TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/5
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Journal "Adli Tıp Bülteni"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Article Çocuklarda Nadir Görülen Schmorl Nodülünün Yanlış Değerlendirilmesinin Yol Açabileceği Hukuki Sonuçlar (Olgu Sunumu)(2021) Asirdizer, Mahmut; Karabag, Irem Sari; Demir, Uğur; Arslan, Mehmet; Oymak, İsmailSchmorl nodülü (SN), kıkırdak uç plakanın bozulması ve kıkırdak plakası yoluyla nükleer madde kaybolduktan sonraki dönemde, nükleus pulposusun vertebra gövdesine herniasyonudur. Bir trafik kazasında yaralanan 12 yaşında bir erkek çocuğu hakkındaki bu makalede, travmatik vertebra kompresyon kırığı tanımlanmış ve bu lezyon ile trafik kazası arasında bir nedensellik bağı tespit edilmişti. Beyin cerrahisi, Radyoloji ve Pediatrik Radyoloji ile yapılan değerlendirmeler sonucu bu lezyonun SN olduğu ve trafik kazası ile ilişkili olmadığı sonucuna varıldı. Bu makalede sunulan olgu ile ilgili literatür gözden geçirilerek adli rapor hazırlanırken nedenselliğin tesis edilmesinin önemi ve bu tür durumlarda multidisipliner yaklaşımın gerekliliği vurgulanmıştır.Article Farklı Bir Mikro Delikli Hymen: Mikro Üç Delikli Hymen(2021) Tilki, İsmail; Oymak, İsmail; Asirdizer, Mahmut; Sever, DemetHymen gelişim anormallikleri, embriyolojik fazda genital tüberkülün kırılması veya yırtılmasındaki başarısızlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Kalburumsu hymen, septalı hymen, öne yer değiştirmiş hymen, deliksiz hymen ve sert veya elastik hymen, hymenin embriyolojik gelişiminin varyasyonlarıdır. Keza mikro delikli hymen, küçük bir açıklığa sahip deliksiz hymen in değişik bir tipi olarak tanımlanmıştır. Bu makalede literatürde sınırlı sayıda bildirilmiş olan mikro delikli hymenin farklı bir tipi tanımlanmıştır. On yedi yaşındaki kadın hasta, savcının talebi üzerine adli tıp polikliniğine cinsel istismar muayenesi için başvurdu. Ekstra genital ve genital muayenede travmatik lezyon görülmedi. İlk bakışta hymen, deliksiz bir hymen gibi görünüyordu. Dikkatle araştırıldığında ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışıldığında, üzerinde üç hilal şeklinde delik görüldü. Bu, mikrodelikli hymenin literatürde daha önce belirtilmemiş değişik bir tipi olarak değerlendirildi.Article Penetran Travmaya Bağlı İnternal Karotis Arter Diseksiyonu ile İlişkili İskemik İnme Olgusu: Nedensellik Bağı İçin Adli Tıbbi Değerlendirme(2019) Arslan, Mehmet; Demir, Uğur; Aşırdizer, Mahmutİskemik inme, önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Ancak travmatik internal karo-tis arter diseksiyonuna bağlı iskemik inme nadir görülen bir durumdur.Bu olgu sunumunda, 35 yaşında erkek hasta boynundan kesici-delici alet ile yaralanmış olup total afazi ve sağ hemiparezi meydana gelmiştir.Radyolojik incelemelerde sol parieto-temporal bölgede beyin enfarktüsü ve bıçaklama sonrası internal karotis arter diseksiyonu ta-nısı konulmuştur. Bu olgunun adli tıp anabilim dalında yapılan değerlendirilmesinde,başka travmatik veya patolojik bir durumun varlığını dışlamak ve “kesici-delici alet yaralanmasına bağlı internal karotis arter yaralanması” ile “iskeminin neden olduğu inme ve afazi” arasında nedensellik bağı kurulması için nöroşirürji anabilim dalı ile işbirliği yapılmıştır.Bu makalede sunulan olgu nedeniyle literatür gözden geçirilerek, adli tıp uygulamalarında nedensellik kavramı ve prosedürü ele alınmış, bu gibi durumlarda multidisipliner yaklaşımın önemi vurgulanmıştır.Article Tıbbi Malpraktis İddialarında Çözüm Önerileri(2022) Asirdizer, Mahmut; Ekiz, AykutBilim ve teknolojideki gelişme ve yaygınlaşmaya paralel olarak tıbbi uygulama hatalarının asgari düzeye inmesi umulurken; haksız tıbbi uygulama hatası iddiaları ile açılan davaların sayısının ve ödenen tazminat miktarlarının giderek artması defansif tıbbın gelişimine yol açmaktadır. Buna bağlı olarak hekimlerin gereksiz manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi, X-ray, ultrasonografi ve mamografi gibi radyolojik yöntemlere başvurma, hastanın gereksiz yatırılması, gereksiz testler, gereksiz konsültasyonlar, gereksiz biyopsi, gereksiz sevkler, gereksiz sezaryen ve gereksiz ilaç yazımı gibi defansif davranış modelleri gelişmektedir. Ayrıca daha yüksek başarıya sahip hekim adaylarının tıbbi uygulama hatası iddialarının daha fazla olduğu; ancak insan yaşamı için hayati öneme sahip branşlardan kaçındıkları izlenmektedir. Bu çalışmada, defansif tıp davranışlarının önüne geçilebilmesi ve hekimlerin haksız tıbbi uygulama hatası iddialarından korunabilmeleri adına özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan tartışmaları içeren literatür gözden geçirilerek, bunların ışığında ülkemiz gerçekleri de göz önüne alınarak çözüm önerileri tanımlanmıştır.Article Toplu Sünnet Etkinliğinde Tıbbi Uygulama Hatası: İki Olgu(2017) Aşırdizer, Mahmut; Hekimoğlu, Yavuz; Etli, YasinGerek dini ve kültürel sebeplerle gerekse de tıbbi sebeplerle yapılmış olsun erkek dünya nüfusunun yaklaşık 6'da birinin sünnet edildiği tahmin edilmektedir. Sünnetin komplikasyon oranının ise %0,2 ile %5 arasında değiştiği bildirilmektedir. Bu çalışmada, aynı hastanede, aynı gün içerisinde, aynı hekim tarafından yapılan toplu sünnet etkinliği sırasında iki sünnet işlemi sonrası gelişen klinik tablo, tıbbi uygulama hatası yönünden irdelenmiş, adli tıbbi boyutu ortaya konulmuş ve bu olguların özellikleri literatür bilgileri ile karşılaştırılmıştır.Sonuç olarak, toplu sünnet aktivitelerinden mümkün olduğunca kaçınılması, ülkemizde olduğu gibi sosyoekonomik nedenlere bağlı olarak toplu sünnet uygulaması yapılması kaçınılmaz olan durumlarda bile, ailelerin aydınlatılması ile ilgili prosedürlerin göz ardı edilmemesinin, bu konuda yetkin ve yeterli sayıda hekimlerce, asepsi-antisepsi ilkelerine uygun ortamlarda, bilimsel kaidelere ve yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapılmasının komplikasyon gelişimini azaltacağı ve bu alandaki tıbbi uygulama hataları iddialarının önüne geçeceği vurgulanmıştır.Article Türkiye’nin Dört Büyük İlinde Trafik Kazalarına Karışan veya Alkol Şüphesi Bulunan Sürücülerin Yol Kenarı Kontrollerinde Kandaki Alkol Konsantrasyonlarının Değerlendirilmesi(2022) Karabağ, Gökmen; Duran, Latif; Sever, Demet; Asirdizer, Mahmut; Can, Hale Nur; Dursun, Recep; Arıca, EnesAmaç: Önceki çalışmalar, alkollü araç kullanma ve/veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanma (AUAK) ile trafik kazalarında artan ölüm ve yaralanma riski arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin dört büyük şehrinde trafik kazası geçirdikten sonra veya yol kenarı trafik kontrolünde alkollü olduğu şüphesi bulunan sürücülerin kanlarındaki alkol konsantrasyonlarının (BAC) araştırılmasıdır. Yöntem: Bu çalışmada, Türkiye’nin dört büyük ilindeki (Van, Manisa, Diyarbakır ve Samsun) üniversite hastanelerinde sürücülerin beş yıllık (1 Ocak 2015 - 31 Aralık 2019 tarihleri arasında) BAC için laboratuar kayıtlarını geriye dönük olarak inceledik. Bulgular: Üç yüz kırk iki olguda (%7,1) BAC’ler eşik değerin (0,01 g/100 mL) üzerindeydi. Alkol tayini için gönderilen olguların %11,3’ü kadın, %88,7’si erkek olup, yaş ortalaması 35,3±13,1’dir. Üç yüz kırk iki alkol pozitif olguda, olguların %58,8’inde BAC’ler %0,101’in üzerindeydi. Olguların BAC pozitifliği Manisa’da %9,4, Van’da %6,3, Samsun’da %5,3 ve Diyarbakır’da %5 idi. Kadınların %4,4’ünde (n=24) ve erkeklerin %7,4’ünde (n=318) BAC pozitif bulundu (p<0,05). Sonuç: Bu çalışma, bu alandaki sınırlı sayıdaki çok merkezli çalışmalardan biridir; çalışmada trafikte alkollü araç kullanmaya sıfır tolerans gösterilmesi, cezaların caydırıcılığının artırılması ve yol kenarı tarama testlerinin daha yaygın olarak kullanılması gerektiği sonucuna varılmıştır.