Browsing by Author "Karakuş, Ayşe"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Article Incidence of Gastrointestinal Parasites by Stool Examination Methods in Horses in Van(2023) Denizhan, Vural; Karakuş, AyşeObjective: This study was carried out to determine the distribution of digestive system parasites in horses in İpekyolu, Tusba, Özalp, Saray and Gürpınar districts in Van between June 2019 and May 2020. Materials and Methods: Materials of this study consist of a total of 95 horse stool samples, 58 male and 37 female, from different races, ranging in age from 1 to 12 years. Results: Various parasitic infections were detected in 65 (68.42%) of 95 horses examined by stool examination. While 55 of 65 infected horse stool samples were infected with a single species, it was determined that stool samples of 10 horses were infected with two species. In infected horses, at most Strongylidae spp. (44.21%) were detected followed by Parascaris equorum (11.57%), Eimeria leuckarti (6.31%), Anoplocephala spp. (5.26%), Oxyuris equi (4.21%), D. dendriticum (3.16%), and Fasciola spp. (4.21%). When the infected horses were evaluated according to age groups, parasitic infections were detected in 34 (35.79%) horses aged 8 years and above, 29 (30.53%) between the ages of 5-7 and 12 (12.63%) between the ages of 1-4. When the infected horses were evaluated according to gender groups, parasitic infections were found in 38 (65.51%) of 58 male horses and 27 (72.92%) of 37 female horses. Conclusion: As a result, in this study, it was determined that the horses in the Van region were infected with various parasite species. In the study, helminth infections were found more frequently, and it was predicted that it should be combated with anthelmentics, taking into account the development of resistance against these parasites.Master Thesis Investigation of Molecular Characterization of Babesia Ovis in Sheeps of Van Province(2022) Tanrıkuli, İsmail; Karakuş, AyşeBu çalışma, Mayıs–Ekim 2021 tarihleri arasında Van ili koyunlarından elde edilen kan örneklerinden Babesia ovis'e ait spesifik primerler kullanılarak PZR yöntemi ile moleküler identifikasyonu amaçlanmıştır. Bu amaçla klinik olarak bildirilen 66 ve rastgele seçilen 89 koyundan olmak üzere toplam 155 hayvandan perifer bölgelerdeki venalardan EDTA'lı tüplere kan örnekleri alınmıştır. Alınan kan örneklerinden giemsa boyama yapılarak incelenmiştir. İncelenen perifer kan frotilerinden 7 (%4.51) adet Babesia spp. Piroplasm formları tespit edilmiştir. Daha sonra Babesia ovis'e ait spesifik primerler kullanılarak PZR yöntemi ile elde edilen 21 adet amplikondan (%13.54) 549 bç uzunluğunda fragmanlar elde edilmiştir. Elde edilen amplikonlardan 4 tanesinden sekans analizi yapılarak ON137543.1, ON139020.1, ON139021.1, ON139024.1 erişim numaraları ile GenBank'a kayıt ettirildi. Bu araştırma ile mikroskobik bakının yetersiz olduğu, yapılan moleküler araştırma ile kanıtlanmış olup, Van ilinde bu tür parazitlerin prevalansında daha kapsamlı moleküler parazitolojik çalışmaların yapılmasına ihtiyaç olduğu ortaya konmuştur.Article The Prevalence of Commonly Encountered Parasites in Sheep in Iğdır\rprovince, Turkey(2022) Karakuş, Ayşe; Ayan, Adnan; Oğuz, Fatma ErtaşSheep farming is an important segment of the livestock sector in Turkey. However, low meat, milk,\rleather and wool production due to various parasitic diseases has adversely affected this sector. This\rstudy was carried out by using stool and tissue samples collected from 300 sheep registered with\rthe Provincial Directorate of Agriculture and Forestry in Iğdır, Turkey. Stool samples were\rcollected using native, flotation and sedimentation methods to diagnose common parasites. In\raddition, parasitic diagnoses were strengthened with the migration paths of parasites and the\rpresence of cysts as a result of macroscopic examination of the liver and lungs of sheep slaughtered\rin the slaughterhouse. From the data obtained, the prevalence and material damage and loss of\rworkforce of parasites were determined using appropriate statistical programs. Fascioliasis 16.7%,\rNematodirosis 20% Echinococcosis 29% Dicrocoeliasis 32% varied. It was concluded that the\rparasite population is high in sheep in Iğdır province, Turkey. Accordingly, attention was drawn to\rthe issue of necessary protection and controlsMaster Thesis Research on Ear Scabies (Otodectes Cynotis) in Cats Brought To Veterinary Clinics for Treatment in Istanbul Province(2025) Deniz, Bilal; Karakuş, AyşeDeniz B, İstanbul İlinde Tedavi Amaçlı Veteriner Kliniklerine Getirilen Kedilerde Kulak Uyuzu (Otodectes cynotis) Üzerine Araştırma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Van, 2025. Bu çalışma, Eylül 2023-Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul ilinde tedavi amaçlı özel veteriner kliniklerine getirilen kedilerde Otodectes cynotis enfestasyonun görüldüğü kedilerin yaş, cins, ırk gibi düzeylerinin prevalansı belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Toplam 319 kedi muayene edilmiş olup, muayene edilen 83 (%26.01) kedide dış kulak yolu hastalıkları ile enfeste olduğu belirlenmiştir. Kedilerin cinsiyete göre dağılımında 41 (%26.79) erkek, 42 (%25.3) dişi enfeste olarak belirlendi. Cinsiyetler ile sonuçlar (pozitif/negatiflik) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir (P>0.05). Irklara göre dağılımında; 72 (%22.57) Tekir, 9 (%2.82) Scottish Fold, 2 (%0.62) British Shorthair olarak tespit edilmiş olup, muayene edilen İran kedisi ve Mavi Rus kedisinde herhangi enfestasyon tespit edilmedi. İstatistik değerlendirmelere göre Tekir ve diğer kedi ırkları arasında sonuçlar bakımından anlamlı bir ilişki bulunmakta olup, Tekir ırkın pozitiflik oranı diğer kedi ırklarından daha yüksek oranda tespit edildi (P<0.05). Yapılan çalışmada 277 evcil kedide 59 (%21.29) pozitif bulunurken, 42 sokak kedisinden 24 (%57.14) olarak tespit edilmiştir. Yaşam alanına göre sonuçlar(pozitif/negatiflik) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Sokak kedilerinin pozitiflik oranı evcil kedilerin pozitiflik oranından yüksek oranda tespit edildi. Çalışmamızda muayene edilen kedilerin yaş dağılımında; 0-6 aylık kedilerde 27 (%34.17), 6-12 aylık kedilerde 24 (%26.08), 12 aylıktan büyük kedilerde ise 32 (%21.62) oranında enfestasyon tespit edildi. Yaşlar (pozitif/negatiflik) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. Anahtar kelimeler: İstanbul, Kedi, Otodectes cynotisArticle Van Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağındaki Köpeklerde Bulunan Pirelerin Prevalansı(2024) Erdemir, Ömer; Denizhan, Vural; Karakuş, AyşeBu çalışma Van ili Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı’na getirilen sahipsiz 318 köpekte bulunan pirelerin prevelansını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Köpeklerden elde edilen pire enfestasyon oranları belirlenmiş ve toplanan veriler konağın enfestasyon durumu ve cinsiyet gibi değişkenlere göre değerlendirilmiştir. Çalışmada muayenesi yapılan köpeklerden elde edilen pire enfestasyon oranı %46.86 (149/318) olmak üzere, dört pire türü tespit edilmiştir. Tespit edilen türler; Ctenocephalides canis (%25.12), Ctenocephalides felis (%19.18), Pulex irritans (%11.06) ve Ceratophyllus gallinea (%3.46)’dir. Tek tür ile enfestasyon oranı; C. canis %16.98, C. felis % 11.64, P. irritans %5.35 ve Ceratophyllus gallinea %2.52 iken, aynı anda iki tür ile enfestasyon oranı; C. canis + C. felis %3.77, C. canis + P. irritans %2.20, C. felis + P. irritans %1.89, C. canis + Ceratophyllus gallinea %0.63 ve C. felis + Ceratophyllus gallinea %0.31’dir. Aynı anda üç tür ile enfestasyon oranı ise C. canis + C. felis + P. irritans %1.57 olarak tespit edilmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda pire türlerine göre enfestasyon oranları arasında önemli bir farklılık bulunmasına karşın, pire türü ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Pireler çeşitli hastalıklara ara konaklık yapmaları sebebiyle gerek hayvan sağlığı gerekse halk sağlığı açısından önemlidir. Çalışmada elde edilen bulguların özelikle tıp ve veteriner hekimlik hizmetleri alanında yapılan çalışmalara önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.Article Van İlinde Ev Kümeslerinde Yetiştirilen Tavuklarda Gastrointestinal Helmintlerin Prevalansı(2019) Karakuş, Ayşe; Denizhan, VuralBu çalışma Türkiye’de Van ili İpekyolu, Tuşba ve Edremit ilçelerinde yetiştirilen ev tavuklarında gastrointestinal helmintlerin prevalansını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Dışkı bakısı yapılan 185 tavuk dışkısının 78’inde (%42,16) tek tür, 26’sında (%14,05) iki tür ve 6’sında (%3,25) üç tür olmak üzere toplam 110 (%59,46) adet tavuk dışkı örneği pozitif bulundu. Enfekte tavuk dışkılarından 4’ü nematod ve 2’si cestod olmak üzere 6 tür helmint yumurtası tespit edildi. Helmint ve enfeksiyon türlerine göre oranlarına bakıldığında tek tür ile enfekte olanlar; Capillaria spp. 23 (%12,50), Heterakis gallinarum 19 (%10,32), Ascaridia spp. 18 (%9,78), Raillietina spp. 8 (%4,35), Davania proglottina 6 (%3,26), Trichostrongylus tenuis 4 (%2,17), iki tür ile enfekte olanlar; Capillaria spp.+Heterakis gallinarum 10 (%5,43), Capillaria spp.+ Ascaridia spp. 8 (%4,35), Heterakis gallinarum+ Ascaridia spp. 7 (%3,78), Raillietina spp.+ Davania proglottina 1 (%0,54), ve üç tür ile enfekte olanlar; Capillaria spp.+ Heterakis gallinarum + Davania proglottina 4 (%2,17), Capillaria spp.+ Heterakis gallinarum+ Trichostrongylus tenuis 2 (%1,09) olarak tespit edildi. Sonuç olarak yapılan bu çalışma ile Van ili ev tavuklarında helmint enfeksiyonlarının önemli bir oranda bulunduğu tespit edildi.Article Van İlindeki Sokak Köpeklerinde Gastrointestinal Protozoonların Prevalansı(2019) Karakuş, Ayşe; Denizhan, VuralBu çalışmanın amacı sokak köpeklerinin dışkı incelemeleri yapılarak halk sağlığı açısından önemli olan gastrointestinal protozoonparazitlerinin yayılışını ortaya çıkarmaktır. Çalışma materyali Van Büyük Şehir Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezinegetirilen sokak köpeklerinden Şubat 2018-Temmuz 2018 tarihleri arasında toplanan toplam 152 adet köpek dışkısından oluşmaktadır.Protozoon parazitler ookist ve sporokistleri incelemek için Fülleborn yüzdürme yöntemi ile muayeneleri yapılarak ve aynı dışkılardanyayma preparatlar hazırlanarak karbol fuksin ve Giemsa boyama yöntemi uygulandı. Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre 152 köpeğin61’i (%40.13) çeşitli protozoon parazit türleri ile enfekte bulunmuştur. En yaygın tür Cryptosporidium spp. 24 (%15.78) oranındarastlanmış olup, bunu takiben Sarcocystis spp. 18 (%11.84), Isospora spp. 13 (%8.55), Entamoeba spp. 11(%7.24) ve Giardia spp. 11(%7.24) olarak tespit edilmiştir. Cinsiyetlerine göre dişi köpeklerde parazitlerle enfekte olanlar 36 (%42.86) olurken, erkekler bu oran 25(%36.76) olarak tespit edilmiştir. İstatistiksel olarak enfekte durumu cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir (Ki kare: 0.581,p> 0.05). Protozoon parazitler ile enfekte olan sokak köpeklerin yaşlarına göre dağılımları incelediğinde en yüksek 35 (%46.05) ile 2-5 yaşolurken, 23 (%37.10) ile 0,5-5 yaş ve 3 (%21.42) ile 5 yaş üstü köpekler takip etmiştir. Yaşlara göre enfekte durumu istatistiksel olarakanlamlı bir farklılık göstermemektedir (Ki kare: 3.385, p> 0.05).Article Van, Muģ, Siirt ve Diyarbakır Ġllerinde Sığırlarda Anaplasmosis’in Seroprevalansı(2018) Değer, M. Serdar; Oğuz, Bekir; Özdal, Nalan; Çelik, Burçak Aslan; Kılınç, Özlem Orunç; Karakuş, AyşeRikettsiales dizisi, Anaplasmatacae ailesindeki Anaplasma türlerinin meydana getirdiği anaplasmosis, tropik vesubtropik iklim bölgelerindeki memeli hayvanlarda görülen enfeksiyöz bir hastalıktır. Sığır anaplasmosisigenellikle Anaplasma marginale ile ilişkilendirilir ve bu hastalık hem kan emici sinekler ile mekanik hem de kenelerile biyolojik yolla nakledilir. Bu çalışma Van, Muş, Siirt ve Diyarbakır İllerinde sığırlarda Anaplasma spp.seroprevalansının araştırılması amacıyla yapılmıştır. Serum örnekleri ticari cELISA kiti ile Anaplasma’ya karşıgelişen antikorlar yönünden analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda incelenen 182 sığırın 52’sinde (%28,6)Anaplasma spp. antikorları bakımından seropozitiflik saptanmıştır. Dişi sığırlarda seroprevalans %29.3,erkeklerde ise %27.1 olarak belirlenmiş ve bu farklılık istatistiksel açıdan önemsiz bulunmuştur. İstatiksel olaraksığırlarda yaş gruplarına göre farklı seropozitiflik saptanmış olup, en yüksek oran 3-5 (%45.1) yaş arasındakihayvanlarda bulunmuştur. Ayrıca çalışma merkezleri arasında en yüksek seropozitiflik %78.7 oranı ile Siirt ilindebelirlenmiştir. Sonuç olarak, Van, Muş, Siirt ve Diyarbakır illerinde sığırlarda subklinik ve kronik Anaplasmaenfeksiyonlarının varlığı ortaya konulmuştur.