Master Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/11
Browse
Browsing Master Tezleri by Subject "16. Yüzyıl"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Firdawsi Shahnameh Miniatures With 1983 Number in Museum of Turkish and Islamic Works(2010) Yegin, Yunus Türkşad; Baş, GülsenTürk ve İslam Eserleri Müzesindeki 1983 numaralı Firdevsi Şahnamesi eseri XVI. Yüzyılda istinsah edilmiştir. Osmanlının eline nasıl geçtiği bilinmeyen eser 16 Şubat 1329 tarihinde Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesinden müzeye getirilmiştir.42 x 28 cm ebadında siyah renk deri kaplı cildi bulunmaktadır. 722 yapraktan 6 sütun ve 25 satır şeklinde yazılmıştır. Eserin krem rengi aharlanmış yaprakları incedir. Birinci sayfada Hekimoğlu Ali Paşa'nın mührü yer alan eserde baştan iki sayfası da haşiyeli levhadır.Eserde 1 b, 2 a'daki takdim minyatürleri ile beraber 32 minyatür bulunmaktadır. Eserin XVI. Yüzyıl Timur üslubu ile yapılmış olan bu eserin Cildi, tezhipleri ve minyatürleriyle orijinal olarak ve fazla hasar görmemiş şekilde günümüze ulaşan yazma, aynı zamanda devrinin ustalıkla hazırlanmış örnekleri arasında yer almaktadır.Master Thesis Köprülü District at 15-16. Centuries (1453-1544)(2000) Kul, Ömer; Danışman:,Tarihi çok eskilere dayanan Köprülü, Osmanlılardan önce, Dardanlar, Slavlar, Roma, Bizans ve Sırp hakimiyeti altında bulunmuştur. 1386 yılında ise Sultan I. Murad zamanında Timurtaş Paşa tarafindan fethedilmiştir. Fethi müteakip diğer Balkan şehirlerinde olduğu gibi, Köprülü de sistemli bir iskâna tâbi tutulmuştur. Bu iskân hareketinin sonuçlan 1544 tarihli tapu-tahrir defterinde açıkça görülmektedir. İncelemiş olduğumuz dönemde Köprülü için vilayet veya nahiye tabirlerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu durum Köprülü'nün kaza statüsünde olmamasından değil, klasik dönemde bu tâbirlerin birbiri yerine kullanılmasından ileri gelmektedir. Ayrıca XV. ve XVI. yüzyıl tahrir defterlerinde yapılan incelemede Köprülü Kazâsı'nın nahiyesine rastlanmamıştır. Ancak XVI. yüzyılda köy olarak kaydedilen Pogomil ve Negodim isimlerindeki iki köy, XX. yüzyıl başlarında Köprülü'ye bağlı birer nahiye haline getirilmişlerdir. Tahrir defterlerinden anlaşıldığı kadarıyla Köprülü' de XV. ve XVI. yüzyılda Müslüman nüfus fazla değildi. İncelediğimiz dönemde Köprülü nüfusunun %10 kadarım Müslim nüfus oluşturmaktaydı. Batı Anadolu'yu ve Ege'yi, Orta ve Batı Avrupa'ya bağlayan Köprülü Şehri önemli ticaret yollan üzerinde bulunmakta olup, iktisadî ve ticarî yönden büyük bir gelişme kaydetmiştir. Şehirde 30'a yakın meslek kolu bulunmaktaydı. Köprülü'ye tâbi köylerde ise, halkın büyük bir çoğunluğu ziraatla uğraşmaktaydı. Yetiştirilen mahsuller içerisinde en önemlileri buğday, arpa, nohut, mercimek ile meyve ve sebzecilik başta gelmekteydi. Aynca kazada hayvancılık da yapılmaktaydı. Köprülü Kazâsı'nda bulunan topraklann tamamı mîrî arazi bünyesinde tımar gelirlerine aynlmıştı.İncelemiş olduğumuz dönemde Köprülü arazisinde vakıf ve mülk arazi tahsisi yoktu. Mîrî arazi gelirlerinin % 14.04'ünü haslar, %14.50'sini zeametler ve % 71.46'sım ise tımarlar oluşturmaktaydı.Master Thesis The Sufistic Opinions of Elmalılı Sinan Ümmi(2012) Şirin, Said Ahmet; Yüce, AbdulhakimGünümüze ?Divan? ve ?Kutbu'l Meânî? isimli iki eseri ulaşan Sinân-ı Ümmî (v.1067/1657), üstadları Vâhib-i Ümmî, Eroğlu Nûri Efendi ve Ahmed Şemseddîn-i Marmaravî'nin de etkisiyle şekil, tür, dil ve anlatım özellikleri açısından Yûnus Emre tarzında eserler bırakmıştır. Bu eserler taşıdıkları dil ve edebiyat vasıfları açısından uzmanlarca ?Türkçe'nin zaferi? kabul edilebilecek nitelikte görülmektedir.Sinân-ı Ümmî, tasavvufun daha çok amelî/pratik yönünü gösteren konularda tasavvufun genel kabulleri içerisinde yer almakta; Halvetiyye tarîkatine has uygulamalarda Halvetî, tasavvuf düşüncesinin ilgi alanına giren konularda ise iyi bir vahdet-i vücûd takipçisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanında fikren ve mânen beslendiği türk tasavvuf düşüncesinden bazı unsurları da kendi tasavvuf anlayışına yansıtmıştır. Yaşadığı yörenin fizikî, coğrafî, sosyal ve kültürel unsurlarını da şiirlerine yansıtarak ayrı bir güzellik ve zenginlik katmıştır.