Iran's Foreign Policy and the Arab Spring Process (2010-2020)

No Thumbnail Available

Date

2022

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

Ortadoğu'da büyük bir etki yaratan 1979 İran İslam Devrimi ile bölge ülkelerinde yaşayan Şiiler için Şii bir devlet yönetimi altında yaşama umudu belirmiştir. Bu durum Şii bir nüfusa sahip olan devletler için bir endişe ve tehlike olarak algılanmıştır. Bu endişenin ilk ve en büyük sonucu İran-Irak savaşı olmuştur. Savaş sonrasında ılımlı bir politika izleyen İran bölge ülkeleriyle ilişkilerini düzeltmeye çalışmıştır. Kurulmaya çalışılan bu ılımlı ilişkilerin devam ettirilmesi, 2003 yılında ABD'nin Irak'a müdahalesiyle zorlaşmıştır. Tunus'ta 2010 yılında başlayan sokak hareketlerinin ve protestoların şiddet olaylarına ve silahlı çatışmalara dönüşmesi ve batı yanlısı Zeynel Abidin bin Ali ve Hüsnü Mübarek iktidarlarının devrilmesi ile İran bu gösterileri 'İslami Uyanış' olarak nitelendirmiş ve 1979 İran İslam Devrimi'ni bir rol model olarak sunmuştur. İran'a göre bu gösteriler, 1979 Devrimi ile benzer özellikler göstermekte hatta bu devrimin devamı hareketler olarak görülmektedir. İran'a göre bu iktidarların yıkılmasının nedeni batı yanlısı olmaları ve İsrail ile iyi ilişkiler geliştirmiş olmalarıdır. Tunus ve Mısır'da yaşananlar İran için ideolojik kazanç haline gelirken, çatışmaların İran'ın müttefiki Suriye'de başlaması İran'ın Arap Baharı'na bakışını değiştirmiştir. Suriye rejimi İran için çok önemlidir ve Suriye'de muhalefetin kazanması İran için büyük bir kayıp olacaktır. Çünkü İran, Lübnan gibi devletler ve Hamas ile Hizbullah gibi örgütlerle Suriye aracılığıyla ilişki kurmuş ve böylece Ortadoğu'da önemli bir aktör haline gelmiştir. Suriye'nin kaybedilmesi İran için kabul edilebilir değildir.
With the 1979 Iranian Islamic Revolution, which had a great impact in the Middle East, the hope of living under a Shiite state emerged for the Shiites living in the countries of the region. This situation was perceived as a concern and danger for states with a Shiite population. The first and greatest consequence of this concern was the Iran-Iraq war. Following a moderate policy after the war, Iran tried to improve its relations with the countries of the region. The continuation of these moderate relations became more difficult with the US occupation in Iraq in 2003. After the street movements and protests that started in Tunisia in 2010 turned into violent incidents and armed conflicts, West-supporting governments of Zeynel Abidin bin Ali and Hosni Mubarak was overthrown, Iran described these demonstrations as 'Islamic Awakening' and presented the 1979 Iranian Islamic Revolution as a role model. According to Iran, these demonstrations show similar characteristics with the 1979 Revolution and are even seen as the continuation of this revolution. According to Iran, the reason for the collapse of these governments is being allies of West and having developed good relations with Israel. While the events in Tunisia and Egypt became an ideological gain for Iran, the start of conflicts in Iran's ally Syria changed Iran's view of the Arab Spring. The Syrian regime is very important to Iran and it would be a great loss for Iran if the opposition won in Syria. Iran has established relations with Lebanon and organizations such as Hamas and Hezbollah through Syria and became an important actor in the Middle East. The loss of Syria is not acceptable to Iran.

Description

Keywords

Uluslararası İlişkiler, Arap Baharı, Uluslararası ilişkiler, Uluslararası politika, İran, İran Devrimi, International Relations, The Arab Spring, International relations, International policy, Iran, Iran Revolution

Turkish CoHE Thesis Center URL

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

End Page

87

Collections

Google Scholar Logo
Google Scholar™