Master Tezleri

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/11

Browse

Now showing 1 - 20 of 5475

Van İlinde Bazı Mahalli Kavun Çeşitlerinin Yetiştiriciliği Üzerine Araştırmalar
(1990) Kaya, Namık; Şen, Seyit Mehmet
Bu calışma Türkiye'nin çeşitli yörelerinden temin edilen Pamukova, Yerli, Kesmeli, Karaova, Alaca Düyülek, Hırsız Almaz, Azize, Kermeli ve Yaz kavun çeşitleri üzerinde yapılmıştır. Çeşitlerin meyve ağırlıkları sırasıyla; 644.9, 738.7, 627.1, 664.9, 802.0, 427.8, 520.0, 614.4, 1017.0 gram olarak tespit edilmiştir. Meyve ağırlığı dikkate alınarak; Yaz kavunu ve Alaca Düyülek çeşitleri üzerinde daha detaylı araştırmaların yapılması faydalı olacaktır.
The Production of Five Reel Homogeneous Linear Forms
(1990) Görentaş, Necat; Dalgın, Hasan
Beş reel homojen lineer formun çarpımı için minimum değerin bulunması amaçlanmıştır. Bu minimum değerin bulunması için gerekli önteoremler verilmiş ve ispatları yapılmıştır.
Investigation of Some Properties of Polystyrene by Inverse Gas Chromatography
(1990) Karagöz, Mustafa Hamdi; Özdemir, Eyüp
Bu çalışmada plistrien-n-alkol sistemlerinin termodinamik özellikleri invers gaz kromatografisi tekniği ile incelendi. Bu amaçla, destek olarak kullanılan chromosorb W üzerine kaplanan polistrien bakır kolon içine doldurularak değişik sıcaklıklarda üzerine alkoller enjekte edildi ve spesifik alıkonma hacimleri tayin edildi. (1/T; lnVg0) grafiğinden polistrienin camsı geçiş sıcaklığı 373 K bulundu. Camsı geçiş sıcaklığı altındaki sıcaklıklarda polistrien üzerinde alkollerin adsorbsiyon ısılarının etil alkol < n-propil alkol < n-bütil alkol sırasına göre arttığı tespit edildi. Tg (camsı geçiş sıcaklığı) üzerinde sorbsiyon için probların ▵G1S, ▵S1S ve ▵H1S değerleri tayin edildi. Sonsuz seyreltik hal için probların ağırlıkça aktiflik kesri (a1/w1)∞, flory-huggins parametresi X, kısmı molar serbest enerji ▵G1∞ ve kısmi molar ısı ▵H1∞ değerleri bulundu. Bu değerler polimer-nonsolvent sistemleri için bulunan değerlerle uygunluk gösterdi. Flory-huggins X değerinden faydalanılarak polistrienin çözünürlük parametresi 𝛿2 bulundu. Çözünürlük parametresinin sıcaklıkla azaldığı görüldü.
Kemal Ümmi Divanı: (Metin ve İndeks)
(1991) Öztürk, Dursun; Akkuş, Muzaffer
Determination of Glycosylated Hemoglobin Amount in Diabetic Patients
(1992) Çelik, İsmail; Yeğin, Eşref
Bu çalışmada, 48 şeker hastası ve 48 sağlıklı şahıs için hemolzatta glikozillenmiş hemoglobin, açlık kan şekeri ve hemoglobi tespit edildi. Glikozillenmiş hemoglobin, tayini modifiye bir klorimetrik metod, açlık kan şekeri oksidaz yöntemine göre, Hemoglobin Sahli metoduna göre belirlendi. Kontrol grubu için glikozillenmiş hemoglobin, Açlık kan şekeri ve hemoglobin değeri X±SD olarak sırasıyla 1.82±0.36 µmol fruktoz/g Hb, 82.0±7.11 mg/100 ml, 15.35±0.8 g/dl bulunurken, şeker hastalar grubu için bu değerler sırasıyla 5.56±1.25 µmol fruktoz/g Hb, 279.99±55.96 mg/100 ml, 15.30.35±1.88 g/dl olarak bulundu. İstatistiki analizlr diabetli hastalar grubu ile kontrol grubunun glikozillenmiş hemoglobin ve açlık kan şekeri değerleri arasındaki farkın önemli (p0.001) olduğunu göstermiştir.
Bahtiyar-Name (Text-Index)
(1992) Sevinçli, Veysi; Akkuş, Muzaffer
Üzerinde çalıştığımız Bahtiyar-name adlı eser Pir Mahmud tarafından muhtemelen 16. yüzyılın sonlarında yazılmıştır. Manzum olan ve bugüne kadar tespit edilen tek nüshası Afyon İl Halk Kütüphanesi'nde (Gedik Ahmed Paşa, no:18343) kayıtlıdır. Bir mecmuanın 241b-337'nci yaprakları arasında bulunan eser, nesih ve rika karışımı bir hatla yazılmıştır. Eserde Allah'a ve Peygamber'e yazılmış iki küçük manzume vardır. Aruzun değişik kalıpları ile yazılan bu eserde ölçüler her bölümün başında verilmiş olup metin bir bütün olarak ele alınmış ve her beyit ayrı ayrı numaralandırılmıştır. Eserin hikaye kısmı mesnevi tarzında kaleme alınmıştır. Eserin tek nüsha olması ve bazı yerlerin karalanmış olması okunmasında güçlükler doğurmuştur. Eser Eski Anadolu Türkçesinin özelliklerini göstermesine rağmen metinde geçen Arapça-Farsça kelimelerin çokluğuna Pir Mahmud'un Divan şairleri arasında gösterilmesi de eklenince Bahtiyar-name'de Divan şiirinin özelliklerini görmek mümkündür.
Death of a Salesman Bir Trajedi Midir?
(1992) Yaşar, Tahir; Güner, Güneş
Banach Spaces
(1992) Taşdemir, Cahit; Altın, Yılmaz
Bu çalışmada Banach Uzayları Çalışılmıştır.Ancah banach uzaylarının daha iyi anlaşılabilmesi için Hahn-Banach Teorem, Düzgün Sınırlılık Teoremi, Açık Dönüşüm Teoremi Ve Kapalı Grafik Teoremi'nin ispatları da verilmiştir.
Van İlinde Üretilen Dondurmaların Duyusal, Kimyasal ve Mikrobiyolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma
(1992) Andiç, Seval; Akyüz, Nurhan
ÖZET Bu çalışmada Van ilinde dondurma imal eden derişik birimlerden 23 adet dondurma örneği alınmıştır. Alınan bu örnekler üzerinde duyusal, kimyasal ve mikro biyolojik analizler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar aşağıda Özetlenmiştir. 1. Tat ve koku belirlemeleri sonucu örneklerde normal tat ve koku, yanık süt tadı ve kokusu, bayat tat ve koku, tat ve aroma yetersizlikleri, fazla ve az tat lılık tespit edilmiştir. 2. Yapı ve kıvam belirlemesi için yapılan duyu sal analizler sonucu ise normal, buzlu, kumlu '. tüy gibi yumuşak, kolay ufalanır, gevsek ve ıslak yapı ve kıvam bel irlenmistir. 3. Renk ve görünüşte ise genelde normal görünü şün yanında açık. koyu ve dalgalı renkler tespit edil miştir. 4. Kurumadde oranı ortalama olarak; sade dondur malarda % 33.316 ± 0.836, çikolatalı dondurmalarda %33.377 ± 0.540 ve meyveli dondurmalarda ise %28. 948 ± 1.320 olarak bulunmuştur. 5. Su oranı ortalama olarak; sade dondurmalarda % 66.684 ± 0.349, çikolatalı dondurmalarda % 66.622 ± 0.540 ve meyvelilerde %71.052 ± 1.320 seklindedir. 6. Protein oranı ortalama değerleri; sade59 dondurmalarda %3.391 ± 0,349, çikolatalı dondurma larda%3. 045 + 0.354, meyveli dondurmalarda %0.466 ± 0.060 olarak tespit edilmiştir. 7. YaQ oranı ortalama sonuçları; sade dondur malarda %4.552 ± 0.475, çikolatalılarda 354.121 ± 0.444- 'dür. Meyveli dondurmalarda ise yağa rastlanmamıştır. 8. Yağsız kurumadde miktarı ortalama olarak; sade dondurmalarda % 28.764 ± 0.919, çikolatalı dondur malarda % 29.255 ± 0.653 ve meyveli dondurmalarda %28.948 ± 1.320 olarak tespit edilmiştir. 9. Kül oranı ortalaman; sade dondurmalarda %0.627 ± 0,032, çikolatalılarda %0.652 ± 0.032 ve meyve lilerde %0.166 ± 0.033 seklinde bulunmuştur. 10. Asit oranı ise ortalama olarak; sade dondur malarda %0.153 ± 0.026, çikolatalı dondurmalarda ?ğ0.152 ± 0. 012 ve meyveli dondurmalarda % 0.497 ± 0.197 olarak tespit edilmiştir. 11. Direk mikroskobik sayımda mi 'de ortalama mikroorganizma sayısı; sade dondurmalarda 1907645 ± 105.167, çikolatalı dondurmalarda 938222 ± 794.513 ve meyveli dondurmalarda 229140 ± 254.627 olarak tespit edilmiştir. 12. üretim ortamında toplam mikroorganizma sayısı mi 'de adet olarak; sade dondurmalarda 88000 ± 915.689, çikolatalılarda 105266 ± 728.682 ve rneyve-60 İllerde 2666 ± 675.934 delerlerini almıştır. 13. Koliform mikroorganizma sayımlarında ince lemeye alınan 23 örnekte ortalama olarak 1/10 ' luk dilis- yonların %91.31 ( + ) - %8.69 (-), 1/100'lük di 1 isyonların %91.31 ( + ) - 358.69 (-), 1/1000' 1 ik di 1 isyonların ise %39.14 (+) - %60.86 (-) seklinde saptanmıştır. 14. Maya ve küf sayımları sonucu mi 'de küf ve maya sayısı ortalama olarak; sade dondurmalarda 2650 ± 925.156, çikolatalı dondurmalarda 4042 ± 32.659 ve mey veli dondurmalarda 5775 ± 202.178 olarak tespit edilmiş tir.
Van Ekolojik Koşullarında Örtüaltı Uygulamasının Bazı Meyve Türlerinde Çöğür Yetiştiriciline Etkileri Üzerine Bir Araştırma
(1992) Mutlu, Hatice; Tekintaş, Y. F. Ekmel
4- O 2 Bu araştırmada örtüaltında ve açık arazide yetiştirilen yumuşak ve sert çekirdekli meyve türlerinden elma, armut, şeftali, kayısı, erik ve mahlep çöğürlerinin gövde ve kök gelişme durumları incelenmiştir» Örtüaltında yetiştirilen yumuşak ve sert çekirdekli meyve türlerinden elma, armut, şeftali, kayısı, erik ve mahlepte ortalama gövde uzunlukları sırasıyla.; 31,85 cm. 22,61 cm. 64, 74 cm. 58.88 cm, 54.25 cm, ve 25.68 cm, ortalama gövde çapları sırasıyla 0.44 cm, 0.59 cm, 0.76 cm, 0.79 cm, 0.74 cm ve 0.49 cm, ortalama gövde yaş ağırlıkları ise sırasıyla; 15.07 gr, 11.87 gr, 46.93 gr, 36.80 gr, 24.60 gr, ve 5,80 gr. alarak saptanmıştır. Aynı türlerin açık arazide yetiştiricilikte ise sırasıyla ortalama gövde uzunlukları.? 12.73 cm, 10.29 cm,32.38cm, 24, St cm. 22,94 cm ve 6,73 cm, ortalama gövde çapları 0.25 cm, 0.24 cm, 0,33 cm, 0.28 cm, 0.32 cm ve 0,32 cm, ortalama gövde yaş ağırlıkları ise? 3,89 gr. 3.60 gr, 5.57 gr, 2.12 gr, 2.78 gr, ve 1.28 gram olarak tesbit edilmiştir. örtüaltında yetiştirilen elma, armut, şeftali, kayısı, erik ve mahlep çöğürlerinin ortalama kazık kök boyların 34.27 cm, 34.37 cm, 31.00 cm, 32.90 cm, 28,95 cm, 20.50 cm, kazık kök' çapları; 0.93 cm, 0.95 cm, 1.00 cm, 1.42 cm, 1. 28 cm, ?i ' '. m,, ılı ıı ı 1 1 I ı 1 1, ı| I. i I I ı. ı. > ı a I I A I ı uı ' II I ''. ı m,, 27.97 cm, 23.3u cm, 20.70 cm, ve mahlepte 15,16 cm. ola-a rak, yan köklerdeki dallanma, sayısı; 6.95, 2.87,12.77, 14.42 8.40 ve 7.83 kök yaş ağırlıkları ise sırasıyla? 22,82 gr, 25.80 gr, 48.83 gr, 45.74 gr, 33.07 gr, ve 13.70 gr, olarak saptanmıştır. Aynı türlerin açık arazide yatiştirici1ikte ise sırayla ortalama kazık kök boyları? 25.35 cm, 22.10 cm, 18.30 cm, 20. 60 cm, 27,35 cm, ve 13.12 cm, ortalama kazık kök çapları sırasıyla 0.58 cm, 0.53 cm, 0.56 cm, 0.59 cm, 0.55 cm. ve 0.41 cm, ortalama en uzun saçak kök boyları sırasıyla. 13.35 cm, 7.5 cm, 15.47 cm, 7.50 cm, 11.07 cm 5.29 cm, ortalama yan kökteki dallanma sayıları sırasıyla 3.30, 2.20, 5.82, 2.42, 2.57, ve 3.04 ortalalama kök yas ağırlıkları ise 7.20 gr, 6.40 gr, 9.43 gr, 4.37 gr, 7.06 gr, ve 1.89 gr olarak tespit edilmiştir. ABSTRACT în this study, growing situation of root and trunk of apples pear, peach, apricot, plum and mahalep seedling grown under cover and in the -field was discussed. Average length of trunk of ( pome fruit and stone fruits species which contains) apple, pear, peach, apricot, plum and mahalep seedlings growing under cover was. Proved respectively as 31.05 cm, 22.61. cm, 64.74cm, 58. ı I '.?? m, 'VI,,? ' ii in,, ?'..'al. in.. i m I..i.. I..>.,|< ? ill -.iiin I. ' I t.i I ı ı 1 1 il -\ i» * > ' I I cm, 0.59 cm, 0.76 cm, 0.79 cm, 0.74 cm, 0.49 cm and average wet weight of trunk as 15.07 gr, 11.87 gr, 46.93 gr, 36.80
Some Growth Traits of Karakaş Lambs in the Rural Farms
(1992) Demirulus, Hüsrev; Karaca, Orhan
Bu araştırma, Karakaş kuzularının (bir Akkaraman varyetesi) gelişme özelliklerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma farklı köylü isletmelerinde yaklaşık 8 ayda gerçekleştirilmiştir. Toplam 125 kuzu yaklaşık 58 günlük yaşta yarı emismeye geçmiş, 90 günlük yaşta sütten kesilmiş ve pazarlama ağırlığı ise 232 günlük yaşta belirlenmiştir. Köylü işletmeleri arasında kimi emiştirme ve besleme farklılıkları söz konusudur. Ancak kuzular aynı mer'ada ot 1 atılmışl ardır. Veriler en küçük kareler metoduna göre analiz edilmiştir. Sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir. 1~ Kuzuların canlı ağırlıkları ortalama olarak doğumda 3.926 ± 0.146 kg yarı emiştirmede 19.10 ± 0.82 kg, sütten kesimde 26.03 ± 0.77 kg ve mer'a sonunda 31.69 ± 1.99 kg 'dır. Tam emiştirme, yarı emiştirme ve mer' alama periyoduna ait ortalama günlük canlı ağırlık artışları ise sırasıyla 174.61 ± 16.83 g, 201.98 ± 14.15 g ve 50.41 ±7.38 g'dır. 2- İşletmeler arası farklılıklar doğum ağırlığı dışındaki tüm özellikler için önemli (P<0.05) ve çok önemli (P<0.01) bulunmuştur. 3- Doğum tipi etkileri doğum ağırlığı ve tam emiştirme periyodu günlük canlı ağırlık artışı için çok önemli (P<0.01), sütten kesim ağırlığı için ise önemli (P<0.05) 'dir. 4- Cinsiyetin etkileri doğum, sütten kesim ve mer'a sonu canlı ağırlıkları için çok önemli (P<0.01) veya önemli (P<0.05) bulunmuştur. Ancak, cinsiyet etkileri sadece yarı- 67 - emistirme periyodu canlı ağırlık artısı için önemli ı'P<0.05) olmuştur. 5- Ana yası grupları arasındaki farklar sadece tam emistirme dönemi günlük canlı ağırlık artısı için önemli (P<0.05) bulunmuştur. 6- Yarı emistirme ve sütten kesim ağırlığı üzerine doğum ağırlığının linear regresyonları çok önemli (P<0.01) bulunmuştur. 7- Yarı emistirme canlı ağırlığı dışında yukarıda sözü edilen özellikler üzerine kuzu yasının linear regresyonları önemsiz bulunmuştur. 8- Ana ağırlığı genellikle tüm gelişme özellikleri için önemsizdir. Bu araştırmanın sonuçları köylü isletmelerinde mer' alama dönemi günlük canlı ağırlık artış hızı ve pazarlama ağırlığının Karakas kuzularrı gelişme özellikleri için uygun ölçütler olduğunu göstermiştir. Ancak, bu ölçütler isletme ve cinsiyete göre düzeltilmelidir.
Van ve Yöresinde 5-7 Yaş Grubu Çocuklarda Büyüme ve Gelişme Hızı Bunları Etkileyen Bazı Çevre Faktörleri
(1992) Sakallı, Saniye; Akın, Y. Galip
ÖZET Bu çalışmada Van ve yöresindeki 5-7 yaş grubu çocuklarda büyüme ve gelişme hızı ile bunu etkileyen bazı faktörler araştırıldı.Araştırmada altı aylık bir süre içinde Van iline bağlı 7 ilçenin 37 köyünde ve il merkezi içinde bulunan ilkokulda bu ilkokulların ana sınıflarında ve 4 özel ana okulunda bulunan 1000 kız ve 1000 erkek çocuk olmak üzere toplam 2000 denek üzerinde yapıldı.Büyüme ve gelişme hızının tespitinde boy uzunluğu ağırlık,baş çevresi tüm kol uzunluğu,göğüs çevresi ölçümleri ölçüt olarak kabul edildi Çalışma sonucunda köyde yaşayan çocukların büyüme ve gelişme hızları,şehir merkezinde yaşayan çocuklara göre daha düşük olduğu tespit edildi.Köyde yaşayan ailelerin sosyoekonomik durumlarına yetersiz ve eğitim düzeylerinin düşük olmasının bu sonuca etkileyen en önemli faktörler olduğu gözlenmiştir. ZUSAMMENFASUUNG In der vorliegenden arbeli nurde die Wachlaluns-und entwicklungsgechwingkeit bei 5 bis 7 jahren kinder die darauf einfluss habeten faktroren in van und provine untersucth.Die Untersuctungen Erstiecklen sich über einen Zeitraum von 6 Monaten in 8 verschiedenen Grunsdhuden und deren Kindergarten 4 privaten kindergarten im Stadzentrum von Van sowiw in 37 Dörfen,in den 7 Landkeisen von Van angehüren Insgesamt wurden 2000 kinder untersucht je zur Halfle Madchen und Jungen Als Masstab für den Nacweis von Wacitums und Entwicklungsgescwindigkeit riienten die Messungen von Körpergröpe Swicht,Kopfumfang und komplete AraengröpeÖZET Bu çalışmada Van ve yöresindeki 5-7 yaş grubu çocuklarda büyüme ve gelişme hızı ile bunu etkileyen bazı faktörler araştırıldı.Araştırmada altı aylık bir süre içinde Van iline bağlı 7 ilçenin 37 köyünde ve il merkezi içinde bulunan ilkokulda bu ilkokulların ana sınıflarında ve 4 özel ana okulunda bulunan 1000 kız ve 1000 erkek çocuk olmak üzere toplam 2000 denek üzerinde yapıldı.Büyüme ve gelişme hızının tespitinde boy uzunluğu ağırlık,baş çevresi tüm kol uzunluğu,göğüs çevresi ölçümleri ölçüt olarak kabul edildi Çalışma sonucunda köyde yaşayan çocukların büyüme ve gelişme hızları,şehir merkezinde yaşayan çocuklara göre daha düşük olduğu tespit edildi.Köyde yaşayan ailelerin sosyoekonomik durumlarına yetersiz ve eğitim düzeylerinin düşük olmasının bu sonuca etkileyen en önemli faktörler olduğu gözlenmiştir. ZUSAMMENFASUUNG In der vorliegenden arbeli nurde die Wachlaluns-und entwicklungsgechwingkeit bei 5 bis 7 jahren kinder die darauf einfluss habeten faktroren in van und provine untersucth.Die Untersuctungen Erstiecklen sich über einen Zeitraum von 6 Monaten in 8 verschiedenen Grunsdhuden und deren Kindergarten 4 privaten kindergarten im Stadzentrum von Van sowiw in 37 Dörfen,in den 7 Landkeisen von Van angehüren Insgesamt wurden 2000 kinder untersucht je zur Halfle Madchen und Jungen Als Masstab für den Nacweis von Wacitums und Entwicklungsgescwindigkeit riienten die Messungen von Körpergröpe Swicht,Kopfumfang und komplete Araengröpe
Altgrup Sayıları Farklı Denemelerde En Yüksek Olabilirlik (EYO) ve En Küçük Kareler (EKK) Yöntemlerinin Varyans Unsurları Bakımından Karşılaştırılması
(1992) Orhan, Hikmet; Barutoğlu, Hüsnü
ÖZET Bu çalışmada şansa bağlı, sabit ve karışık modellere En Yüksek Olabilirlik (EYO) ve En Küçük Kareler (EKK) yöntemleri uygulanarak, tahminlenen parametreler etkinlikleri bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışmada, Van veresinde çeşitli işletmelerde yetiştirilen Karakaş kuzularının 1 ?S 1 yılma ait yapağı verimiyle ilgili kayıtlar kullanılmıştır. Faktörlerin sabit olması durumunda her iki yöntemin çözümü aynı olmuştur. Ancak şansa bağlı faktörlerde (hata dahil) EYO yöntemi ile tahmini enen varyans değerleri daha küçük bulunmuştur. İterasyon sayısı arttıkça şansa bağlı faktörlerin varyansı düşmüştür. Karışık modelde EYO yönte minin tahminlediği varyanslar daha küçük bulunmuştur. Bu. nedenle sabit ve şansa bağlı etkilerin bağımlı değişkeni birlikte etkilemesi durumunda tahminlerin daha sapmasın olması için EYO yöntemi EKK yöntemine tercih edilmelidir.
Flora of Toprakkale (Van)
(1992) Öğün, Erdal; Altan, Yasin
Bu çalışmada Toprakkale Florası incelendi. Çalışma 1990-1992 yılları arasında tamamlandı.Toplanan örnekler değerlendirildi ve sonuçlar şöyledir: 41 Familya, 172 Cins, 249 Tür ve B9 için 27 tür yeni kayıt.
Geçirimsiz Bir Zemin Üzerine Oturtulmuş Toprak Bent Gövdesinden Sızmanın Hesaplanmasında Kullanılan Bazı Eşitliklerin Uygulanma Olanaklarının Hele-shaw Viskoz Sıvı Analog Modeli ile İncelenmesi Üzerine Bir Araştırma
(1992) Akyüz, Adil; Gemalmaz, Ersan
52 7. ÖZET Bu araştırmada geçirimsiz zemin üzerine oturtulmuş bir toprak bentten sızmanın hesaplanmasında kullanılan bazı eşitliklerin Hele-Shaw Viskoz Sıvı Analog Modeli ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Denemeler için labaratuvarda 70 cm boyunda, 50 cm yüksekliğinde 0,8 cm kalınlığında ve aralarında 3 cm açıklık bulunan cam plakalarla bir Hele-Shaw Analog Modeli hazırlan mıştır. Model içerisine taban uzunluğu 50 cm olan 11 farklı şev durumu için hazırlanmış bent gövdeleri yerleştirilerek ölçümler yapılmıştır, ölçümler memba tarafındaki 3 farklı seviye için mansap tarafında 3 ' er seviyede yapılmıştır. Modelden ölçülen değerler viskozite-sıcaklık grafiğinden alman kinematik viskozite (y=2,72 cm2/sn) değeri kullanılarak 22 °C'a göre düzeltilmiştir. Düzeltilmiş model değerleri ile formül değerleri arasın da korrelasyon ve t testleri yapılmıştır. Model değerleri ile Dupuit, Schaffernak-Van Iterson, L. Casagrande ve Pavlovsky çözümlerinden elde edilen değerler karşı laştırılmıştır. Model ile Dupuit çözümü arasında 0,9927, model ile Schaffernak-Van Iterson çözümü arasında 0,9618, model ile L. Casagrande çözümü arasında 0,9618 ve model ile Pavlovsky çözümü arasında 0,9426 korrelasyon katsayıları elde edilmiştir. Model ve formüllerin ortalama değerleri t testiyle test edilmiştir. t testleri sonucunda bütün şevlerde model53 değerleri ile formül değer lerinin karşılaştırılmasında ihtimal düzeyi P>0,05 bulunmuştur. Yapılan korrelasyon ve t testlerinden model değerleri ile formül değerleri arasında istatistik olarak fark b ulunamamı ştır. Bu sonuçlara göre modelle en uygun değerleri veren eşitlik Dupuit eşitliği olmuştur.
A Research on the Agronomic Characters of the Yellow Sweetclover (Melilotus Officinalis) Growing Naturally in Van Region
(1992) Türk, Zübeyir; Andiç, Cengiz
Bu çalışma, Van yöresinde doğal olarak yetişen sarı taş yoncası (Melilotus officinalis)'nin tarımsal özelliklerini tespit etmek amacıyla yürütülmüştür. 1990-1991 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesine ait arazide, kurak şartlarda yürütülen bu çalışmada; 3 farklı sıra aralığı (20, 40, 60 cm) ve 2 gübre dozu (0 kg P/da ve 7.5 kg P/da)'nun verim ve verim unsurları üzerine etkileri incelenmiştir. Yapılan bu araştırmanın sonuçları şu şekilde özetlenebilir. Gözlemler: Tohumların çimlenme gücü % 1-2 arasında değiştiği tespit edilmiştir, çıkış süresi 12-14 gün arasında değiştiği ve çiçeklenmenin de 2. yılda olduğu gözlenmiştir. Verimler: En yüksek bitki boyu 70.93 cm ile 60 cm sıra aralığının 0 kg P/da dozundan, en kısa bitki boyu ise 53.13 cm ile 20 cm sıra aralığının yine 0 kg P/da dozundan sağlanmıştır. En yüksek yaş ot verimi 2046.006 kg/da ile 20 cm sıra aralığının 7.5 kg P/da dozundan, en düşük yaş ot verimi ise 620.370 kg/da ile 60 cm sıra aralığının 0 kg P/da dozundan elde edilmiştir. En yüksek kuru ot verimi 589.740 kg/da ile 20 cm sıra aralığının 7.5 kg P/da dozundan, en düşük kuru ot verimi ise 175.985 kg/da ile 60 cm sıra aralığının 0 kg P/da dozundan sağlanmıştır. En yüksek tohum verimi 55.09 kg/da ile 40 cm sıra aralığının 7.5 kg P/da dozundan, en düşük tohum verimi ise 28.39 kg/da ile 60 cm sıra aralığının 0 kg P/da dozundan elde edilmiştir. 1000 dane ağırlığı da 2.144 gr ile 2.170 gr arasında değiştiği saptanmıştır. Kimyasal Özellikler: Bitkinin kuru madde oranı % 89.87-91.90, ham kül oranı % 12.89-14.37 ve ham protein oranı da % 15.54-17.09 arasında değiştiği tespit edilmiştir.
Buğdayda İn Vitro Koşullarda Kallus Elde Edilmesi Üzerine Bir Araştırma
(1993) Karaca, Öznur; Bürün, Bülent
-73- ÖZET Dogu-8-S Buğday çeşidinin, dört farklı kısımlarından alınan bitkisel materyaller (yaprak parçaları, anterler, olgunlaşmamış embriyolar ve olgunlaşmış embriyolar), dört farklı yapay besin ortamında, în Vitro'da kültüre alınmış tır. Test edilen kültür ortamları aşağıda verilmiştir. 1- MS+2,4-D(2mg/i) 2 - MS + 2. 4-D ( 2mg / 1 ) +K i ne t i n ( İmg / i ) 3- MS-r2,4-D(2mg/l ) ^Kinet in ( irnç/1 ) +NAA ( img/1 ) 4- MS- 2, 4-D C 2mg/ 1 ) -f K i ne t i n f İmg / 1 '! +NA A ( İmg/ 1 } + Asp.ar a j i n ( i 5 öma / 1 ) Steri 1 izasyon için, tüm bitkisel materyaller, 3 kısım su, 1 kısım çamaşır suyu (%53'iük sodyum hipoklorit ) ile hazırlanan sterilant solüsyon içinde 15 dakika bekletilmiş tir. Daha sonra %96'lık alkolce 6 dakika bekletilmiş ve 3 kez steril saf su ile çalkalanmışt ir. Anterler, olgunlaşmamış embriyolar ve olgunlaşmış embriyolar, i 500 lux ışıkta. yaprak ekspiant ları ise karan lıkta kültüre alınmıştır. Ortalama sıcaklık 23.5 °C idi. Deneme, f aktör iye 1 deneme desenine göre, iki tekerrür I ü olaraK. kurulmuş ve değerlendirilmiştir. Veri ler \T transfor masyonuna tabi tutulmuştur. Gözlemler 42 gün devam etmiştir. Gözlemler sonunda, kallus, sürgün ve kök oluşumları gözlenen tüp sayıları belirlenmiştir. Ayrıca, kalluslarm ağırlıkları tartılmış ve sürgün boyları ölçülmüştür. Gözlemler sonunda. Yaprak ekspiant ları, olgunlaşmamış-74- embriyolar ve olgunlaşmış embriyolarda başarı elde edilmiş- tir. Anterlerde ise başarısız olunmuştur. Kail us oluşumu için; or t am- 1 ve ? ortam-2 ' nin, sürgün oluşumu için, ortam-4'ün ve kök oluşumu için ortam-2 'nin, uygun ortamlar olduğu tespit edilmiştir. Bitkisel materyal lerden, olgunlaşmamış embriyolar ile olgunlaşmış embriyola rın, en yüksek kail us oluşum oranlarını, yine olgunlaşmış embriyoların, en fazla sayıda sürgün ve kök oluşumunu mey dana getirdikleri saptanmıştır. Denemede, iki tip kalîus ayırt edilmiştir. Yaprak eksD 1 ant 1 arından elde edilen kail us lar, yumuşak, gevsek yapıda, cok İcblu ve şeffaf renkli bulunmuştur. Olgunlaşma mış embriyolar ile olgunlaşmış embriyolardan elde edilen kallusların ise. daha sıkı yapıda, sert. az boğumlu ve mat renkli oldukları crözienmist ir.
Frechet Uzayları ve Holomorfik Fonksiyonlar Üzerine
(1993) Cahit, Pesen; Altın, Y. Yılmaz
ÖZET Herhangi bir Banach uzayı bir Frechöt uzayıdır. Bu çalışmada reel Banach uzayı üzerinde homojen polinom- ları tanımlayarak bu po.linomların türevlerine ilişkin bazı' sonuçların ispatları verilecekti r. Bu çalışma üç bölümden ibaret olup ilk bölümdo çalışma mız için gerekli olan temel bilgiler verilmiştir. İkinci bö lümde ilk önce ölçüm uzaylarına ilişkin sonuçlar incelenerek P birer Banach uzayı olan L (l
Madur Dağı (Trabzon-Sürmene) Florası
(1993) Berber, İsmet; Behçet, Y. Lütfi
109 7. ÖZET Bu flor istik araştırma Trabzon'un 70 km doğusunda yer alan Madur Dağı (Trabzon-SUrmene) ve çevresinde yapılmıştır. Araştırma alanı, deniz seviyesinden 1900-2742 metre arasında değişen yüksekliğe sahiptir. A8 karesine giren araştırma alanının floristik listesi 'Flora of Turkey and the East Aegean Islands' adlı dokuz ciltlik eserde yayınlanmış familyalara ait cins ve taksonlar esas alınarak verilmiştir Araştırma alanından Nisan 1992 ve Ekim 1992 tarihleri arasında toplanan 800 bitki örneğinin değerlendirilmesi yapılarak toplam 58 familyaya ait 199 cins ve 383 takson tesbit edilmiştir. Bitkilerin fitocografik bölgelere göre dağılımı: Avrupa-Sibirya elementleri %48.56, Iran-Turan elementleri %7. 6 ve Akdeniz elementleri %1.8 seklinde hesaplanmıştır. Taksonlardan 17 tanesi A8 karesi için yeni kayıt ve 24 tanesi de endemiktir. Araştırma sahası florasında en çok takson ihtiva eden on familya ve cins şöyledir: Familyalar: Asteraceae 50 (%13.05), Poaceae 44 (%11.5), Fabaceae 23 (%6), Rosaceae 23 (%6), Caryophyllaceae 18 (%4.7), Lamiaceae 18 (%4.7), Rananculaceae 17 (%4.4), Scrophulariaceae 17 (%4.4), Brassicaceae 13 (%3.4), Liliaceae 12 (%3.1). Cinsler: Trifolium 9 (%2.3), Veronica 8 (%2.08), Ranunculus 8 (%2.08), Campanula 7 (%1.8), Bromus 7 (%1.8),110 Senecio 7 (%1.8), Hypericum 6 (%1.5), Potentilla 6 (%1.5), Geranium 6 (%1.5), Anthem i s 5 (%1.3), Tesbit edilen taksonların Raunkier hayat formları sistemine göre dağılımı ise şöyledir: hemikriptof it (%64.7), higrofit (%9.9), terofit (%9.6), geofit (%7.8), fanerofit (%6.2), ve kamefit (%1.5).
Iris Murdoch's Understanding of Love
(1993) Barlık, Memet Metin; Boynukara, Hasan
Çağdaş yazarların, modern insanın kimlik arayışını, toplumdaki değer yitimini ve bireyler arası ilişkilerde iletişimsel sorunları eserlerinde dile getirdikleri gerçeğinden yola çıkılarak, bu çalışmada, çağdaş toplumun yaşam tarzı ve ahlak değerlerini tartışırken, bireyler arası ilişkileri yansıtmada usta bir kalem olan, 20. Yüzyılın ikinci yarısında, İngiltere'de 'Öfkeli Genç Yazarlar' (Angry Young Man) grubunun bir üyesi kabul edilen, felsefeci yazar Iris Murdoch'ın dört eserinde sevginin kapsadığı kavramlar, bireyler arası ilişkilerdeki, yansımaları ve sevgi yokluğunun doğurduğu olası sorunlar üzerinde duruldu. Yazarın sevgi temasını ele alışı, başlıca eserlerinden kabul edilen Under the Net, (Ağın Altında) The Nice and the Good, (Hoş görünenler ve İyiler) A Fairly Honorable Defeat, (Oldukça Onurlu Bir Yenilgi) ve The Black Prince (Kara Prens) adlı eserlerinde ayrı başlıklar altında incelendi. Ana konunun incelenmesine geçmeden önce, 20. Yüzyılın ilk yarısında İngiliz romanının gelişiminin kısa bir özeti verildi, yazarın öz yaşamına, felsefe ve sanata bakışına değinildi. Çalışmanın müteakip bölümlerinde, adı geçen romanlarda yansıtılan çağdaş toplumda, bireyler arası iletişimde sevginin rolü ve kapsadığı anlamlar üzerinde duruldu. Iris Murdoch'ın bir kaos ve karmaşanın egemen olduğu modern dünyamızda, sevginin insan yaşamının vazgeçilmez bir öğesi olduğu savı tartışıldı, sevgi eksikliği ve yetersizliğinin yalnızlık, yabancılaşma ve mutsuzluğa neden olduğu görüşü vurgulandı. Evlilik, dostluk, arkadaşlık ve gündelik iletişimin sağlanmasında, Murdoch'ın sevgiyi, yakınlaşma ve diyalogu sürdürmede, yaratıcı ve doğaüstü bir güç olarak gördüğü belirlendi, sevginin cinsel arzu, korku ve yararcı yakınlaşmalarla anlamlandırılmaması gerektiği savı, seçilen eserlerde rol alan karakterlerin yaşantılarıyla örneklendirildi. Sevginin saf, karşılık beklemeden ve bencillikten uzak olması gerektiği ve doğru yansımalarıyla yaşamı anlamlı kılan bir etken olarak üstlendiği fonksiyonu tartışıldı. Sevginin doğması, büyümesi ve sürekliliğinin, seven ve sevilen insanların birbirlerini birer özne olarak dikkate almalarıyla olası olduğu, aksi halde, seven ve birbirine katlanan taraflardan oluşan dayatma bir ilişkiden öteye geçemeyeceği savından hareketle, gerçek sevginin Murdoch'ın da savunduğu 'özgür ve saf sevgi' olması gerektiği sonucuna varıldı.

Browse

Browsing Master Tezleri by Issue Date