Gut Hastalarında Ürat Düşürücü Tedavinin Kemik Mineral Yoğunluğu Üzerindeki Etkisi

No Thumbnail Available

Date

2025

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

Giriş ve Amaç: Gut hastalığı, hiperürisemi sonucunda oluşan monosodyum ürat (MSU) kristallerinin eklem ve çevre dokularda birikmesiyle karakterize, akut inflamatuar ataklarla seyreden ve özellikle orta ileri yaş erkekler ile postmenopozal kadınlarda yaygın olarak gözlenen kronik bir metabolik hastalıktır. Hiperürisemi, gut hastalığının temel patofizyolojik bileşeni olup, serum ürik asit (SUA) düzeylerindeki artış, hastalığın hem gelişiminde hem de şiddetinin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Literatürde SUA düzeyleri ile kemik mineral yoğunluğu (KMY) arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda çelişkili bulgulara rastlanmaktadır. Bazı araştırmalar, SUA'nın kemik rezorpsiyonunu inhibe ettiği ve osteoblast aktivitesini desteklediği yönündeki bulgularla KMY'yi artırabileceğini ve osteoporoz riskini azaltabileceğini öne sürerken; diğer çalışmalar ise yüksek SUA düzeylerinin inflamatuar süreçleri ve oksidatif stresi tetikleyerek kemik dokusunda olumsuz etkilere neden olabileceğini bildirmektedir. Ürat düşürücü tedaviler (UDT), gut hastalığında SUA düzeyini azaltmak amacıyla sıklıkla kullanılmakta olup, bu tedavilerin KMY üzerindeki etkisini doğrudan inceleyen araştırmalar ise sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı, gut hastalarında kullanılan UDT'nin ürik asit düzeylerini düşürmesinin KMY üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Materyal ve Metod: Bu araştırma prospektif bir çalışma olup Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Romatoloji Polikliniğinde Mayıs 2024 - Mayıs 2025 tarihlerinde yaşları 30-85 arasında olan ve 2015 ACR/EULAR kriterlerine göre gut tanısı almış 60 hasta dahil edilmiştir. Hastalar, UDT alan (n=30) ve almayan (n=30) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Her iki grup için tedavi başlangıcında ve 12.ay sonunda serum ürik asit düzeyleri ve kemik mineral yoğunluğu (L1 L4 lomber vertebra ve femur boyun T-skorları) ölçülmüştür. İstatistiksel analizlerde normal dağılıma uygunluk testleri, bağımsız ve eşleştirilmiş örneklem t-testi, Mann-Whitney U testi, Wilcoxon testi ve korelasyon analizleri uygulanmış, analizler SPSS 28.0 programı ile yapılmıştır. Bulgular: Her iki grup arasında başlangıçta yaş ve boy gibi bazı demografik farklılıklar olmakla birlikte, cinsiyet dağılımı, vücut kitle indeksi ve başlangıç KMY değerleri açısından anlamlı fark izlenmemiştir. UDT grubunda, tedavi sonrasında serum ürik asit düzeylerinde anlamlı bir azalma gözlenmişken (p<0.05), gut kontrol grubunda hafif bir artış izlenmiştir. Ancak tedavi öncesi ve sonrası dönemler karşılaştırıldığında, her iki grubun da L1-4 ve femur T-skorlarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik izlenmemiştir (p>0.05). Ayrıca tedavi öncesi ve sonrası serum ürik asit düzeyleri ile KMY arasında anlamlı bir korelasyon bulunmamıştır (p>0.05). Bu sonuçlar, ürik asit düzeylerindeki değişimin kemik mineral yoğunluğu üzerinde doğrudan bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Sonuç: Bu çalışma, gut hastalarında uygulanan ürat düşürücü tedavinin serum ürik asit düzeylerini anlamlı biçimde düşürdüğünü; ancak kısa vadede kemik mineral yoğunluğu üzerinde belirgin bir etkisinin bulunmadığını ortaya koymuştur. Literatürde, ürik asidin kemik metabolizması üzerindeki etkilerine ilişkin bulgular çelişkilidir. Bazı çalışmalar, ürik asidin antioksidan özellikleri aracılığıyla kemik kaybını engelleyebileceğini ileri sürerken; diğerleri, yüksek serum ürik asit (SUA) düzeylerinin inflamasyon ve oksidatif stres yoluyla kemik yıkımını artırabileceğini bildirmektedir. Çalışmamızda, UDT ile anlamlı düzeyde ürik asit düşüşü elde edilmesine rağmen KMY üzerinde anlamlı bir değişiklik olmaması, bu ilişkinin doğrudan ve kısa vadeli olmadığını düşündürmektedir. UDT'nin kemik sağlığı üzerindeki etkilerinin daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilebilmesi için, daha geniş örneklem gruplarına sahip, uzun süreli takip verileri içeren ve çok değişkenli analizleri kapsayan ileri düzey çalışmalara ihtiyaç vardır. Özellikle D vitamini düzeyi, parathormon seviyesi, inflamatuar belirteçler ve fiziksel aktivite gibi kemik metabolizmasını etkileyen faktörlerin de dikkate alınacağı kapsamlı çalışmalar, klinik karar süreçlerine katkı sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Gut hastalığı, Ürat düşürücü tedavi, Serum ürik asit, Kemik mineral yoğunluğu, Osteoporoz
Introduction and Aim: Gout is a chronic metabolic disorder characterized by the deposition of monosodium urate (MSU) crystals in joints and surrounding tissues as a result of hyperuricemia, leading to acute inflammatory attacks. It is commonly observed in middle-aged to elderly men and postmenopausal women. Hyperuricemia is the central pathophysiological component of gout, and elevated serum uric acid (SUA) levels play a critical role in both the development and severity of the disease. In the literature, studies examining the relationship between SUA levels and bone mineral density (BMD) have yielded conflicting results. Some suggest that SUA may enhance BMD and reduce the risk of osteoporosis by inhibiting bone resorption and promoting osteoblast activity, whereas others report that elevated SUA levels may adversely affect bone tissue by triggering inflammatory processes and oxidative stress. Urate-lowering therapies (ULTs) are frequently employed to reduce SUA levels in gout patients. However, studies directly investigating the effects of these therapies on BMD are limited. The aim of this study is to evaluate the impact of SUA reduction via ULT on bone mineral density in patients with gout. Materials and Methods: This prospective study was conducted at Yuzuncu Yil University, Faculty of Medicine, Department of Physical Medicine and Rehabilitation, Rheumatology Outpatient Clinic, between May 2024 and May 2025. Sixty patients aged 30 to 85 years, diagnosed with gout according to the 2015 ACR/EULAR criteria, were included. Patients were divided into two groups: those receiving ULT (n=30) and those not receiving ULT (n=30). For both groups, serum uric acid levels and bone mineral density (T scores of L1–L4 lumbar vertebrae and femoral neck) were measured at the beginning of the treatment and at the end of the 12th month. Statistical analyses included tests for normality, independent and paired sample t-tests, Mann-Whitney U test, Wilcoxon test, and correlation analyses. All analyses were conducted using SPSS version 28.0. Results: Although there were some baseline demographic differences between the two groups, such as age and height, no statistically significant differences were observed in terms of sex distribution, body mass index, or initial BMD values. In the ULT group, a significant decrease in serum uric acid levels was observed after treatment (p<0.05), whereas a slight increase was noted in the control group. However, when comparing pre- and post-treatment values, no statistically significant changes were found in the T-scores of L1–L4 and femoral neck in either group (p>0.05). Additionally, no significant correlation was observed between changes in SUA levels and BMD before and after treatment (p>0.05). These findings indicate that changes in uric acid levels do not have a direct effect on bone mineral density. Conclusion: This study demonstrated that urate-lowering therapy significantly reduces serum uric acid levels in patients with gout; however, it does not have a notable impact on bone mineral density in the short term. The existing literature presents conflicting evidence regarding the effects of uric acid on bone metabolism. While some studies suggest a protective role via antioxidant properties, others highlight the potential for bone damage through inflammation and oxidative stress associated with high SUA levels. Despite achieving a significant reduction in SUA through ULT in our study, the absence of a meaningful change in BMD suggests that the relationship may not be direct or short-term. Further advanced studies involving larger sample sizes, long-term follow-up data, and multivariate analyses are needed to more comprehensively evaluate the effects of ULT on bone health. Particularly, future research should incorporate additional factors influencing bone metabolism such as vitamin D levels, parathyroid hormone levels, inflammatory markers, and physical activity to better inform clinical decision-making. Keywords: Gout Disease, Urate-Lowering Therapy, Serum Uric Acid, Bone Mineral Density, Osteoporosis

Description

Keywords

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Physical Medicine and Rehabilitation

Turkish CoHE Thesis Center URL

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

End Page

89
Google Scholar Logo
Google Scholar™