Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/1
Browse
Browsing Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi by Department "Diş Hekimliği Fakültesi / Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
dentistry-specialization-thesis.listelement.badge Demands for the Effects of Whitening Toothpastes on the Physical Properties of Hybrid Cad Cam Blocks(2021) Naldemir, Beyza Karadağ; Eskitaşcioğlu, Murat; Değirmenci, Beyza ÜnalanAmaç: Bu çalışmada yaygın olarak kullanılan farklı kimyasal yapıya sahip dört beyazlatıcı diş macunu ile 3 ay, 1 yıl ve 5 yıllık zaman diliminde gerçekleştirilen diş fırçalama işleminin 4 farklı CAD/CAM bloğunun yüzey pürüzlülüğü, mikrosertlik ve üç nokta eğilme direnci üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Materyal ve metot: Çalışmada nanoseramik içeriğe sahip olan Cerasmart, Lava Ultimate, Grandio blok ve kontrol grubu olarak lösit ile güçlendirilmiş cam seramik içeriğe sahip G-Ceram kullanılmıştır. Her bir CAD/CAM bloğuna ait 144 örnek (1,2 x 4 x 14 mm3) olmak üzere toplam 576 adet örnek hazırlanmıştır. Örnekler 48 alt gruba ayrılmıştır (n=12). Bu örneklere üretici firmanın önerisi doğrultusunda yüzey bitim işlemleri uygulanmıştır. CAD/CAM bloklarından elde edilen bu kesitlere, beyazlatıcı ajan olarak mavi kovarin içeren (Signal White Now), hidrojen peroksit içeren (Colgate Optic White), aktif kömür içeren (Colgate Advanced Aktif Kömür) ve kontrol grubu olarak geleneksel içeriğe sahip (Colgate Triple Action) diş macunu solüsyonlarıyla 3 ay (2500 döngü), 1yıl (10000 döngü) ve 5 yıl (50000 döngü) olmak üzere 3 farklı zaman dilimde fırçalama işlemi uygulanmıştır. Fırçalama döngüleri sonunda örneklerin yüzey pürüzlülüğü ölçümlerinin yapılması için AFM analiziyle 3D yüzey topgrafyası ve SEM-EDX analiziyle 2D görüntüleri alınmıştır. Materyalin bütünlüğünü gözlemlemek için XRD analizi uygulanmıştır. Blokların mekanik dayanımlarını ölçmek için örneklere mikrosertlik analizi yapılmış ve 3 nokta eğilme direnci testi uygulanmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen veriler IBM SPSS V23 ile analiz edilmiş ve çoklu örnek karşılaştırması için Tukey HSD testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyinde α=0,05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Fırçalama döngüleri sonucunda G-Ceram blokların yüzeyinde diğer bloklara göre yüzey pürüzlüğü daha az gözlemlenirken tüm bloklarda aktif kömür ile fırçalanan bloklarda daha fazla yüzey pürüzlenmesi oluşmuştur. Bununla beraber fırçalama süresi arttıkça yüzey pürüzlülüğünde artış gözlemlenmiştir. Fırçalama sonrası tüm örneklerin silisyum (Si) oranlarında artış görülmüştür. Yüzey pürüzlülük verilerine paralel olarak mikrosertlik verilerinde azalma olmuştur. En az düşüş G-Ceram bloklarda görülürken bunu Grandio bloklar ile Lava Ultimate bloklar takip etmiştir. En düşük mikrosertlik değeri ise Cerasmart bloklarda tespit edilmiştir. 3 nokta eğilme testi verilerine göre en yüksek dayanım değeri Cerasmart bloklarından elde edilirken, en düşük değer ise Grandio bloklarda bulunmuştur. G-Ceram ve Lava ultimate blokların üç nokta eğilme testi direnci ise Cerasmart bloklarından daha düşük olarak buluşmuştur. Aktif kömür içerikli diş macunu tüm örnekler üzerinde en fazla negatif etkiyi oluştururken bunu hidrojen peroksit ve mavi covarin içerikli beyazlatıcı diş macunları takip etmiştir. Fırçalama süresinin artması da bütün örneklerde negatif etki oluşturmuştur. Sonuç: Fırçalama işlemi sonrası CAD/CAM bloklarının mekanik özelliklerin negatif yönde etkilendiği gözlemlenmiştir. CAD/CAM bloklarının ve hem estetik hem de oral hijyen için kullanılan beyazlatıcı diş macunlarının içeriklerinin iyileştirilmesi gerekmektedir.dentistry-specialization-thesis.listelement.badge Evaluation of the Bond Strength of Cad Cam Ceramics on the Dentin Surface Treated With Different Doses of Radiotherapy(2022) Yıldız, Zübeyde; Eskitaşçıoğlu, MuratAmaç: Bu çalışmada farklı dozlardaki iyonize radyasyonun 4 farklı rezin siman ile simante edilen CAD- CAM feldspatik seramik blokların dentine mikro-bağlanma dayanım gücü değerlendirilmiştir. Materyal ve metot: Bu çalışma için 48 adet çürüksüz 3.molar diş çalışmaya dahil edilmiştir. Mikrosertlik ölçümü Vickers mikrosertlik test cihazında radyoterapi öncesi ve sonrası yapıldı. Vickers testi sonrası dişler kontrol grubu da dahil olmak üzere 3 gruba ayrıldı (n=16). Kontrol grubuna radyasyon uygulanmadı. Bir gruba (n=16) toplam doz 70 Gy, diğer gruba (n=16) ise toplam doz 40 Gy olacak şekilde günlük 2 Gy fraksiyona maruz bırakıldı. Radyasyon sonrası her bir grup kendi içerisinde rastgele olacak şekilde 4 gruba (n=4) ayrıldı ve feldspatik CAD/CAM seramikler 4 farklı rezin siman ile dentin yüzeyine simante edildi. Her grup kendi içerisinde tekrardan 2'ye ayrıldı ve bir grup UV yaşlandırma cihazında (Prowhite, Turkey) yapay olarak yaşlandırıldı. Kontrol grubu ise yapay yaşlandırmaya maruz bırakılmadı. Böylece toplamda 24 grup oluşturuldu. Dişlerden elmas bıçak yardımıyla 1.5 mm2'lik kesitler elde edildi. Her grup için toplamda 12 örnek elde edildi. Elde edilen örneklerin mikrotensile bağlanma dayanımları ölçüldü. Örneklerin kopma yüzeyleri stereomikroskopta incelendi. Her grupta örneklerden rastgele biri seçilerek toplam 24 örnek SEM ile incelendi. Veriler IBM SPSS V23 ile analiz edildi. Normal dağılıma uygunluk Shapiro-Wilk ve Kolmogorov-Smirnov Testleri ile incelendi. Bulgular: Radyasyon ve radyasyon dozunun mikrosertlik verileri üzerinde etkisi olduğu görülmüştür. Radyoterapi 70 Gy uygulandığında en düşük mikrosertlik değerleri gözlemlenirken; en yüksek mikrosertlik değerleri ise radyasyon uygulanmayan örneklerden elde edilmiştir. Mann Whitney U testi verilerine göre UV yaşlandırmaya maruz bırakılan örneklerin mikrotensile bağlantı dayanımı, yaşlandırma yapılmayan örneklere göre daha düşük bulunmuştur. Radyoterapi dozu ana etkisi mikrotensile bağlantı dayanımı üzerine istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Simanlar kendi aralarında kıyaslandığında en yüksek mikrotensile bağlantı dayanımı G-CEM LinkForce grubunda gözlenirken, en düşük bağlantı dayanımı ise 3M ESPE RelyX U200 grubundan elde edilmiştir. Radyoterapi ve siman etkileşiminin mikrotensile bağlantı dayanımı üzerinde etkisi olduğu gözlemlenmiştir. En yüksek mikrotensile bağlantı dayanımı radyoterapi almayan ve G-CEM Link Force simanından elde edilirken; en düşük mikrotensile bağlantı dayanımı radyoterapi dozu 70 Gy olan ve 3M ESPE RelyX U200 simanından elde edilmiştir. Yaşlandırma yapılma durumuna göre başarısızlık tiplerinin dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır (p<0,001). Radyoterapi, radyoterapi dozu ve simanlara göre ise başarısızlık tipleri farklılık göstermemektedir (p>0,050). Mikrotensile bağlantı dayanımı ile mikrosertlik değerleri arasında istatistiksel olarak pozitif yönde orta şiddette bir ilişki bulunmuştur (r=0,58; p<0,001). Sonuç: Radyasyon ve UV yaşlandırma sonrası CAD/CAM feldspatik seramiklerin bağlantı dayanımlarının negatif yönde etkilendiği görülmüştür. Anahtar kelimeler: CAD/CAM cam seramik bloklar, dentin bağlantı dayanımı, radyoterapi, ultraviyole yaşlandırmadentistry-specialization-thesis.listelement.badge Evaluation of the Effect of Brush Abrasion on Color and Brightness of Different Cad Cam Ceramics(2022) Erkal, Tuğba Aycan; Uğur, MehmetGünümüzde farklı kimyasal içerikli birçok CAD/CAM seramik birbirlerine karşı sahip oldukları üstün özelliklerden dolayı pratikte sıklıkla uygulanmaktadır. Fırça abrazyonu CAD/CAM seramiklerin yüzey özelliklerini zamanla değiştirerek renk ve parlaklık değişimine neden olmaktadır. CAD/CAM seramiklerin çeşitli kimyasal yapısı ve nanodoldurucularının boyut ve sayısının farklı olması fırça abrazyonuna karşı farklı direnç göstermelerine sebep olmaktadır. Bu çalışmanın amacı fırça abrazyonunun farklı kimyasal içeriklere sahip olan CAD/CAM seramiklerin renk ve parlaklığına etkisini incelemektir. Felspatik Vita Mark II, zirkonya ile güçlendirilmiş Vita Suprinity, polimer infiltre hibrit Vita Enamic ve güçlendirilmiş rezin kompozit Brillant Crios CAD/CAM seramik bloklardan aynı renkte disk şeklinde 12x14x2 mm ebatlarında 48 adet seramik örnek elde edildi (n=12). Herbir örnek yüzeyi sırasıyla 600, 800, 1000 ve 1200 gritlik silikon karbid su zımparası ile zımparalandı. Seramik örnek yüzeyleri her bir firmanın talimatları doğrultusunda yüzey bitirme ve cila işlemleri uygulandı. Seramik örnekler fırçalama simülatöründe 2N kuvvet altında, siklus frekansı 1,25 Hz olarak günde 20 fırça darbesi olmak üzere 1-3-5 yıllık fırçalama uygulandı. Seramiklerin fırçalama öncesi ve sonrası spektofotometre ve glossmetre yardımıyla renk ve parlaklık değerleri ölçüldü. Renk değişimi değerleri CIEDE2000 renk sistemi ile değerlendirildi. Veriler bir istatistik program kullanılarak değerlendirildi (IBM SPSS V23). 5 yıllık fırçalama sonucunda bütün seramik örneklerde istatistiksel olarak anlamlı şekilde renk ve parlaklık değişimi gözlendi (p<0,001). En yüksek renk değişimi ∆E00 Vita Enamic (1,92±0,74) ve Brilliant Crios (1,68±0,95) grubunda izlenirken, en düşük ∆E00 Vita Mark II (0,53±0,24) seramiklerde izlendi (p<0,001). Tüm gruplarda 1 yıllık, 3 yıllık ve 5 yıllık fırçalama sonucunda parlaklık değerleri zamanla azaldı ve her bir grup içinde parlaklık değerlerinin zamansal değişimi istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001). Fırça abrazyonu tüm seramik gruplarda klinik olarak kabul edilebilir sınırlarda renk değişimi gösterdi. Kimyasal yapı içerisinde bulunan rezin ve polimer akrilat matriksin fırça abrazyonu sonucu renk değişiminde etkilidir. Anahtar Kelimeler: diş fırçası abrazyonu, CAD/CAM seramikler, renk değişimi, parlaklıkspecialization-in-medicine-thesis.listelement.badge Evaluation of the Effect of Different Intraoral Scanning Systems on the Workflow of Implant-Basedmandibular Hybrid Prothesis(2021) İnal, Suhan; Uğur, MehmetHibrit protezler total diş eksikliğine sahip hastaların rehabilitasyonunda hem sabit protezlerin hem de hareketli protezlerin avantajlarını bir araya getirmek için kullanılan restorasyonlardır. Hem dental hem de çevre yumuşak dokuları rehabilite eden hibrit protez, konvansiyonel hareketli protezlerde tutuculuk problemlerinin yaşandığı, mevcut vakanın implantüstü sabit restorasyonlar ile rehabilite edilemeyecek kadar yüksek interoklüzal mesafeye sahip olduğu ve anatomik limitasyonlardan dolayı çene arkına optimum sayıda implant yerleştirilemediği durumlarda iyi bir seçenek olmaktadır. Ölçü aşaması hibrit protezlerin uzun dönem başarısı için kritik öneme sahip bir aşamadır. Doğru bir ölçü protezin daha iyi bir uyuma sahip olmasına, protez ve üzerine konumlandığı yapılar arasındaki marjinal açıklığın minimalize edilmesine ve pasif uyuma sahip olmasını sağlamaktadır. Günümüzde bu aşamada hem konvansiyonel hem de dijital yöntemler kullanılmaktadır. Dijital yöntemler sahip oldukları avantajlardan dolayı günden güne daha çok tercih edilmeye başlamıştır. Bu avantajların başında; döküm ve model hazırlığı gibi laboratuvar aşamalarının ekarte edilmesi, ölçü maddesinin yer almamasından artan hasta konforu, dijital verilerin transfer kolaylığı yer almaktadır. Markette dijital ölçü alımı sırasında kullanılabilecek birçok ağız içi tarayıcı yer almaktadır. Başarılı bir hibrit protez yapımı için dijital ölçü aşamasında kullanılan ağız içi tarayıcının doğruluğu ve hassasiyeti büyük önem taşımaktadır. Bu tez çalışmasının amacı; mandibular hibrit protez yapımında kullanılan beş ağız içi tarayıcının doğruluk ve hassasiyetlerinin karşılaştırılmasıdır. Bu çalışmada kullanılan mandibular akrilik model markette en çok tercih edilen güncel altı farklı ağız içi tarayıcı (CEREC PrimeScan, Trishape Trios 3, Trishape Trios 4, Medit i500, Dental Wings-Straumann Virtuo Vivo, Planmeca Emerald) ile beşer kez tarandı, elde edilen 25 adet dijital model çalışma modelinin endüstriyel tip tarayıcı (Zeiss Comet 6) ile taranması sonucu elde edilmiş olan referans model ile karşılaştırıldı. Taramalar üretici firmaların önerdiği şekilde gerçekleştirildi. Elde edilen .STL uzantılı tarama verileri Geomagic Control X yazılımında değerlendirildi. Örnek verilerin referans veri ile çakıştırılması sonucu ortalama yüzey sapma değerleri hesaplandı ve elde edilen bulgular istatistiksel açıdan değerlendirildi. İstatistiksel analiz için IBM SPSS V23 yazılımı kullanıldı. Analiz sonucu ortalama yüzey sapma miktarları sırası ile Primescan(0,0411 ± 0,0058), Virtuo Vivo(0,0434 ± 0,0089), Trios 4(0,0466 ± 0,0021), Trios 3(0,0482 ± 0,0011), i500(0,0523 ± 0,0026), Emerald(0,056 ± 0,0068) şeklinde sıralanmıştır. i500 cihazı ile Trios 3, Trios 4 ve Primescan cihazları arasında ve Emerald cihazı ile Primescan cihazı arasında anlamlı fark bulundu (p<0.05). Anahtar Kelimeler: Dijital Diş Hekimliği, Dijital Ölçü, Hibrit Protez, Ağız içi Tarayıcıdentistry-specialization-thesis.listelement.badge Examination of Color Change After Accelerated Aging of Glass Ceramic Crowns Using Zirconium Cor and Different Cements(2019) Akdeniz, Mehmet Şerif; Eskitaşcioğlu, MuratBu çalışmanın amacı, 3 farklı dual cure rezin simanla (Rely X U200, G-CEM LinkForce ve Panavia V5) zirkonyum kor üzerine simante edilen aynı renk, form ve kalınlıktaki feldspatik cam seramik (Cerec Blocs) kronların termal siklus cihazında hızlı yaşlandırma sonrası meydana gelen renk değişimlerinin araştırılmasıdır. CAD/CAM sistemi (Cerec AC) kullanılarak 1 mm kalınlık ve 100 μ siman aralığına sahip feldspatik cam seramik (Cerec Blocs) kronlar ve zirkonyum güdükler üretildi. Her dual-cure siman için 15'şer örnek elde edilmiş olup toplamda 45 kron üretildi. Renk ölçümleri simantasyondan 24 saat sonra ve sırasıyla 1750, 3500 ve 7000 termal döngü yaşlandırmadan sonra spektrofotometre (SpectroShade Micro) cihazı ile her örnek için ayrı ayrı yapıldı. Elde edilen renk bulguları CIEDE2000 renk farkı formülasyonuyla hesaplandı ve her araştırma grubunun ΔE00 değerleri elde edildi. 7000 termal döngü yaşlandırmadan sonra en az renk değişimi Panavia V5 siman grubundaki örneklerde meydana geldi (ΔE00: 0.97). Rely X U200 siman grubu örneklerinin ortalama ΔE00 değeri 1.08 iken G-CEM LinkForce siman grubunda örneklerde ortalama ΔE00: 1.41 olarak bulundu. Termal döngü sayısı arttıkça her 3 dual cure simanda da ortalama ΔE00 değeri artmıştır. En hızlı renk farklılığı 1750 termal döngüden sonra meydana geldi. 3500 ve 7000 termal döngüden sonra ise renk farklılığı daha yavaş olmaktadır. Panavia V5 rezin simanın içeriğinde amin ajanı olmaması ve Rely X U200 rezin simanın içeriğinde benzoil peroksit ajanının olmaması bu simanlarda rengin daha stabil kalmasını sağlamıştır.dentistry-specialization-thesis.listelement.badge Farklı Cad Cam Materyallerinin Fırçalama Simülatörü Sonrası Aşınma ve Yüzey Pürüzlülüğünün Değerlendirilmesi(2021) Tanrıkut, Özgür Ozan; Uğur, MehmetÇiğneme, fırçalama ve parafonsiyonel alışkanlıklar nedeniyle restoratif materyallerin yüzeyinde aşınma ve pürüzlülüğünde artış sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Meydana gelen değişiklikler restorasyonların ömrü ile doğrudan ilişkilidir. Bu çalışmanın amacı farklı kimyasal içeriklere sahip CAD/CAM seramiklerin beş yıl fırçalama sonrası aşınma miktarı ve yüzey pürüzlülüğünü değerlendirmektir. Çalışmamızda CAD/CAM feldspatik seramik blok olan Vita Mark II, zirkonyum ile güçlendirilmis lityum silikat CAD/CAM blok olan Vita Suprinity, CAD/CAM polimer infiltre hibrit seramik olan Vita Enamic ve CAD/CAM rezin nanoseramik olan Brilliant Crios kullanıldı. Bloklar 2 mm kalınlığında olacak şekilde kesildi. Vita Mark II, Vita Suprinity ve Vita Enamic grubu örneklere üretici firma talimatları doğrultusunda glaze işlemi uygulandı. Brilliant Crios grubu örneklere üretici firma talimatları doğrultusunda mekanik polisaj işlemi uygulandı. Örnekler bilgisayar kontrollü bir diş fırçalama simülatörüne İleri-geri hareket, hareket mesafesi 20 mm, frekans 1,25 Hz ve kuvvet 3N olacak şekilde ayarlanarak yerleştirildi. 5 yıllık diş fırçalama taklit etmek amacı ile 36500 siklus uygulandı. Örneklerin 1. 3. ve 5. yılda 2D kontak profilometre ve 3D optik profilometre kullanılarak yüzey pürüzlülüğü; hassas terazi kullanılarak aşınma miktarı ölçüldü. Verilerin analizi Shapiro-Wilk testi, Levene testi, 2 yönlü ANOVA varyans analizi ve Bonferroni testi ile değerlendirildi. Aşınma miktarı açısından Vita Suprinity örnekleri ile Vita Enamic ve Brillant Crios örnekleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0,05). Yüzey aşınma sonuçları en düşükten en yükseğe sırasıyla Vita suprinity, Vita Mark II ,Vita Enamic ve Brillant Crios olarak bulundu. En düşük aşınma 1. yıl sonunda elde edilirken, en yüksek aşınma 5. yıl fırçalama sonunda elde edildi. CAD/CAM materyallerin yüzey pürüzlülüğü sonuçları en düşükten en yükseğe sırasıyla Vita Suprinity, Vita Mark II, Vita Enamic ve Brillant Crios bulundu. 1 yıl ve 5 yıl arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmazken(p>0,05), diğerleri arasında fark bulundu(p<0,05). En yüksek 1 yıl sonunda pürüzlülük elde edilirken, en düşük pürüzlülük 3 yıl fırçalama sonunda elde edildi. Çalışmanın sonucuna göre 1. Yıl sonunda Glaze uygulanan örneklerde yüzey pürüzlülüğünde artarken; 3. Yıl sonunda azalmış 5. Yıl sonunda artmış bulundu. Polisaj yapılan örneklerde yüzey pürüzlülüğü zamanla arttı. Glaze uygulanan örneklerde yüzey aşınması polisaj uygulanan örneklere göre daha fazla bulundu. Vita Suprinity yüzey pürüzlülük açısından en iyi materyal olarak görülürken; en fazla pürüzlülük gösteren Crios materyalidir. En az aşınan materyal Vita Suprinity CAD/CAM blokturdentistry-specialization-thesis.listelement.badge Investigation of Bond Strength as a Result of the Rapid Aging Process of Glass Ceramic Samples Cemented With Different Cements(2019) Bozbay, Rabia; Eskitaşcioğlu, MuratBu çalışmanın amacı farklı simanların yaşlandırma işlemi sonucunda seramiğe bağlanma dayanımının incelenmesidir. Çalışmamız için her siman grubu için 12 örnek olmak üzere 20 grup için toplam 240 seramik kesiti kullanıldı. Feldspatik seramikten elde edilen bu kesitlere Panavia V5, Rely X U200, G-CEM LinkForce, RelyX Veneer ve Variolink Esthetic olmak üzere beş farklı siman simante edildi. Her grup siman dört gruba ayrılıp üç grubuna farklı devirlerde (1750, 3500, 7000) termal siklus uygulaması yapıldı. Bir gruba hiç bir yaşlandırma işlemi uygulanmadı. Tüm gruplara shear testi uygulandı. Sonrasında makaslama bağlanma değerleri istatistiksel olarak değerlendirildi. Yaşlandırma işlemi sonrasında simanlar kendi içinde değerlendirildiğinde, makaslama bağlanma değerleri, tüm siman gruplarında genel olarak bir azalma göstermesine karşın bu azalma Panavia V5, RelyX Veneer ve Variolink Esthetic için istatistiksel olarak anlamlıdır. (p<0,05) Yaşlandırma zamanları bakımından simanlar birbirleriyle karşılaştırıldığında kontrol grubu ve 7000 devir uygulanmış gruplarda simanlar arasında bulunan fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. 1750 devir uygulanmış gruplarda Panavia V5 ve GCem LinkForce, light cure olan RelyX Veneer ve Variolink Esthetic simandan yüksek bağlanma dayanım değeri göstermiştir.(p<0,05) 3500 devir uygulamada da aynı sonuçlar gözlenmiş olup ilave olarak RelyX U 200 simanda RelyX Veneer ve Variolink Esthetic simandan yüksek bağlanma dayanım değeri göstermiştir. (p<0,05) Yaşlandırma işlemi sonrası bağlanma dayanımının azalması siman seramik arayüzündeki bağın su emilimi göstermesine bağlanmaktadır. Restorasyonlarda kullanılacak rezin siman seçimi yapılırken, yaşlandırma işlemi sonrası bağ kuvvetini uzun dönemli koruyan simanlar seçilmesi klinik başarıyı olumlu etkileyecektir.