TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/5
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Scopus Q "Q3"
Now showing 1 - 20 of 821
- Results Per Page
- Sort Options
Other 2x2 Tablolarında Bazı Örnek Genişlikleri ve I. Tip Hata Seviyeleri ($\\alpha$ ) için Kappa (K) İstatistiğine Ait Ampirik Olarak Gerçekleşen Kritik Değerler(2004) Keskin, SıddıkKappa istatistiği, iki yönlü tablolarda uyum ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, 2x2 tablolarında, bazı $\\alpha$ (l. Tip hata) değerleri için yaygın olarak karşılaşılan örnek genişliklerine göre Kappa istatistiğinin kritik tablo değerlerinin elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, simülasyon metodu ile kesikli dağılım gösteren populasyondan örnek genişliği 6 ile 300'arasında değişen'J örnekler alınmıştır. Bu örneklerden 1.000.000 (bir milyon) simülasyon denemesi sonucunda, başlangıçta kararlaştırılan l. Tip hata; $\\alpha$ = 0.25, 0.20, 0.10, 0.05 ve 0.01 olduğunda, Kappa istatistiği için ampirik olarak gerçekleşen kritik değerler edilmiştir.Article 3d Location Optimization of Multiple Unmanned Aerial Vehicle Base Stations in Next-Generation Cellular Networks and a New Meta-Heuristic Approach(Gazi Univ, Fac Engineering Architecture, 2021) Ozdag, RecepThe use of Unmanned Aerial Vehicles (UAVs) as mobile Base Stations (BSs) in wireless communication is emerging as an effective technique that should be used for the services planned in the next-generation cellular networks or in disaster situations. Currently, effective 3D placement of BS mounted on UAVs or Drones (Drone-BS), also called Low-altitude Air Platforms, in the defined area significantly increases the Quality of Service (QoS) of wireless communication. This study has been aimed to be performed dynamic deployments (location optimization) of Drone-BSs randomly distributed in the 3D plane in order to optimally cover the users in the urban environment according to the Air-to-Ground (ATG) model. Using new approaches based on the Electromagnetism-Like (EML) Algorithm and the Whale Optimization Algorithm (WOA), which are widely used in the literature and are meta-heuristic, it was planned to be covered the maximum number of users on the ground by multiple Drone-BSs. In addition, Extensive-interval Optimal Fitness Search Algorithm (EOFSA-EML) and Discrete-interval Optimal Fitness Search Algorithm (DOFSA-EML) approaches were developed based on the EML algorithm. Based on comparison metrics for multiple Drone-BSs distributed by EOFSA-EML, DOFSA-EML, and Pure-WOA, it has been found that EML-based algorithms achieve optimal results compared to Pure-WOA.Article Aculus Schlechtendali (Nalepa) (Acarina: Eriophyidae) 'nin Ankara'da Malus Floribunda L. (Rosaceae) Üzerinde Popülasyon Değişimi ve Predatörleri(2008) Çobanoğlu, Sultan; İnanç, EvselMalus floribunda L. (Rosaceae) üzerinde zararlı olan Aculus schlechtendali (Nalepa) (Acarina: Eriophyidae)‟nin popülasyon geliĢimi Ankara‟da üç ayrı alanda (Keçiören, Kalaba ve Beşevler) 2004–2006 yılları arasında incelenmiştir. Her iki yıla ait gözlemlerden A. schlechtendali bireylerinin deutogyne döneminde ağaçların çatlak ve yarıkları arasında kışladıkları ve mayıs ayı başında kışladıkları yerlerden çıkarak açılmakta olan bitki gözlerine geçiş yaptıkları saptanmıştır. Deutogyne „ler yumurtalarını genç bireylerin besin bulabilecekleri yerlere bırakmışlardır. Yumurtalardan, protogyne olarak bilinen yazlık bireyler çıkmaktadır. Her iki yılda da mayıs ayının sonlarında deutogyne popülasyon yoğunluğu düşmekte ve bu dönemden sonra yaz formu olan protogyne popülasyonu artmaktadır. Protogyne popülasyonunun haziran ayı ortalarında en yüksek düzeye ulaştığı belirlenmiştir. Her üç bölgede de protogyne popülasyon yoğunluğunun mayıs ve haziran aylarında yüksek olduğu tespit edilmiştir. A. schlechtendali’‟nin deutogyne bireylerinin popülasyonunu yaz dönemi süresince düşük oranda da olsa sürdürmektedir. A. schlechtendali‟nin doğal düşmanları olarak bölgede avcı akarlardan Phytoseiidae familyasına ait 2, Stigmaeidae familyasından 1, Tydeidae familyasına ait ise 1 tür olmak üzere 4 avcı akar türü saptanırken, Coccinellidae (Coleoptera) familyasına ait 14 avcı tür belirlenmiştir. Ayrıca söz konusu akar türünün taksonomik özellikleri ve dağılımı ile ilgili bilgilere de yer verilmiştir.Article Acute Effects of Trichloroacetic Acid on Serum Enzyme Levels and Erythrocyte Carbonic Anhydrase Activity in Rats(2006) Demir, H.; Çelik, I.The aim of the present study was to investigate the effects of a sublethal dose of trichloroacetic acid (TCA) on serum enzyme levels and erythrocyte carbonic anhydrase (CA) activity in rats under laboratory conditions. Ten Sprague-Dawley albino rats were divided in 2 groups of 5 rats. A 200 mg/kg dose of TCA was administered intraperitoneally to the 5 rats in the treatment group. An equal amount of saline solution was injected into the control group. Serum enzyme levels and erythrocyte CA activity of the rats were measured 1, 3, and 6 h after treatment. According to the results, while the TCA sublethal dose treatment caused significant increases in lactate dehydrogenase (LDH) and creatine phosphokinase (CPK) after 1 and 3 h, aspartate aminotransferase (AST) significantly increased after 1, 3, and 6 h. No significant differences in the levels of alanine aminotransferase (ALT) and erythrocyte CA were observed in comparison to the controls. It was concluded that TCA may cause toxicity in rats. © TÜBİTAK.Article Acute Myeloblastic Leukemia-Associated Marfan Syndrome and Davidoff-Dyke Syndrome: a Case Report(2008) Demir, C.; Bay, A.; Dilek, I.; Öner, A.F.We present herein a 23-year-old man with acute myeloblastic leukemia (AML) associated with Davidoff-Dyke-Masson syndrome (DDMS) and Marfan syndrome (MS). The diagnosis of DDMS was based on findings including left facial asymmetry, left hemiparesis, mental retardation, right cerebral hemiatrophy, dilatation of the ipsilateral lateral ventricle and calvarial thickening. The diagnosis of MS was based on clinical findings including tall stature, myopia, retinitis pigmentosa, blue scleras, scoliosis, pectus excavatum, arachnodactyly and low ratio of upper/lower body segment. The patient developed hepatosplenomegaly, gingival hypertrophy and pancytopenia. Peripheral blood film and bone marrow examination showed that most of nucleated cells were blasts; immunophenotype of those cells showed CD11+, CD13+, CD14+, CD33+ and HLA-DR+. These findings confirmed the diagnosis of AML (FAB-M5). After induction chemotherapy, remission was obtained. To the best of our knowledge, our case is the third report of AML in MS syndrome, while AML associated with DDMS and MS has not been previously reported in the literature.Article Acute Rupture of a Congenital Sinus of Valsalva Aneurysm After Severe Exercise(Turkish Soc Cardiology, 2009) Tuncer, Mustafa; Eryonucu, Beyhan; Guntekin, Unal; Gumrukcuoglu, Hasan AliRuptured aneurysms of the sinus of Valsalva may cause manifestations of prompt onset. A 22-year-old man with no previous cardiac complaints presented with dyspnea, palpitation, fatigue, and shortness of breath, all of which occurred after a football match. Transthoracic echocardiography showed an aneurysmal dilatation of the right sinus of Valsalva to the direction of the right ventricle. Color Doppler imaging showed a marked left-to-right turbulent flow from the aortic root to the right ventricle. Continuous Doppler imaging also revealed a continuous left-to-right systolodiastolic shunting. The patient was submitted to cardiovascular surgery for surgical repair.Article Acute Segmental Testicular Infarction Caused by Covid-19 Disease: a Case Report and Current Literature Review(Galenos Yayincilik, 2022) Demir, Murat; Dundar, IlyasCoronavirus disease-2019 (COVID-19) is known to cause sepsis-associated hypercoagulopathy. Thromboembolic complications affecting many systems associated with COVID-19 disease have been described in the literature. The direct effect of this virus on male urogenital organs and possible testicular damage is still being evaluated. Follow-up studies in recovering male patients are necessary to investigate the possibility of testicular damage. In this article, we aimed to present a 30-year-old patient who presented with acute testicular pain and was diagnosed with testicular infarction due to COVID-19 with ultrasonography and contrast-enhanced magnetic resonance imaging findings.Article Adıyaman Merkez İlçede Yetiştirilen Yerel Üzüm Çeşitlerinin Ampelografik Tanımlanması(2017) İlhan, Esma; Uyak, Cüneyt; Doğan, AdnanBu araştırma, Adıyaman Merkez İlçede yetiştirilen üzüm çeşitlerinin ampelografik özelliklerini belirlemek amacıyla, 2014-2015 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Çeşitlerin ampelografik özellikleri \"Uluslararası Bitki Gen Kaynakları Merkezi\" (IBPGR) tarafından oluşturulan \"Üzüm Tanımlayıcıları\" metoduna göre belirlenmiştir. Araştırma sonunda, Adıyaman yöresinde yetiştirilen 19 üzüm çeşidinin Vitis vinifera L. türüne ait oldukları belirlenmiştir. Tane kabuk renginin 12 çeşitte 'yeşil sarı', beş çeşitte 'koyu kırmızı siyah', Kırmızı Sofralık ve Sorik çeşitlerinde ise 'kırmızı' olduğu tespit edilmiştir. İncelenen çeşitlerde, ortalama salkım büyüklüğü 118.6-291.78 cm², ortalama salkım ağırlığı 123.09-710.91 g, ortalama tane ağırlığı 2.05-6.21 g, omca başına ortalama verim 4.10-7.84 kg, suda çözünür kuru madde (SÇKM) %10.5-26 ve titre edilebilir asit 3.29-4.46 g/l arasında saptanmıştır. Çiçek yapısının 16 çeşitte 'erdişi', Zerik, Hönüsü ve Bozgolik çeşitlerinde ise 'morfolojik erdişi fizyolojik dişi' olduğu belirlenmiştir.Article Age-Stage, Two-Sex Life Table: the Basis of Population Ecology, Biological Control and Pest Management(Centenary University, 2018) Atlihan, R.; Özgökçe, M.S.; Chi, H.Because they are capable of providing an integrated and comprehensive description of numerous biological parameters (survival, development, fecundity, etc.) of a population, life tables are one of the most powerful tools available for biologists and other researchers conducting research on population ecology, biological control, and pest management. Since the traditional female age-specific life tables ignore the male population and stage differentiation, their use often results in errors and inaccuracies. This article was prepared to discuss the reasons and advantages of using the age-stage, two-sex life table. © 2018, Centenary University. All rights reserved.Article Ağrı İlindeki Ekmek Fırınlarının Bazı Özelliklerinin Değerlendirilmesi Üzerine Bir Anket Çalışması(2010) Yiğit, Ali Haydar; Doğan, İsmail SaitBu çalışmada Ağrı’da serbest tipte (Francala) ekmek üretimi yapan 30 ayrı fırında anket uygulanmış ve üç dönemde alınan ekmek numunelerinin asitlik ve tuz değerleri belirlenmiştir. Ağrı ilinde ekmek fırınların çoğu kurulu kapasitelerinin çok altında çalışmaktadır. Yöredeki ekmek fabrikalarında sanitasyon işlemlerinin çok yetersiz olduğu gözlemlenmiştir. Farklı fırınlardan farklı dönemlerde alınan ekmek örneklerinin asitlik değerleri %6.3 ile 10.0 arasında değişmiş, fırınlar ve dönemler arasındaki fark önemli bulunmuştur. Asitlik değerinin en çok %7.5 olması gerekirken, maya ve katkı maddelerinin bilinçsiz kullanımına bağlı olarak, fırınların 2/3’ünde üretilen ekmeklerde asitlik değeri daha yüksek bulunmuştur. Ekmek ve ekmek çeşitleri tebliğine göre (2002/13); ekmeğin tuz kuru maddede en çok %1.75 (m/m) olması gerekirken, farklı fırınlardan alınan ekmek örneklerinin ortalama tuz değerleri %1.02 ile 2.34 arasında belirlenmiştir. Bu araştırma ile yakın zamanda düzenlenen mevzuata göre, ruhsatlandırılan işletmelerin genel sanitasyon koşulları belli ölçüde sağlanmış olsa da, sonrasında bu şartların devam ettirilemediği ve bu durumdan ekmek kalitesinin olumsuz etkilendiği gözlenmiştir.Article Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır ve Van İllerinde Tespit Edilen Aspidiotinae ve Leucaspidinae (Hemiptera: Diaspididae) Türleri(2009) Atlıhan, Remzi; Kaydan, M.bora; Kozar, FerencBu çalışma ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin beş ilinde (Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Van) bulunan kabuklubitlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç için bu illerde bulunan kültür ve doğal florada bulunan bitkilerden örnekler 2005–2008 yıllarında toplanmış ve bölgenin kabuklubit faunası ortaya konulmuştur. Araştırmanın sonucunda, örneklemenin yapıldığı beş ilde toplam olarak 20 adet kabuklubit türü tespit edilmiştir. Bu türlerden dört tanesinin (Diaspidiotus transcaspiensis (Marlatt), Fisanotargionia quadrilobata Kaussari & Balachowsky, Rhizaspidiotus balachowskyi Kozár & Matile-Ferrero, Rhizaspidiotus bivalvatus Goux) Türkiye faunası için yeni tür olduğu belirlenmiştir.Article Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır ve Van İllerinde Tespit Edilen Diaspidinae ve Odonaspidinae (Hemiptera: Diaspididae) Türleri(2009) Kozar, Ferenc; Atlıhan, Remzi; Kaydan, M.boraBu çalışma ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin beş ilinde (Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Van) bulunan Diaspidinae ve Odonaspidinae alt familyalarına bağlı kabuklubitlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu illerde bulunan kültür ve doğal florada bulunan bitkilerden örnekler 2005–2008 yıllarında toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda, örneklemenin yapıldığı beş ilde toplam olarak 16 adet kabuklubit türü tespit edilmiştir. Bu türlerden ikisinin (Chionaspis lepineyi Balachowsky ve Epidiaspis salicis (Bodenheimer)) Türkiye faunası için yeni kayıt olduğu belirlenmiştir.Article Agro Morphological Properties of Plums (Prunus Domestica L.) Genotypes Grown in Van Region(Centenary University, 2018) Çelik, F.; Kuba, G.This study was conducted in the years 2010 and 2011 to determine plum genotypes naturally grown in Van region and to identify biological diversity in the region. Phenological, pomological and morphological properties of available plum genotypes were assessed and a total of 45 genotypes were monitored for two years. Among the investigated genotypes, 10 were selected as promising plum genotypes. Budburst dates of promising genotypes varied between 5-26 April, initiation of flowering dates varied between 30 April-14 May; full-bloom dates varied between 03-17 May; end of flowering dates varied between 11-24 May; and harvest dates varied between 01 August-10 September. Fruit weights of promising genotypes varied between 8.66-25.59 g; fruit widths between 22.29-31.22 mm; fruit lengths between 22.98-35.86 mm; fruit heights between 23.16-33.32 mm; seed weights between 0.59-1.45 g; seed widths between 9.56-19.23 mm; seed lengths between 11.91-20.97 mm; fruit volumes between 12.00-32.00 cm³; fruit densities between 0.80-1.53 g cm -3 fruit flesh/seed ratios between 11.50-23.09%; fruit juice titratable acidity values between 0.89-2.62%; pH values between 3.75-4.08; total soluble solids contents (TSSC) between Brix° 10.5-15.5; vitamin C contents between 9.84-29.80 mg 100g -1 , tree canopy heights between 2.30-6.00 m; and canopy widths between 2.30-7.40 m. © 2018, Centenary University. All rights reserved.Article Ahlat (Bitlis) Yöresinden Selekte Edilen Cevizlerin (Juglans Regia L) Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri(2010) Balta, Fıkrı; Muradoğlu, FerhadBu araştırmada, Ahlat yöresinden selekte edilen 15 ümitvar ceviz genotipinin bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerine yer verilmiştir. Ümitvar genotiplerde meyve ağırlığı 9.91-15.22 g, iç ağırlığı 5.00-6.24 g, iç oranı %40.9-52.3 değerleri arasında kaydedilirken; yağ, protein, kül ve nem oranları sırasıyla % 51.5-62.8, % 15.5-23.3, % 2.2-4.2 ve % 1.0-2.4 olarak belirlenmiştir. Seçilen genotiplerin meyveleri (100 g iç ceviz) ortalama olarak % 3.11 N, 399.55 mg/100g P, 616.00 mg/100g K, 169.04 mg/100g Ca, 296.27 mg/100g Mg ve 20.25 mg/100 g Na içermişlerdir. Tüm genotiplerin meyvelerinde potasyum içeriği diğer elementlerden daha yüksek bulunurken, bunu fosfor, magnezyum, kalsiyum ve sodyum içerkleri takip etmiştir. Bununla birlikte, meyvelerde Cu içeriği 0.35 mg/100g ile 1.43 mg/100g arasında tespit edilmiştir.Article Aile İçi Cinsel İstismar Sonrası Zedelenmiş Cinsellik: Kompulsif Cinsel Davranışları Olan Bir Olgu Sunumu(2011) Atli, Abdullah; Selvi, Yavuz; Özdemir, Pınar Güzel; Kıran, Gündoğdu SongülAile içi cinsel istismar, sebep olduğu utanç ve suçluluk duygularının yanı sıra, aileden ve yakın çevreden gizlenmesi nedeniyle tespit edilenden daha sık olarak yaşanan, istismara uğrayan bireyin şimdiki ve gelecekteki yaşantısını olumsuz etkileyen, bu konuda çalışanları oldukça zorlayan bir durumdur. Çocukluk çağı cinsel istismarı, Finkelhor ve Browne’nin travma modelinde ifade edildiği gibi, 4 ana başlık altında incelenen ciddi sorunlara neden olur. Bunlar, zedelenmiş cinsellik, ihanet duygusu, acizlik ve damgalanma şeklinde sıralanabilir. Zedelenmiş cinsellik, cinsel duygu ve davranışların normal gelişiminden sapması olarak tanımlanabilir. Cinsel istismar ve sebep olduğu zedelenmiş cinsellik bireyin cinsel kimlik gelişiminde, çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca belirgin bozulmalar şeklinde ortaya çıkar. Cinsel istismar, psikopatolojik anlamda duygudurum bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğuna sebep olabileceği gibi, tekrarlayıcı, rastgele kompulsif davranışlar da ortaya çıkabilir. Bu olgu sunumunda, çocukluk döneminde maruz kaldığı cinsel istismarın uzun dönemdeki etkileri arasında sayılabilecek cinsel obsesyonlar ve kompulsif cinsel davranışlar sergileyen bir olgu sunulmuştur.Article Akkeçi Oğlaklarında Kesin Öncesi ve Kesim Sonrası Ölçülen Bazı Özellikler Arasındaki İlişki Yapısınınkanonik Korelasyon Analizi ile İrdelenmesi(2005) Başpınar, Ensar; Keskin, Sıddık; Kor, AşkınKanonik korelasyon analizi, her birinde iki yada daha fazla değişken bulunan, iki değişken seti arasındaki ilişki yapısının irdelenmesinde kullanılan çok değişkenli analiz tekniğidir. Bir zorunluluk olmamasına rağmen, bu analiz tekniğinde; değişken setlerinden biri bağımlı, diğeri de bağımsız değişken seti olarak ele alınabilir. Analizde, her iki değişken seti için de setlerde yer alan değişkenlerin doğrusal kombinasyonlarından yeni değişkenler elde edilir ve bu yeni değişkenler - arasındaki korelasyonun maksimum olması amaçlanır. Elde edilen yeni değişkenlere kanonik değişkenler, bunlar arasındaki korelasyonlara da kanonik korelasyonlar denir. Bu çalışmada, 6 aylık yaştaki 82 adet Akkeçi oğlaklarının, kesim öncesi ve kesim sonrası ölçülen bazı özellikleri arasındaki ilişki yapısı, kanonik korelasyon analizi ile irdelenmiştir. Oğlaklardan kesim öncesinde tespit edilen; kesim ağırlığı (KA), cidago yüksekliği (CY), vücut uzunluğu (VU), göğüs derinliği (GD), kürekler arkası göğüs genişliği (KGG), göğüs çevresi (GÇ) ve but çevresi (BÇ) olmak üzere 7 adet özellik X değişken seti; baş ağırlığı (BA), ayak ağırlığı (AA), post ağırlığı (PA), iç yağ ağırlığı (İYA), takım ağırlığı (TA), dalak ağırlığı (DA), sıcak karkas ağırlığı (SKA) ve soğuk karkas ağırlığı (SOKA) olmak üzere 8 adet özellik de Y değişken seti olarak alınmıştır. Sonuçta, birinci kanonik değişken çifti arasında hesaplanan kanonik korelasyon 0. 962 olarak (p< 0.01) bulunmuştur.Article Alevilik-bektaşi Geleneğinde Muhabbet: Ruhsal Bir Bilgi Ortamı(2011) Işık, CanerSözlü kültür ortamı içinde olan Alevi Bektaşi geleneğinin, bilgi aktarma ve açıklama ortamı muhabbetlerdir. Muhabbetler ruhsal bilginin aktarımının sağlandığı, sembolik yapıya sahip şiirlerin oluşturulduğu, aktarıldığı ve açıklandığı ortamlardır. Muhabbet ortamı kişilerin karşılıklı etkileşimini gerekli kılar. Bu anlamıyla kişilerin etkin katılımı ile gerçekleşir. Etkin katılım, katılımcıların ruhsallığı deneyimlemesine, bütünlük hissinin yaşanmasına imkân sağlar. Bu durum ise ruhsallığın etki alanında olan, bireysel ve toplumsal, birçok işlevin yerine getirilmesi ile sonuçlanır. Araştırmada yazılı kaynakların yanısıra, muhabbet ortamlarında bulunan kaynak kişilerin aktardıkları da kullanılmıştır. Makalede ilk olarak Alevi Bektaşi geleneğindeki muhabbet ortamı tanımlanmıştır; ikinci olarak muhabbet, geleneğin ruhsal yönü olarak belirlenmiş; son olarak ise muhabbetler ruhsallığın yayıldığı ortam olarak tespit edilmiştir.Article Anaçların (Maternal) Ve/veya Yumurta İçi (İn Ovo) Antioksidan Beslemenin Kanatlılarda Gen Ekspresyonu ve Performans için Önemi(2017) Karageçili, Mehmet Reşit; Karadaş, FilizGünümüzde ticari kanatlı hayvanlara uygulanan yoğun seleksiyona bağlı olarak embriyoların metabolik hızının artmasıyla birlikte besin madde gereksinimleri de artmıştır. Bu değişen besin madde ihtiyacının karşılanmaması embriyonik gelişim, çıkış gücü, çıkış kalitesi ve çıkış sonrası performans gibi parametreler üzerinde olumsuz etkiye neden olmaktadır. Yumurta, embriyonal gelişim sırasında yoğun embriyonik metabolizmanın sebep olduğu oksidatif hasardan embriyoyu korumak amacıyla, maternal kökenli antioksidanları bol miktarda içermektedir. Damızlıkların (maternal) antioksidan ilaveli yemlerle beslenmesi veya damızlıklardan elde edilen yumurtaların kuluçka esnasında yumurta içi (in ovo) antioksidan beslenmesi ile deneysel olarak yumurtanın temel antioksidan içeriğinin değiştirilmesinin, embriyo ve civcivlerin antioksidan bileşenleri üzerine etkisinin olduğu, oksidatif stresin zararlı etkisinin azaldığı ve sonuçta çıkış sonrası civciv gelişiminin olumlu yönde etkilendiği yapılan çalışmalarla bildirilmiştir. Ayrıca maternal verimi artırmak ve çıkış sonrası civcivlerin yaşama gücünü iyileştirmek amacıyla anaçlar karmaşık epigenetik maternal etkinin bir parçası olarak antioksidanları yemden yumurtaya transfer ettikleri ileri sürülmektedir. Maternal ve in ovo antioksidan besleme ile embriyonun kritik dönemde ihtiyaç duyduğu antioksidan miktarının artırılması, embriyo dokularındaki antioksidan miktarını yükseltmekte, dolayısıyla embriyonun yaşama gücünü olumlu yönde etkilemekte, civciv çıkış ağırlığında artış gözlenmekte, çıkış sonrası yem kullanımını ve verimi iyileştirmekte olduğu ileri sürülmektedir. Bu olumlu etkinin, embriyonun epigenetik etki ile eksprese olan gen sayısındaki artış ile ilişkili olduğu, bu nedenle de bu etkinin birden fazla kuşağı etkileyebileceğini ileri süren çalışmalar mevcuttur. Bu derlemede, kanatlı damızlık yemi ya da döllü yumurtalara in ovo besleme yolu ile antioksidan konsantrasyonu artırılmış embriyoların gen ekspresyon ilişkilerini inceleyen çalışmalar derlenmiştirArticle Anagyrus Pseudococci (Girault) (Hymenoptera: Encyrtidae)' Nin Farklı Yaştaki Planococcus Citri (Risso) (Hemiptera: Pseudococcidae) Üzerindeki Bazı Biyolojik Özellikleri(2005) Çalışır, Sevilay; Kılınçer, A. Neşet; Ülgentürk, Selma; Kaydan, M.boraAnagyrus pseudococcrnm bazı biyolojik özelliklerine konukçusu Planococus citri'rim yaşının etkileri 12 ve 18 gün yaşlı nimfleri üzerinde, 28±1°C sıcaklık, % 60-65 orantılı nem, 16:8 (aydınlık:karanlık) ışıklanma rejiminin sağlandığı iklim odası koşullarında incelenmiştir. Parazitoitin gelişme süresi, ergin ömrü, cinsiyet oranı, bir dişi başına meydana gelen erkek, dişi ve toplam birey sayısı ve kapsüllerime reaksiyonu, ayrıca unlubitih mumyalaşma süresi araştırılmış, bu verilerden faydalanılarak parazitoitin iki farklı yaştaki unlubitler üzerindeki yaşam çizelgesi oluşturulmuştur. A. pseudococcî nin gelişme süresi ve ömür uzunluğu üzerinde konukçu yaşının önemli bir etkisi olmadığı, dişi bireylerinin gelişme süresinin 12 gün yaşlı turunçgil unlubiti nimflerinde ortalama 13,20±0,092 gün, erkeklerde 12,45+0,11 gün olduğu, 18 gün yaşlı unlubitlerde, dişilerin 13,15+0,18 gün, erkeklerin 12,35±0,15 günde geliştiği tespit edilmiştir. Dişi parazitoitin ömür süresinin erkeklerden daha uzun olduğu ve 12 gün yaşlı unlubitlerde 14,35±0,68 gün, 18 gün yaşlılarda 14,60±0,62 gün sürdüğü belirlenmiştir. Parazitoitin ovipozisyonu 12 gün yaşlı unlubitlerde 11.50±0.44 gün, 18 gün yaşlı unlubitlerde 13.35±0.70 gün sürmüştür. Bir dişi parazitoit başına meydana gelen dişi birey sayısı, 12 gün yaşlı unlubitlerde 13,05+0,55 adet, 18 gün yaşlı unlubitlerde 21,65+1,1 adet, erkek sayısı ise sırasıyla 17,40+0,59 ve 24,40±1,1 adet bulunmuştur. A. pseudococcfnm cinsiyet oranı 12 gün yaşlı unlubitlerde yetiştirilen populasyonda 0,75:1, 18 gün yaşlı unlubitlerde 1:0,88 ($:Article Analyses of Soluble Endoglin and Matrix Metalloproteinase 14 Using Enzyme-Linked Immunosorbent Assay in the Diagnosis and Assessment of Severity of Early- and Late-Onset Pre-Eclampsia(Galenos Yayincilik, 2021) Ovayolu, Ali; Ovayolu, Gamze; Karaman, Erbil; Guler, Selver; Dogan, Ilkay; Yuce, TuncayObjective: Abnormal trophoblastic invasion and impaired placentation have a crucial role in the etiopathogenesis of preeclampsia (PrE). Trophoblastic cells are involved in invading the maternal decidua and remodelling of the spiral arteries with matrix metalloproteinase-14 (MMP-14). MMP-14 cleavage of endoglin releases its extracellular region, the soluble form of endoglin (s-ENG), into the maternal circulation. In PrE, there is a relationship between endothelial dysfunction and s-ENG concentration. The aim was to determine and compare the serum levels of s-ENG and MMP-14 in different groups of PrE patients and healthy subjects. Material and Methods: The study included 30 patients with late-onset preeclampsia (L-PrE) (group 1; gestational age >= 34 weeks), 33 patients with normal pregnancy (group 2; gestational age >= 34 weeks), 31 patients early-onset preeclampsia (E-PrE) (group 3; gestational age < 34 weeks), and 31 patients with normal pregnancy (group 4; gestational age <34 weeks). s-ENG and MMP-14 concentrations measured using enzyme-linked immunosorbent assays were compared. Results: In all groups, MMP-14 concentrations decreased with increasing gestational age. s-ENG concentrations were highest in the E-PrE group. In groups 1 and 3, 29 had mild PrE while 32 suffered severe PrE and s-ENG concentrations did not differ between mild and severe preeclampsia (p=0.133). However, there was a significant difference in MMP-14 concentration comparing mild with severe PrE (3.11 +/- 0.61 vs 3.54 +/- 1.00; p=0.047, respectively). There was no correlation between s-ENG and MMP-14 concentrations. Conclusion: MMP-14 and s-ENG concentrations can be predictive biomarkers for the diagnosis of PrE. Maternal serum MMP-14 concentration may be a biomarker for determining the severity of PrE.