür ve Dil Bağlamında Dövüş Horozu ve Horoz Dövüşleri (Van-Erciş-Örneği)
    (2025) Sabak, Orhan; Eren, Metin
    Yüksek Lisans Tezi Orhan SABAK VAN YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Mayıs, 2025 KÜLTÜR VE DİL BAĞLAMINDA DÖVÜŞ HOROZU VE HOROZ DÖVÜŞLERİ (VANERCİŞ-ÖRNEĞİ) ÖZET İnsan etkileşimlerinin (insan-insan, insan-doğa, insan-hayvan) olgusal sonuçları olan dil ve kültürün oluşum süreçleri, kültürün ve dil kullanımının onları meydana getiren sosyal bir grup üzerindeki etkileri, grup üyelerinin karakter ve performans özelliklerine yön vermesi bu çalışmanın konusudur. İnsandaki dil mekanizmasının oluşturduğu kültür ve dil olgularının aynı zamanda insanı dönüştürdüğü incelenerek insandaki dil kadar dildeki insanın varlığı tartışılmıştır. Araştırma nesnesi olarak dövüş horozu ve horoz dövüşleri seçilmiştir. Bu araştırmada, sosyal grup ise horozculardır. Araştırma sahası olarak seçilen Erciş'te beş yıllık bir saha çalışması kapsamında dövüş horozlarının üretilmesi, beslenmesi, sınıflandırılması, eğitilmesi, müsabaka yapması süreçlerine ait veriler; sahada uzun süre kalınarak görüşme, gözlem, mülakat, video ve ses kaydı gibi yöntemlerle derlenmiştir. Aynı zamanda müsabaka öncesi ve sonrasında oluşan sosyal ağ ve müsabakalar, antropolojinin ve halkbiliminin 'ortama uy' prensibiyle müsabakalara ve sonrasındaki sözlü iletişim ortamlarına katılınarak, kayıt altına alınıp incelenmiştir. Bu doğrultuda müsabaka hayvanları arasından örneklem olarak seçilen dövüş horozlarının yetiştirilme süreçlerinin etrafında oluşan insan-hayvan etkileşiminin kültürel olguları antrozoolojik folklor kapsamında ele alınmıştır. İnsan-insan iletişiminin olgusal sonuçları, süreçlerin dilsel, psikokültürel, ekonomik yönleri analiz edilmiştir. Sosyal bir grup olan dövüş horozu yetiştiricileri ile kurallı, odaklı, sözlü, sosyal bir organizasyon olan horoz dövüşleri; horozlar ve eğitmenleri(sahipleri-seyisleri) arasındaki etkileşim üzerinden antrozoolojik unsurlar, horoz yetiştirme ve müsabaka süreçlerinde oluşan dilsel olgular kapsamında açıklanmıştır. Toplum içerisinde bir alt grup olarak kendilerine 'camia' diyen horozcuların birbirleriyle ve horozlarla iletişiminin yarattığı mesleki dil ve kültürün insan yaşamı üzerindeki etkisine odaklanılmıştır. Araştırma devam ederken sosyal bir grup olan horozcuların kullandığı dilin anlaşılmaya, açıklanmaya muhtaç olduğu, kendileri dışında kimsenin anlayamayacağı, performans sırasında kullandıkları tiyatral dil açıklanmadan konu ile ilgili diğer süreçlerin anlatılamayacağı, anlaşılamayacağı tespit edilmiştir. Böylece grubun kullandığı söz varlığı tespit edilerek sosyolekt kapsamında değerlendirilmiş; bu sosyolekt halk dilbilimi, toplumsaldilbilim(sosyolinguistik) açısından değerlendirilmiştir. Bu kapsamda sürece ait söz varlığı örtmece anlam, cinsiyet dili, sosyal dil, mecaz göndermeler, ses kullanım sıklığı yönünden incelenmiş; dövüş horozu yetiştirme ve dövüştürme süreçlerinde oluşan mecazlar, maddi-manevi kültür unsurları ve söz varlığı, dilbilimsel görecelik, antrozoolojik kültür, halk hayvanbilimi, halk dilbilimi kapsamlarında incelenmiştir. Söz varlığı açıklanarak hayvan folkloru terimler sözlüğü oluşturmak amaçlanmıştır. Daha sonra diğer hayvanlar-insan etkileşimi de incelenerek hayvan folkloru ortak terminolojisinin oluşturulması hedeflenmiştir. Horoz dövüşü, 'odaklı toplanış' ve etkileşim barındıran, kurallı müsabaka şeklinde gerçekleştirilen sosyal bir organizasyondur. Oyun, eğlence ve bahis amacıyla düzenlenen bu müsabakalar; hırs, rekabet, öfke, gurur, erkeklik yarıştırma, hile, savaş çağrışımı yapan, insan ile hayvan iletişimini sağlayan eylemsel bir dil oluşturduğu için antrozooloji bağlamında değerlendirilebilir. Bu dil, dilbilim uzmanları tarafından üretilmemiş; gizli kalmayı tercih eden bir grubun, doğal, sıradan temsilcileri tarafından konuşma ortamında sözlü olarak oluşturulmuş, kendilerine yönelik gizli bir iletişim ve anlaşma sistemi olması yönüyle halk dilbiliminin araştırma nesnelerindendir. Dövüş horozunu yetiştirme ve dövüştürme sürecinde horozcular arasında bu toplumsal gruba ait özel bir dil gelişir. Bu dil olguları, grup üyelerinin kendi anlamlandırma ve yorumlamalarını kapsamakla birlikte kendilerinin ve horozların eylemlerine göndermeler yapar. Jargon ya da sosyolekt olarak adlandırılan bu özel söz varlığı, sadece kendilerinin anlayacağı şekilde, sözlü ortamda icra edilir. 'Dövüşen özneler' ile etkileşimli olarak 'Konuşan özneler' tarafından beden dili de kullanılarak icra edilen performans sonucu oluşan dinamik söz varlığı tespit edilmiş. Bir grubun sözlü dil kullanımdan doğan bu sözcüklerin oluşum şekilleri, 'horozcu camiası'ndaki anlamları ve bu jargonun sosyal hayata aktarılmasının, kelimelerin sansür ve örtmece ile yumuşatılmasının örnekleri ve sebepleri, halk dilbilimi açısından açıklanmıştır. Sözcüklerin anlam ilişkilerini ve kullanım şekillerini açıklayan izahlı sözlük oluşturulmuştur. Dilin kullanım pratikliği, sözlü dilin dinamikleri yönünden açıklanmıştır. Horoz sahiplerinin canlı performansları sonucunda oluşarak sonraki nesillere aktarılan, ses tonu yüksek olan bu dil; kişilerin kendi horozlarına emredici, rakip horozculara ise psikolojik üstünlük kurmaya yönelik iletiler taşıyan bir işlevdedir. Bu işlevin horoz dövüştürücülüğünü meslek edinmiş sosyal grubun süreç boyunca oluşturduğu kültür ve dilin; toplum-dil ilişkisi, ekonomik ve kültürel olgular, antrozooloji bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Antrozooloji, halk dilbilimi, horoz dövüşü, kültür, sosyolekt Sayfa Sayısı: xviii+340 Tez Danışmanı: Doç. Dr. Metin EREN
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Doctoral Thesis
    Migration Among Kuresunnis and Kuresunni Folk Culture
    (2025) Öntürk, Ahmet; Eren, Metin
    Toplumlar çeşitli nedenlerden dolayı bulundukları yerlerden uzaklaşarak daha iyi koşullara sahip olan yeni yerlere göç etmektedirler. Göç, neredeyse her toplumun tarihinde bulunan ve toplumun kendi yapısı içerisinde yer edinen özgün bir kavramdır. Göç, olgusal olarak toplumun bireylerini ve yapısını etkileyen bir hareketliliktir. Toplumlar göç durumunu iki şekilde tecrübe ederler. Bunlar, dışarıdan toplum içerisine doğru olan göç ve toplumun kendisinin başka bir yere ve kültüre yaptığı göçtür. Bütün toplumlarda olduğu gibi Türkler de tarihin çeşitli dönemlerinde göç etmişlerdir. Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar olan cok geniş coğrafi bölgelere göç eden Türkler, Müslüman olduktan sonra fetih hareketleri neticesinde Anadolu'yu yurt edinmişlerdir. Türklerin birçok coğrafyaya yayılmaları onların gittikleri yerlerin kültürlerini etkilemelerine ve fethedilen mevcut yerin kültüründen etkilenmelerine sebep olmuştur. Osmanlı Devleti'nin son döneminde Anadolu'ya Balkanlardan ve Doğu sınırlarından birçok göç yaşanmıştır. Doğu sınırlarından Anadolu'ya doğru göç eden toplumlar arasında Küresünniler de bulunmaktadır. Küresünniler, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarından Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarına kadar geçen sürede Anadolu'ya doğru çeşitli aralıklarla göç etmişlerdir. Bu göçlerin 1900'lu yılllardan 1930'lu yıllara kadar olan bir süre zarfında Türkiye'nin Van iline yapıldığı görülmektedir. Toplumun yaşamış olduğu göç süreci zorunlu ve düzensiz bir göçtür. Genel olarak Küresünniler Van il merkezi ve bazı ilçelere yerleşmişlerdir. Yerleşim şekillerini etkileyen en önemli unsur, tarım ve hayvancılıktır. Bu sebeple ilk yerleşkeler kırsal kesimde olmuştur. Bununla birlikte ilerleyen yıllarda Van merkez ilçelere ve Van ilinden diğer illere doğru göçler de gerçekleşmiştir. Çalışmada, Küresünniler ile alakalı olarak yapılan araştırma ve çalışmalar belirlenip değerlendirilmiştir. Ayrıca toplumun Van ilinde yoğun olarak yaşamış oldukları yerlere gidilerek sözlü kültür geleneğinden faydalanılıp yaşanılan göç olayları; kültür ve kültürel değişimler bağlamında açıklanmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Narrative Tradition in of Van-Gevaş
    (2019) Bayezit, Rabia; Eren, Metin
    Geleneksel sözlü kültür ürünleri, toplumun yaşayan kültürel belleğinin önemli bir unsurudur. Bu sözlü kültür ürünleri belli bir gelenek içerisinde oluşur ve yayılır. 'Anlatı geleneği' diye adlandırılabilecek bu ürünlerin yaşatılması anlatımına ve aktarımına bağlıdır. Halkın kültürel birikiminin birer yansıması olan halk anlatılarının derlenip incelenmesi, toplumun da incelenmesidir. Çünkü bu ürünlerin her biri aynı bölgesel şartlarda gelişen ortak bir hafızayı temsil etmektedir. Sözlü kültür ürünlerinin aktarımı anlatıcı, dinleyici ve anlatım ortamının karşılıklı etkileşim ve iletişimi çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bu etkileşim içerisinde bölgesel ve sosyal şartlar da barınmaktadır. Dolayısıyla sözlü kültür ürünlerinin incelenmesi çok yönlü bir bakış açısı gerektirmektedir. Bu da Performans Teori'nin ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir. Halk bilimi araştırmalarında Performans Teori'nin kullanımıyla birlikte halk anlatıları, sadece bir 'metin' olmaktan çıkıp 'sosyal bir olay' şeklinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Böylece bugüne kadar sürekli ihmal edilen sosyal çevre ve şartlar da önemsenmeye başlanmıştır. Bu çalışmada Performans Teori kullanılarak derlenen halk anlatıları; canlı, yaşayan bir unsur olarak ele alınıp anlatıcı, dinleyici ve anlatım ortamı bağlamında incelenmeye çalışılacaktır. Elde edilen sonuçlar dâhilinde Gevaş'ın anlatı geleneğinin nasıl şekillendiği ve aktarıldığı sorunsalı incelenecektir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Pilgrimage Folklore in the Province of Van
    (2020) Bartın, Umut; Eren, Metin
    Türkiye'de hac ile ilgili akademik çalışmalar çoğunlukla ilahiyat alanında yapılmaktadır. Halk bilimi açısından hac folkloru ile ilgili çalışmalar sınırlılık göstermektedir. Bu çalışma, halk bilimi alanında yerel düzeyde hac folklorunu inceleyen bir araştırmadır. Çalışma giriş ile birlikte beş bölümden oluşmaktadır. Evrensel dinlerin tamamında; yaratıcıya ulaşma, tanrıya sığınma, bir vuslat beklentisi vardır. Kutsal mekânlara yapılan yolculuklar ve bu yolculuklar etrafında şekillenen ritüeller bu amacın gerçekleşmesini sağlamaktadır. Hac, kutsal mekân ve kutsal zamanın buluştuğu sembollerden oluşan bir ibadettir. Çalışmanın giriş bölümünde, araştırmanın konusu, amaç ve önemi ile araştırmada kullanılan yöntem ve teknikler hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde kavramsal çerçevede değinilen konu başlıkları açıklanmıştır. İkinci bölümde Van ilinin temel özellikleri tanıtılmıştır. Üçüncü bölümde hac kavramı temelinde, diğer dinlerde hac ve Türkiye'de hac ibadetinin seyri hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın asıl konusunu oluşturan dördüncü bölümde ise hac ritüeli uygulamalarının Van ili özelinde nasıl şekillendiği incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın bu bölümünde, alan araştırması, gözlem ve mülakat teknikleri kullanılmıştır. Bu yöntemlerle elde edilen bulgular, veri analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Bu araştırmada elde edilen veriler değerlendirildiğinde hac uygulamalarının, toplumda hâlâ oldukça önem verilen bir ibadet olduğu tespit edilmiştir. Hac uygulamalarının inanç bağlamında yansımaları; toplumun eski gelenek ve göreneklere bağlılığının göstergesi olarak görülmüştür. Hac alışverişinin Van ilinden yapılmasıyla oluşan ticari yansımaları ve en çok satın alınan ürünlerin özellikleri de verisel bağlamda değerlendirilmiştir. Hac uygulamaları çerçevesinde Vanlı hac/umre yolcularının, hacca gidiş ve hac dönüşü gelenekleri de bu araştırmanın konusunun bir kısmını teşkil etmiştir. Hac/umre dönüşü yolcuların toplum içerisindeki konum ve izlenimleri de araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmayla; Van ilinde hac uygulamalarında, gelenek, inanç, uygulama ve anlatıları belirlenen örnekler üzerinde açıklanmaya çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Rites Of Passages İn Ağrı: Ağrı Central District Example (birth, Marriage, Death)
    (2021) Aydemir, Berivan; Eren, Metin
    Halk kültüründe geçiş dönemleri, insanların hayatlarında çok büyük önem arz eden anları temsil eder. Ağrı ili geçiş dönemleri gelenek, görenekleri araştırma inceleme konusu olarak belirlenmiştir. Bu gelenek görenekleri tespit etmek, yapılan uygulamaların yapılış amacını öğrenmek ve geleneklerin sosyoekonomik, sosyokültürel etkenlerle nasıl bir bağlantısı olduğunu belirlemek amacı ile bu çalışma Ağrı ili geçiş dönemlerinin kendine özgü yapısı, geçmişten günümüze kadar geçirdiği değişim, dönüşümün tespit edilmesi ile sınırlandırılmıştır. Çalışma doğum, evlenme, ölüm gelenek, göreneklerini ayrıntılı olarak incelemesi bakımından önem kazanmaktadır. Öncelikle araştırma kapsamı içindeki tüm çalışmalar tespit edildi. Sonraki aşamalarda kaynaklara ulaşılmaya çalışıldı ve elde edilen kaynakların taraması yapıldı. Bu çalışmalardan sonra Ağrı merkez ilçe ve köylerde yürütülen derleme çalışmalarıyla ve birçok sorudan oluşan görüşme metodunun alanda uygulanmasıyla doğum, evlenme ve ölüm ile ilgili inanış ve gelenekler tespit edilmeye çalışıldı. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümü, Birinci bölümde doğum geçiş dönemi, ikinci bölümde evlenme geçiş dönemi, üçüncü bölümde ölüm geçiş dönemi, dördüncü sonuç bölümüdür. Giriş bölümünde çalışmanın amacı, konusu, önemi ve kullanılan yöntem, kavramsal çerçeve, Ağrı ili ile ilgili genel bilgiler yer almaktadır. Çalışmanın girişten sonraki bölümlerinde Ağrı ili doğum, evlenme ve ölüm inanışları ve bu konu ile ilgili yapılan pratikler ana başlıklar ve alt başlıklar altında incelemeye çalışıldı. Ağrı ili merkez alınarak doğum, evlenme ve ölüm olgularının yaşam içine yansımış şekilleri incelendi. Geçiş dönemleri gelenek ve görenekler incelenirken farklılıklar tespit edilmiştir. Bu durumu etkileyen etmenlerden biri ilde ve ülke genelinde meydana gelen gelişim ve değişimlerdir. Türkiye, eğitim, sağlık, ekonomi, teknoloji ve toplumsal alanda gelişme ve modernleşme yaşamaktadır. Bu gelişmelerin sosyoekonomik, sosyokültürel yapının değişimine etki ederek gelenek, göreneklerin değişim ve dönüşüm geçirmesinde etkin rol oynadığı belirlenmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Safranbolu in the Scope of Folk Architecture
    (2020) Eser, Tuğba; Eren, Metin
    Bu çalışmada, Safranbolu'daki yapılar halk mimarisi kavramı etrafında değerlendirilmektedir. Çalışmada güncel olanın yanında geçmiş yaşantıların, ihtiyaçların, geleneklerin izlerinin mimari yapıların oluşumundaki etkileri de ele alınmaktadır. Mimari yapıların ve insanların birbirini etkileme şekilleri, birbirlerine yaptıkları katkıları incelenmektedir. Safranbolu ilçe merkezindeki tarihi alanlar olan Çarşı, Kıranköy, Bağlar ve köy olarak da Yörükköyü çalışma alanı olarak belirlenmiştir. Kışın Çarşı'da yazın Bağlar 'da oturan Safranbolular yazlık-kışlık yaşam tarzını benimseyerek evlerini bu yaşam tarzına göre inşa etmiştir. Safranbolu, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, ticaret yolu üzerinde olan önemli bir şehirdir. Günümüzde 18. ve 19. yy Osmanlı şehri özellikleri görülen tarihi turizm kentlerindendir. Mimari korumacılığın Türkiye'deki ilk örneklerinden olan şehir, 1994 yılında UNESCO 'Dünya Miras Listesi' ne girerek korumacılıkta son noktaya ulaşmıştır. Kent ölçeğinde korunan yapılarıyla turizm alanında yoğun ilgi görmektedir. Ekonomik durumu iyi olan halkın ve burada yetişen devlet görevlilerinin kente yaptığı katkılarla kentte anıtsal eserler yapılmıştır. Safranbolu'nun simgesi olan evleri, camileri, çeşmeleri, hamamları, türbeleri, kahvehaneleri, tekkeleri, eğitim kurumları, çarşısı vs. tarihin izlerini taşıyan halk mimari yapılarıdır. Çalışmada bu yapılar kategorize edilerek incelenmiş, kayıt altına alınmıştır. Çalışmamızda kentin ilk olarak coğrafi özellikleri, tarihi, sosyo-ekonomik hayatı alanlarında bilgi verilirken, sonrasında kapsam olarak halk mimarisi, Safranbolu halk mimarisi hakkında bilgiler verilmiştir. Halkın kendi çabalarıyla oluşturduğu nesnel yaşam Safranbolu örneklemiyle sentezlenerek ele alınıp, söz konusu toplumun kültürü anlaşılmaya çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Sayyid Sibgatullah Arwasî in the Context of History and Folklore
    (2022) İnan, Hakan; Eren, Metin
    Dünyada, toplumların maddî ve manevî yükselmelerini sağlayan en önemli unsurlardan biri ilimdir. Bu nedenle inanç konusunda İslam dini, ilme ve ilim adamlarına büyük önem vermiştir. İslamiyet'in Anadolu'da yayılması ile birlikte tasavvuf ve tarikatların etkisiyle birçok evliya, âlim yetişmiştir. Bu çalışmaya konu olan Seyyid Sıbğatullah Arvasî, Osmanlı son dönem âlim ve velilerindendir. M.1779? (H.1194?) yılında Van-Bahçesaray (Müküs) ilçesi Arvas Köyü'nde dünyaya gelmiştir. Hakkâri'de yaşamış olan büyük âlim ve evliya Seyyid Tâhâ'nın talebelerindendir. Popüler tasavvufi anlayışta önemli makamlardan olan 'Gavsiyet' makamı nispet edilen Seyyid Sıbğatullah Arvasî, müridleri arasında ve yaşadığı coğrafya çevresinde 'Gavs-ı Hizanî' veya 'Gavs' lakaplarıyla meşhur olmuştur. Hz. Muhammed'in soyundan gelmiş olup seyyiddir. Aynı zamanda nüfuzlu ailelerden 'Arvasî' ailesine mensuptur. Seyyid Sıbğatullah, tasavvuf ve medrese eğitimine Hakkâri'de başlamış ve Van'da tamamlamıştır. Sonrasında icazet alarak, Bitlis-Hizan köylerinde dini bilgiyi merkeze alan dersler vermiştir. M.1870 (H.1287) senesinde vefat eden Seyyid Sıbğatullah Arvasî'nin Bitlis ilinin Hizan ilçesine bağlı Gayda Köyü'ndedir. Bu çalışmanın amacı, öncelikle Bitlis çevresinden başlamak üzere etkisi Anadolu'ya yayılan Seyyid Sıbğatullah Arvasî'yi tarih ve folklor bağlamında incelemektir. Sıbğatullah Arvasî'nin hayatı ve tasavvufi görüşleri ile ilgili çalışmalar yapılmış olmakla birlikte, halk bilimi çerçevesinde menkıbeleri ve bir ziyaret yeri olan türbesi etrafında detaylı bir inceleme yapılmamıştır. 'Minah' adlı eseri ile birlikte menkıbe ve kerametleri tespit edilmiş ve halk bilim bağlamında değerlendirilmiştir. Seyyid Sıbğatullah Arvasî ile ilgili olarak İslam ve tasavvuf ilişkisi ve tarikatlar, Nakşibendî ve bağlı Halidî kolu hakkında da bilgi verilmiştir. Arvasî'nin hayatı, eğitimi, ailesi, tasavvuf anlayışı, Minah adlı eser ve hakkında anlatılan menkıbeler ve menkıbelerdeki keramet motifleri örneklerle açıklanacaktır. Toplum üzerinde bıraktığı etki, türbesi etrafındaki uygulamalar, hakkındaki duygu ve düşünceler yorumlanarak mülakat şeklinde eklenecektir.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »