Tıpta Uzmanlık Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/13
Browse
Browsing Tıpta Uzmanlık Tezleri by Subject "Abortus"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine-thesis.listelement.badge Evaluation of Nesfatin-1, Adropin, Irisin and Preptin Values in Patients With a History of Recurrent Pregnancy Loss(2020) Önal, Perihan; Şahin, Hanım GülerAmaç: İrisin, nesfatin-1, adropin ve preptin hormonlarının tekrarlayan gebelik kayıpları (TGK) üzerine olan etkilerini incelemek. Materyal metod :Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde, Ocak 2019 ve Temmuz 2020 tarihleri arasında polikliniğe başvuran TGK öyküsü olan 100 ve TGK öyküsü olmayan 104 toplamda 204 katılımcının dahil edildiği prospektif bir çalışmadır. TGK öyküsü olanlarda etiyolojik faktörler yönünden incelendikten sonra, herhangi bir faktör bulunmayan hastalar çalışmaya dahil edildi. Katılımcıların kanında irisin, nesfatin-1, adropin ve preptin düzeylerine bakıldı. Katılımcıların gravida, parite ve abort sayıları, yaş, boy, kilo, vücut kitle endeksi (VKİ), açlık kan şekeri (AKŞ) değerleri kayıt altına alındı. Bulgular: Araştırmaya TGK hikayesi olan 100, TGK hikayesi olmayan 104 kişi olmak üzere toplamda 204 katılımcı dahil edildi. Kan örneklemesi yapılan katılıcımların 48.5%'i (n: 99) gebeyken 51.5%'i (n: 105) gebe değildi. Gebelerde irisin (ortanca 827.9'a karşı 832.7, P < 0.0001) düzeyleri TGK olmayan ve örnekleme sırasında gebe olan olgularda anlamlı şekilde yüksek izlendi. Nesfatin-1 (ortalama: -1044, %95 güven aralığı: -1150 – -938, P < 0.0001) ve preptin (ortalama: -6.0, %95 güven aralığı: -6.19 – -5.80, P < 0.0001) düzeyleri tekrarlayan gebelik kaybı olmayan ve örnekleme sırasında gebe olan olgularda anlamlı şekilde düşük izlendi. Analiz örnekleme sırasında gebe olmayan katılıcımlarda tekrarlandığı benzer bulgular irisin, adropin, nesfatin-1 ve preptin düzeyleri için P < 0.0001 anlamlılık düzeyinde tekrarlandığı izlendi. Sonuç: İrisin, nesfatin-1, preptin ve adropin hormonlarının metabolizma üzerinde farklı etkileri bulunmaktadır. Direkt ya da indirekt olarak insülin direncini (İD) etkileyerek materno-fetal glukoz homeostazını bozduğu, moleküler ve immünolojik faktörler üzerinden etki ederek, villöz trombozu indüklediği ve böylece plasental kan akışını bozduğu ya da endometriyal reseptiviteyi olumsuz etkileyerek implantasyon başarısızlığına yol açtığı düşünülmektedir. Çalışmamız; TGK öyküsü olan kadınlarla, böyle bir öyküye sahip olmayanlar karşılaştırıldığında adropin ve irisin hormon düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşük olduğunu gösterirken, nesfatin-1 ve preptinin düzeylerinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. Nesfatin-1, irisin, adropin ve preptin hormonları ve GK' ları arasındaki ilişkiyi daha net ortaya koyabilmek için; karıştırıcı faktörlerin etkisinin olmadığı, daha çok randomize kontrollü çalışmalara gerek duyulmaktadırspecialization-in-medicine.listelement.badge Thyroid Autoimmunity and Urınary Iod Concentration Role on Abortion(2013) Atmaca, Murat; Öztürk, Mustafaİyot eksikliği dünya genelinde büyük bir halk sağlığı problemidir. Ülkemizde okul çağı çocuklarında ciddi ve orta düzeyde iyot eksikliği yaklaşık %30 oranında görülmekle birlikte gebelerde iyot tüketim durumunu gösteren geniş ve kapsamlı epidemiyolojik bir çalışma yapılmamıştır. İyot eksikliği ve tiroid otoimmünitesi gebelik kayıpları için bir risk faktörüdür. Gebelikte iyotun renal klirensi artar. Bu nedenle gebeleri için önerilen günlük iyot tüketimi daha fazladır. Gebelik esnasında artmış olan progesteron düzeyi immünsüpresif etki göstermektedir. Bunun bir sonucu olarakta gebelik esnasında tiroid otoantikor titresi düşer. Otoimmün tiroid hastalığında iyot eksikliği gibi aşırı iyot tüketimi de tiroid fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilir. Gebelik esnasında otoimmün tiroid hastalıkları yatışmış olmasına karşın bu gebelerin tüketmesi gereken iyot miktarı konusunda yeterli veri yoktur. Bu çalışmada gebelik kayıplarının, iyot tüketimi ve tiroidin otoimmünitesi ile ilişkisinin araştırması amaçlandı. Çalışmaya kadın doğum acil servisine başvuran 79 abortus hastası ve kadın doğum polikliniklerine normal gebelik takibi için başvuran 25 kontrol hastası alındı. Hastaların tiroid fonksiyonları; tiroid hormon tetkikleri, üriner iyot konsantrasyonu ve tiroid ultrasonografisi ile değerlendirildi. Abortus nedeni ile başvuran olgular abortus tanılarına göre intrauterin mort fetus ve inkomplet abortus şeklinde gruplandırıldı. 79 abortus hastasının 54 tanesi intrauterin mort fetus, 25 tanesi ise inkomplet abortus idi. Olgularımızın % 96?sında spot idrar iyot konsantrasayonu 100ug/L nin, % 47?sinde ise 50ug/L?nin altındaydı. Olgularımızın total tiroid volümü gebelik haftası ve gebelik sayısı ile koreleydi (sırasıyla p:0,045, p:0,004). Tiroid volumü ile st3, st3?(st4 ) ve st3?st4×TSH pozitif korele (sırasıyla p:0,017, p:0<0,001, p:0,013:), sT4 düzeyi ise negatif korele saptandı (p: 0,032). Olgularımızın %33,3?ünde nodüler tiroid hastalığı vardı.Gebelik sayısı 4?ün üzerinde olan olgularımız da nodüler tiroid hastalığı daha fazla orandaydı (p:0,002). St3 ve st3?st4 tiroid nodülü olan hastalarımızda daha yüksek (sırasıyla p:0,004, p:0<0,001), TSH ise daha düşük saptandı (p:0,018). Olgularımızın %50,9?unda otoimmün tiroid hastalığı vardı.Intruterin mort fetuslu olgularımızda, anti TPO ve anti Tg düzeyleri, inkomplet abortuslu olgulardan istatistiksel açıdan daha yüksekti (sırasıyla p:0,036, p:0,026). Tiroid otoantikorlarından en az biri pozitif olan olgularımızın alt grup analizinde düşük sayısı ile idrar iyot konsantrasyonu arasında negatif korelasyon mevcuttu (p.0,007).