Browsing by Author "Kalay, Faruk"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Adaptation of the Management Innovation Scale: Validity and Reliability Analysis(2019) Tığlıoğlu, Semih; Kalay, FarukBu çalışmanın amacı literatür taraması sonucunda üç boyutlu bir yönetim inovasyonu ölçeği geliştirilerek geçerlik ve güvenirliğini test etmektir. Yönetim inovasyonun ölçülmesiyle ilgili olarak henüz literatürde bir ölçeğin geliştirilmediği ve bu anlamda bir eksikliğin olduğu yapılan araştırmalarda görülmektedir. Bu çalışmada kapsamlı bir literatür taraması yapılarak uyarlanan 28 maddelik bir ölçekle yönetim inovasyonu ölçülmeye çalışılmıştır. Oslo Kılavuzu (2005)'e uygun olarak 'Ticari Uygulamalarda İnovasyon', 'İşyeri Organizasyonunda İnovasyon' ve 'Dış İlişkilerde İnovasyon' olmak üzere üç boyutlu bir ölçek geliştirilmiştir. Bu bağlamda yapılan çalışmanın mevcut literatüre teorik anlamda katkı sağlaması amaçlanmıştır.Doctoral Thesis Bharati Mukherjee'nin Roman ve Kısa Hikayelerinde Kadın Olgunlaşması(2011) Kalay, Faruk; Tanrıtanır, Bülent CercisBu çalışmada Bharati Mukherjee'nin eserlerindeki kadın kahramanlar ve bu kahramanların psikolojik yönden gelişimleri ortaya konacaktır. Mukherjee Amerikan Edebiyatı'nda göçmenlik ve göçmen psikolojisi üzerine yazan önemli kadın yazarlardan biridir. Ayrıca Hindistan doğumlu olan yazarın, eserlerinde postkolonyal ve tarihsel anlatımcılık ve kültürlülük gibi öğelerin bulunmasıyla da postmodern bir yazar olduğu aşikârdır.Yazarın ilk romanlarında göç eden kadınların karşılaştığı zorluklar ele alınmaktadır. Kendisinin de o dönemlerde Kanada'da sıkıntılı bir süreçten geçtiği düşünülürse bir nevi sürgün hayatını kaleme aldığı düşünülebilir. Kahramanların hepsini yalnızlık, mekânsızlık ve sarsıcı sonuçlar beklemektedir. Daha sonra Amerika'ya yerleşen yazarın roman ve kısa hikâyelerinde kahramanlar artık daha kararlı, mutluluğu kovalayan karakterlere dönüşmeye başlamışlardır. Geçmiş deneyimleri ne kadar kötü olursa olsun azimlerinden vazgeçmeyeceklerdir. Bununla birlikte sonraki romanlarda artık kahramanlar her iki toplumla barışık, ileriye bakarken geçmişini de unutmayan karakterlere dönüşmüştür. Böylece kronolojik olarak incelendiğinde Mukherjee'nin eserlerinde sorunlu kadın kahramanlardan sağlam kişilikli karakterlere doğru adımlar atıldığı görülmüştür.Böylelikle yazarın tüm eserleri incelendiğinde kadın kahramanlarda bir gelişim olgusundan söz edilebilir. Ayrıca eserlerini İngilizce kaleme almış olması yazarın tüm dünyada tanınmasını sağlamıştır. Aynı zamanda bu yönü Mukherjee'yi çağdaş Amerikan edebiyatında önemli bir yazar kılmıştırMaster Thesis Effects of Socio-Economic Factors on Drug Addicts: a Study on Drug Addicts(2024) Tulmaç, Dilara Tekin; Kalay, FarukDünyada olduğu gibi ülkemizde de kullanım sıklığı giderek artan madde bağımlılığı özellikle gençler arasında büyük bir sorun teşkil etmektedir. Madde bağımlılığın birlikte getirdiği problemleri tek bir boyutta ele alamayacak kadar çok boyutlu bir sorundur. Türkiye'de yetişkin bireyler için AMATEM (alkol madde tedavi merkezi) madde bağımlılarına hizmet vermektedir. Tedavide ayaktan veya yatarak tedavi planlanır ve yapılan tedavi süreci birey odaklı olmaktadır. Bu araştırmanın amacı sosyo-ekonomik faktörlerin madde bağımlıları üzerinde ki etkilerini detaylı görebilmek. Çalışmada madde bağımlısı olmanın sebepleri araştırılıp detaylı olarak sosyo-ekonomik faktörler üzerinde durulmuştur. Araştırmanın temel veri kaynağı madde bağımlıları oluşturmaktadır. Bağımlılığın en önemli sebeplerinden biri olan sosyo-ekonomik faktör maddeye başlama konusunda ne kadar etken olduğu araştırılmıştır. Bu amaçla AMATEM biriminde yatan ve ayaktan tedavi gören bağımlılara anket uygulanarak istatiksel veriler elde edilmiştir. Sosyo-ekonomik faktörlerin madde bağımlıları üzerindeki etkileri çalışma 3 ayrı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde bağımlılığın kavramsal çerçevesi oluşturulurken ikinci bölümdeyse, sosyo-ekonomik faktörler ile alakalı bilgiler verilmiştir. Üçün son kısımda ise literatür taramasıyla birlikte anket verilerin sonuçları görülmektedir.Master Thesis Effects of Strategic Human Resources Management Practices on Employee Turn: a Research on Call Center Employees(2023) Göl, Elif; Kalay, FarukBir işletmenin devamlılığı veya kârlılığı için yürütülen faaliyetlerin eşgüdümlü olarak sürdürülebilmesi için gerek duyulan en önemli departmanlardan biri insan kaynaklarıdır. Stratejik insan kaynakları yönetimi, herhangi bir işletmenin iş gücüne dayalı olan verimliliğinin daha çok artması ve işletmenin genel stratejik yapısının bütünleştirilmesinde etkin olan uygulamalar içermektedir. Yapılan çalışmanın amacı; stratejik insan kaynakları yönetimine bağlı uygulamaların, çağrı merkezlerinde çalışan bireylerin işten ayrılmaları veya işe girmeleri üzerindeki etkilerini gözlemlemektir. Bu doğrultuda tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak çağrı merkezlerindeki işgörenlerle anket çalışmaları gerçekleştirilmiş ve eldeki verilerin istatistiksel program vasıtasıyla analizleri yapılmıştır. Stratejik insan kaynakları temelli ve üç bölümden oluşturulan araştırmanın ilk bölümü, insan kaynaklarının ve stratejik insan kaynaklarının kavramsal çerçevesini oluştururken, ikinci bölüm, işgören devri ile ilgili kavramsal çerçeveyi oluşturmaktadır. Üçüncü bölüm ise çağrı merkezlerindeki işgörenlerle yapılan anket çalışmalarından elde edilen bulguları, sonuçları ve önerileri kapsamaktadır. Sonuç olarak; iş memnuniyeti ve işten ayrılma niyeti değişkenlerinin, cinsiyet, yaş, işyeri kıdemi ve toplam kıdem değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar gösterdikleri anlaşılmıştır. Stratejik İKY uygulamalarının, çalışanların iş memnuniyeti üzerindeki etkisi üzerine yapılan regresyon analizinde işe alım ve seçme, eğitim ve gelişim, ücret ve sosyal hak uygulamalarının, iş memnuniyeti üzerinde pozitif ve anlamlı etkilerinin olduğu görülmüştür. Stratejik İKY uygulamalarının, çalışanların işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisi üzerine yapılan regresyon analizinde işe alım ve seçme ile ücret ve sosyal hak uygulamalarının, işten ayrılma niyeti üzerinde negatif ve anlamlı etkilerinin olduğu görülmüştür. Sürekli değişen çalışma koşulları göz önüne alındığında stratejik İKY uygulamaları alanında yapılacak çalışmaların arttırılmasının, faydalı olacağı düşünülmektedir.Master Thesis Investigation of the Applicability of the Japanese Lean Manufacturing Model To the Public Space: the Example of Population and Citizenship Procedures(2024) Örnek, Bilal; Kalay, Farukİsrafın önüne geçilmesi ve kaynakların verimliliğini hedefleyen 'Yalın Üretim' tekniği gerek işletmelerde gerekse kamusal alanda kullanılan bir yöntemdir. Özellikle günümüzde kaynakların doğru kullanımı büyük önem arz etmekte olup, gelecekte öneminin daha da artacağı beklenmektedir. İster işletmeler olsun isterse devletler olsun ancak kaynakları etkin, verimli ve etkili kullandıkları ölçüde, varlıklarının devamını sağlayabileceklerdir. Yalın Üretim tekniğinden istifade ederek kamusal alandaki insan gücü israfının önlenebileceği, tasarruf sağlanan iş gücünün de, ihtiyaç duyulan/yeterince karşılanamayan eğitim, adalet, sağlık vb. farklı kamusal alanlara kaydırılabileceği değerlendirilmektedir. Değerlendirmenin uygulanabilirliği açısından Nüfus ve Vatandaşlık İşlemlerinde yürütülen hizmetlerin 'Yalın Üretim' tekniğiyle sadeleştirilmesi ve iş gücü tasarrufunun sağlanabileceği tezi ortaya konmaya çalışılacaktır.Doctoral Thesis İş Becerikliliğinin İş Akış Deneyimi Üzerindeki Etkisinde Kişi-İş Uyumu ve Kişi-Örgüt Uyumunun Aracılık Rolü(2025) Kabak, Aykut; Kalay, Farukİlgili literatürde çalışanların iş akış deneyimlerini ele alan çalışmaların olduğu bilinmektedir. Önceki çalışmalardan farklı olarak bu çalışmanın amacı, iş becerikliliğinin iş akış deneyimi üzerindeki etkisini ve bu etkide kişi-iş uyumu ile kişi-örgüt uyumunun aracı rolü olup olmadığını incelemektir. Kolayda örnekleme ve yüz yüze anket kullanılarak 921 sağlık çalışanından veri toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS, Process Makro ve Jamovi programları kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda pek çok sonuca ulaşılmıştır. İş becerikliliğinin, kişi-iş uyumu, kişi-örgüt uyumu ve iş akış deneyimi üzerinde doğrudan olumlu ve anlamlı bir etkisi vardır. Ayrıca, iş becerikliliğinin tüm boyutları (görev becerikliliği, bilişsel beceriklilik ve ilişkisel beceriklilik) kişi-iş uyumu, kişi-örgüt uyumu ve iş akış deneyimi boyutları olan kendini işe verme, işten zevk alma ve içsel iş motivasyonu üzerinde doğrudan olumlu ve anlamlı bir etkiye sahiptir. Kişi-iş uyumu ve kişi-örgüt uyumunun hem iş akış deneyimi hem de iş akış deneyimi boyutları olan kendini işe verme, işten zevk alma ve içsel iş motivasyonu üzerinde doğrudan olumlu ve anlamlı bir etkisi vardır. Öte yandan, hem kişi-iş uyumu hem de kişi-örgüt uyumu, iş becerikliliğinin iş akış deneyimi üzerindeki dolaylı olumlu ve anlamlı etkisinde aracı bir role sahiptir. Aynı zamanda, hem kişi-iş uyumu hem de kişi-örgüt uyumu, iş becerikliliğinin her bir boyutunun (görev becerikliliği, bilişsel beceriklilik ve ilişkisel beceriklilik) iş akış deneyiminin boyutları (kendini işe verme, işten zevk alma ve içsel iş motivasyonu) üzerindeki dolaylı olumlu ve anlamlı etkisinde aracı bir role sahiptir. Sonuçlar tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur.Master Thesis Sömürge Sonrası Düşünceler: Gece Yarısı Çocuklar Adlı Romanın Metinler Arası Çalışması(2005) Kalay, Faruk; Çelikel, Mehmet AliHindistan doğumlu Salman Rushdie yirminci yüzyıl en tanınmış İngiliz yazarlarındanbir tanesidir. Yazar kimliğinin altında politikaya da değinen Salman Rushdie Grimusbaşarısızlığından sonra eleştirmenler tarafından beğenilen ve birçok ödül aldığı romanıMidnight's Children'da ülke tarihini romandaki başkahraman Saleem Sinai'nin hayatı ilebütünleştirmiştir. Aslında Rushdie bu romanda Hindistan'dan bahsetmesinden ziyade kendiotobiyografisini anlatmaktadır. İngiliz kültürüyle büyüyen Salman Rushdie kendi ülkesininyabancısı olarak yetişmekte ve bu durumu romanına yansıtmaktadır.Ancak bu romanı yazarken sadece İngiliz yazarlardan etkilenmemiş, KolombiyalıMarquez'den Fransız Rostand'a ve Alman Grass'a kadar geniş bir yelpazede Batıedebiyatında söz sahibi birçok yazardan da etkilenmiştir. Üstelik yazarın kültüründen gelenBinbir Gece Masalları ve Hint Mitolojisi romandaki kahramanların adlarını ve karakterlerinibüyük ölçüde etkilemiştir. Romanında hem Doğu edebiyatını hem de Batı edebiyatını çok iyisentezleyen Rushdie post modern bir teknikle bu unsurların hepsini bir arada kullanmıştır.Diğer önemli bir faktör ise yazarın doğum yeri olan Hindistan'dır. Çok yönlü kimliğiyleve birçok kültürün ortak paydası olan Hindistan Rushdie için bir ilham kaynağıdır. Ayrıcaçok dinli yapısı Saleem'in çevresinin oluşmasında büyük etken olmuştur.Kısacası Rushdie kendi hayatındaki çok ulusluluğu romanındaki kahraman Saleem'eyüklemiştir. Ancak bunu yaparken yine çok farklı kültürlerden çıkmış yazarlardan ve bukültürlerin mirası olan masallardan ve efsanelerden de yararlanmıştır.4Doctoral Thesis Türkiye'de Afet Yönetimi: Risk Yönetimi Ekseninde Bir Model Önerisi(2025) Erol, Fırat; Kalay, FarukDünyada meydan gelen afetler her geçen gün çok sayıda insanı, çok boyutlu şekilde etkilemekte ve çeşitli yönleriyle ülkelere ekonomik bir yük yüklemektedir. Bu durum doğal olarak insanoğlunu afetler ile mücadele etmeye, afetlere karşı bir tepki geliştirmeye zorlamaktadır. Başta depremler olmak üzere yaşanan afetlerin can ve mal kaybı ile ekonomik yükünü en azından, minimum seviyeye indirme isteği ancak ve ancak etkin, verimli ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışıyla mümkün olabilecektir. Bu anlayışla yürütülen tez çalışmasının amacı, Türkiye'de Afet Yönetimi bağlamında son dönemlerde sıkça tartışılan ve genel kabul görmüş 'Risk ve Risk Yönetimi' odağında bir model önerisi sunmaktır. Türkiye'de afet denilince akla ilk gelen yöntemler; 'mutlak müdahale', 'iyileştirme' ve 'yara sarma' anlayışlarıdır. Her ne kadar son yıllarda risk yönetimine ilişkin birtakım işleyişler veya 'kıpırdamalar' söz konusu ise de, bu anlayışın sahaya yansıması, eksiklikler ve yetersizliklerle doludur. Ancak dünyada yaşanan afetlere karşı uygulanmakta olan yönetim anlayışlarına dair örnekler incelendiğinde, tam aksi bir durum da söz konusudur. Yani, evvela yönetilmesi gereken bir 'risk' söz konusudur. Risk yönetiminin ön planda olduğu Japonya gibi ülkeler, henüz afetler olmadan önce afetlerin yıkıcı etkilerini önleme ya da azaltma yoluna gitmiş, başarılı sonuçlar elde etmişlerdir. Bu durum, afetlere karşı hazırlıklı olabilmesi amacıyla Türkiye'nin de risk ve risk yönetimi anlayışını, afet yönetiminde hâkim bir uygulama olarak sahaya yansıtmasını zorunlu kılmaktadır. Türkiye'de afet yönetimiyle ilgili risk yönetimi ekseninde bir model önerisini konu edinen bu tez çalışması, genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümü; afet ve afet yönetimine ilişkin kavramsal çerçeveyi kapsarken, ikinci bölümünde de; afetlere sürekli maruz kalan ülke örnekleri ile bu ülkelerdeki uluslararası kuruluşların afetler üzerindeki rolleri incelenmiştir. Yani söz konusu ülkelerin afet yönetim sistemleri ile Türkiye'deki afet yönetim sistemleri karşılaştırılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümü ise, risk yönetimi ekseninde bir model önerisi sunmaya yöneliktir. Araştırmanın üçüncü bölümünde, 'karma yöntem tekniği'yle oluşturulan bir çalışma süreci söz konusudur. Bu süreç, üç aşamadan oluşur. Aşamalar; 'tümevarım tekniği' yle ilerler ve model önerisi geliştirme ile son bulur. Aşamalar sırasıyla; nitel araştırma teknikleri, nicel veriler, SWOT analizleri ve bu çalışmalar neticesinde elde edilen verilere dayalı olarak model önerisini sunma hiyerarşisi içinde gelişmektedir. Çalışmada kullanılan veri toplama yöntemi ise şöyledir: Çalışmanın ilk aşaması olan nitel araştırma tekniğinde, 'amaçlı örnekleme' ile konu uzmanlarından; İstanbul/İstanbul çevresi, Ankara ve Van illerinden afet –risk yönetimi olarak saha çalışmasında / yönetim kadrolarında yıllarca fiilen yer alan toplam 25 kişi ile yüz yüze gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda elde edilen veriler yer almaktadır. Görüşme verileri, metinlere dönüştürülerek MAXQDA 24 programıyla analiz edilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Araştırmanın ikinci aşaması olan nicel veriler ise; AFAD, Kızılay, UMKE, EM-DAT, OECD, TUİK, ÇŞİB, DASK gibi kurum ve kuruluşlardan gerek resmi taleplerle gerekse de resmi web sitelerinde yer alan verilerden elde edilmiştir. Elde edilen bu nicel veriler, çalışmadaki 'Türkiye'nin risk profili' ni ortaya çıkarmaktadır. Üçüncü ve son aşama olan SWOT matrisleri de görüşmeci katılımcılardan elde edilen verilere dayalı olarak geliştirilen, SWOT matrislerin analizine dayanmaktadır. Elde edilen tüm bu veriler ışığında önerilen model ile, risk faktörlerinin önlenmesi ya da risklerin en aza indirilmesine yönelik bir 'çalışma mekanizması' oluşturulmuştur. Bu bağlamada tez çalışmasında önerilen model; 'Acil Durum ve Afet Bakanlığı'nın kurulması, önerilen modeldeki Bakanlığın kendine has ayrı bir bütçesinin olması, il/ilçe teşkilatlanmasının sağlanması, bilimsel istişare kurulunun oluşturulması, paydaşlı ve çok katmanlı güçlü bir çalışma mekanizmasına dayanmaktadır. Önerilen modelin çalışma mekanizması, olağan durumlarda kent ve toplum direncini arttırmak amacıyla riskleri belirleyip en aza indirmeyi amaçlayan 'risk yönetimi' odaklı çalışmanın yanı sıra olağan dışı durumlarda ise; afetlere karşı etkin, verimli ve sürdürülebilir afet yönetimini yürütebilmek için, müdahale ve kriz yönetimi çalışmalarının tek elden yönetimini esas alan uygulamalar geliştirmeyi hedeflemektedirArticle Vizyon ve Rol Açıklığının Takım Performansı Üzerindeki Etkisi(2016) Kalay, Faruk; Lynn, Gary SVizyon ve rol açıklığının organizasyonel düzeydeki önemine vurgu yapan bir çok araştırma yapılmakla birlikte, vizyon ve rol açıklığının takım performansı üzerindeki etkisiyle ilgili olarak yeterince çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. Güçlü bir vizyon ve rol tanımı, takıma yön verebilir ve takımın performansını pozitif etkileyebilir. Bu çalışmanın amacı, vizyonun boyutlarının ve rol açıklığının önemini tartışmak ve onların takım performansı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda, vizyonun boyutları üç şirkette (Apple, IBM, HP) bulunan dokuz inovasyon takımı üzerinde araştırıldıktan sonra, vizyonun iki boyutu (vizyonun açıklığı ve vizyona destek) ve rol açıklığının takım performansı üzerindeki etkisi ampirik olarak araştırılmıştır. Veriler 75 takım üyesinden toplanmıştır. Analizler sonucunda, vizyon açıklığının takım performansı üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte vizyona desteğin ve rol açıklığının takım performansı üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı tespit edilmiştir